Translate.vc / Português → Turco / 120
120 tradutor Turco
1,456 parallel translation
- Taquicardia sinusal a 120.
Taşikardi.Kalp atışı 120.
Saturação, 90. Pulso, 120.
Satürasyon 94.
Dou-lhe algo para a dor?
Nabız 120. Ağrısı için ona bir şey verebilir miyim?
0,8 de pavulon. Prepara 20 de etomidate, e 120 de succinocolina.
0,8 mg Pavulon 20 mg Etomidate hazır olsun
Ritmo cardíaco, 120.
Kalp atışı 120.
- 120 quilos
- 116.
E tu aprendeste que não é preciso um peito de 1 metro para se ser bonita.
Ve sen de bir kadının güzel olması için 120'lik göğüs ölçülerine sahip olmasının gerekmediğini öğrendin.
Na Europa de Leste vende-se este carro por 110, 120 mil dólares.
Dogu Avrupa'da bu arabayi 110, 120 bin dolara satabilirsin.
Altitude a 120 quilómetros.
Yükseklik 100 km.
Já gastei $ 120 em bebidas, $ 40 em gorjetas.
120 dolar içkiler için harcadım. 40 dolar da tip verdim.
Em aproximação, 72 caças Cylon, em rota 120-48.
72 adet Cylon avcı uçağı 1-2-0, 4-8 rotasından yaklaşıyor.
120 rotações num minuto.
Dakikada 1,20 dönüş.
E no lado oposto, com um peso combinado de 120 quilos abençoadas pelo dormitório Hayden Jenny e Jeanie!
Öbür köşede ise, toplamda 100 kiloluk, Hayden yurdundan, Jenny ile Jeanie!
- 120 quilómetros.
- 120 kilometre.
Estavam 120 graus à sombra, ele fez-me estar 3 horas no carro enquanto falava com um tipo a camelo.
Deveye binen birileriyle konuşuyordun.
Sempre em frente, 120.
Dümdüz aşağı!
Sabes, a Lo abana as maracas e a Rosa bate nos bombos dela, enquanto que a Nena é toda mãos. 120 palavras por minuto.
Lo, marakaları sallarken Rosa, bongoları çalarken Nena, sadece ellerini kullanıyor.
6 mil gavetões de 120 filas de oitenta ladrilhos, de 25 quilos cada um.
6000 dolap 120 raf 80 tane tuğla. Her biri 25 kilo ağırlığında.
Num país com 120 milhões de pessoas e mais 250 grupos étnicos, com uma larga história de violência étnica, particularmente entre os muçulmanos "Fulani" do Norte, e os cristãos "Ibo" do sul.
120 milyon nüfus ve 250'nin üzerinde etnik grup barındıran ülkede özellikle kuzeydeki Fulani Müslümanları ile güneydeki Hristiyan Ibo'lar arasında etnik düşmanlık var.
Isso colocar-nos-ia, provavelmente... 120, 145 km do avião.
Buradan da ortaya uçağın yaklaşık 130-145 kilometre uzağında olduğumuz sonucu çıkıyor.
Teve uma paragem cardíaca. Taquicardia, 120.
Sinüs taşikardisi, nabız 21.
O potencial genético do homem é de 120 anos.
120 yıl yaşayabiliriz.
Faço-lhe um bom preço. 120 euros em vez de 150.
Size indirim yapacağım. 150 yerine, 120 Euro çünkü siz bana büyük bir iyilikte bulunuyorsunuz.
Bem, temos 120 em 10 minutos.
Tamam, on dakika için yüz yirmi permütasyon var.
Olha, o câmbio está a 120, está tudo aí.
Bak. - Burada.
Tokugawa Bakufu enviou 120,000 soldados para esmagar a revolta.
Tokugawa Bakufu isyanı bastırmak için 120.000 asker gönderdi.
120 Baht.
120 baht.
Está 38 oc e a cena do crime está derretendo.
Dışarısı 120 derece, ve bizim suç yerimiz eriyor.
... volta imediata à direita para 120.
... derhal 120 derece sağa dön.
Em Agosto de 99, votou sim para a lei 232, que dava 300.000 acres de North Woods à Harper Lumber, a maior empresa de madeira do Maine e o seu maior contribuinte.
Ağustos 1999'da H.R. 232 yasa tasarısına evet oyu verdiniz. Bu tasarı 120.000 hektarlık Kuzey Koruluğu'nu, baş destekçiniz ve Maine'in en büyük kereste firması Harper Odunculuk'a hediye ediyordu.
Em Agosto de 99, votou sim para a lei 232, que dava 300.000 acres de North Woods à Harper Timber, a maior empresa de madeira do Maine e o seu maior contribuinte.
Ağustos 1999'da H.R. 232 yasa tasarısına evet oyu verdiniz. Bu tasarı Kuzey Ormanı'nın 120.000 hektarını, baş destekçiniz ve Maine'in en büyük kereste firması Harper Odunculuk'a hediye etti.
A julgar pela dispersão, foi há aproximadamente 120 anos.
Yayılma alanına bakarak yaklaşık 120 yıl.
30 e 120 dias.
Otuz, ve 120 gün.
Aceito os teus 30 / 120 mas quero uma suite no hotel.
% 30'u ve 120 günü alırım, ayrıca otelde bir süit isterim.
- 121 quilos.
- 120 kilo.
121 quilos...
120 kilo!
E depois foi arrastado para oeste, durante um quilómetro.
- Ve sonra batıya doğru 120 km. kadar sürüklenmiş.
Vir de 120 nós a zero num segundo, deixa-nos sem fôlego.
Bir saniyede 120 milden 0'a inmek insanın içini dışına çıkartır.
Temos agora 120 detidos na segurança mínima.
Minimum güvenlikli bölümde 120 tutuklu var.
Daqui a 120 metros, vire à esquerda.
120 metre ileriden sola dönün.
O que faço com 54 mil quilos de betão?
Hemen... 120.000 dolarlık beton ile ne yapmamı bekliyorsun.
Está a dizer-me que uma carrinha de vigilância totalmente equipada, de 120 mil dólares, entregue à Esquadra Sudeste não pode ser localizada?
Bana güneydoğu bölgesine yollanan 120,000 $... değerinde tam teçhizatlı... izleme takip kamyonetinin bulunamadığını mı söylüyorsun?
uma bala forrada a cobre, com ponta oca e carga de rua de 120 grãos, criação minha.
... bakırdan yapılmış, delikli tamamıyla kendi yapımım bir kurşun.
Onde conseguiu os $ 120.000?
Kalan 120,000 doları nereden bulmuş?
122 $ 00 : 20 : 47,120 - - 00 : 20 : 47,883 Basta!
Yeter!
Sim. Sr.
Nicky, ikisini 120'ye verdiğini söyledi.
Como 120 quadrados no centro.
120 kadar tablomuz var. müzeye gitmedik.
Taquicardia, 120.
120'de taşikardik.
Foram feitos para dar 120.
Onlar % 120. için yapılmış.
Agora vou a 70 milhas por hora...
Dolaşıyorum adamım, saatte 120 km.yle üstü açık geziyorum, anladın mı?
Ritmo cardíaco nos 120 e a subir.
Kalp atışı 120 ve artıyor.