Translate.vc / Português → Turco / 125
125 tradutor Turco
583 parallel translation
Há lá um elefante dentro? Não é um elefante exactamente, mas sim 125 cavalos.
Aslında fil yok, ama 125 beygir var diyebilirim.
Indenização semanal de 125 e 50.000 de capital.
Haftalık 250 dolar nakite 50 binlik bir toplam sermaye yapabiliriz.
o restaurante chama-se Luigi's... na Rua 125, mesmo de esquina com a esquadra.
Şimdi yazın. Mekanın adı, Luigi'nin Yeri... 125. caddede. Bulunduğunuz yerden hemen köşeyi dönünce.
" Prospect Terrace, 125.
" 125 Prospect Terrace.
"Prospect Terrace, 125."
"125 Prospect Terrace."
Aquela prisão não parece ser o número 125 de Prospect Terrace.
O hapishane pek de 125 Prospect Terrace'a benzemiyor.
- Este provávelmente tem 125 anos.
- Muhtemelen 125 senelik.
- Enviem os tanques alemães. 4 00 : 00 : 30,453 - - 00 : 00 : 32,125 Ataquem!
Tankları ileri sürün.
Rua 9 Oeste, 125.
125 West 9. Cadde.
Um homem está a agredir uma mulher no 125 da Rua 9 Oeste.
Alo. 125 West 9. Cadde'de adamın teki bir kadına saldırıyor.
Eu teria que pegar o metro até a rua 125, depois o autocarro até a estação e o comboio Nova York / New Haven / Hartford até Port Chester.
125'e gitmek için metroya, ordan da New York'tan Port Chester'e giden treni yakalamak için otobüse binmek gerekecek.
Vamos Cento e vinte e cinco dólares norte-americanos Coins.
Saman yığınının içine 125 dolar koyuyoruz 5, 10 ve 25 sentlik olarak.
Quando eu repor os 15.000 dólares, sobrar-me-ão 125 mil dólares.
15.000 doları geri koyduğumda, geriye 125.000 dolar kalır.
Depois de mais quatro cartas ele reduziu o número de clientes para 125, que estão absolutamente convencidos que ele é um verdadeiro profeta.
Öteki dört mektuptan sonra sayıyı 125 müşteriye indirdi, Bunlar onun bir kahin olduğuna iyice inandılar.
Deu a cada uma das 125 pessoas uma dica diferente.
Bütün 125 kişiye farklı bir tüyo verdi.
125 libras.
125 sterlin.
Um isco estava a 40 braças, | o segundo estava a 75... e o terceiro e o quarto estavam dentro | da água azul a 100 e 125 braças.
İlk yem 40 kulaç, ikinci yem 75 kulaç, 3. ve 4. yemler sırasıyla 100 ve 125 kulaç derinlikteydi.
Receio que lhe vá custar, no mínimo, 125 dólares.
Korkarım sana 125 dolara patlayacak.
Säo só 125 por mês!
Senetler ayda sadece 125 dolar.
Mas, várias gerações atrás, há apenas 125 anos, esta terra chamava-se apenas Oeste. Conhecida somente por um punhado de brancos, caçadores solitários que por ela vagueavam, caçando castores.
Beş nesil önceye gittiğimizde, 125 yıl öncesine bu topraklar sadece "Batı" olarak bilinirdi ve bilenler de kunduz peşinde gezen bir avuç beyaz avcıdan ibaretti.
Está aqui há 125 anos.
Yüz yirmi beş senedir burada.
E assim, no sombrio norte do Nebraska... ainda com 1.125 km para percorrer... e mais de 1.280 km de dor e fome atrás deles... a nação Cheyenne separou-se.
Ve böylece Nebraska'nın kuzeyindeki acımasız bölgede geride kalan acı ve açlık dolu 800 milden fazla yola ve daha gidilecek yaklaşık 700 mil yola rağmen Cheyenne halkı ikiye ayrıldı.
Crê poder levantar 125 quilos, Sr. Dorfmann?
125 kilo kaldırabilir misin?
Distância, 125 metros.
Menzil, 125 metre.
Não lhe digas que são 125.
125 olduğunu söyleme.
Nos 125 é que custa a acreditar.
125'e inanması zor.
Faltam umas gramas para perfazer quatro onças.
125 gramdan, 3 gram eksik.
Cento e vinte e quatro mil milhões de quilómetros de extensão.
Eni, 125 milyar kilometre.
Depois de termos dividido com o Oddball e com o alemão, ficamos com umas 125 caixas a 8,400 a caixa quanto é que isso dá?
Antika ve Almanlarla bölüştükten sonra 125 kutu kalması gerek. Her kutu 8400 dolardan ne kadar eder?
Só sei que ele vive na 125ª rua, meu.
Bütün bildiğim 125. Cadde'de oturuyor.
Deve ter pouco mais de 125 homens.
125 erkekten fazla var.
Só que... para isso são 125 dólares.
Ama... bu size 125 dolara patlar.
$ 150 menos $ 125.
150'den 125.
Íamos ao Palm's Cafe, ao Small's, ao Spotlight, a lugares perto da Rua 125, no Harlem,
Palm's Cafe'ye, Small's'a, Spotlight'a falan takılırdık. Harlem'de, 125. Caddenin oralara takılırdık.
Quase 125 mil homens foram feitos prisioneiros, uma vitória comparável à de Estalinegrado.
Neredeyse çeyrek milyon asker esir alınmıştı Stalingrad'la yarışabilecek bir zaferdi.
Nós entrámos, eu entrei sem escolta de caças e atravessei a Europa sem escolta de caças, com cerca de 125 aviões que estavam na divisão, na altura.
Refaketimde herhangi bir uçak olmaksızın ilerledim. Avrupa boyunca eskortsuz bir şekilde rahatça uçtum. ( General Curtis Le May, Bombardıman Grup Komutanı ) O zamanlarda birliğimde 125 kadar bombardıman uçağı mevcuttu.
125.4.
125.4.
Cuban Sugar, desceu de 21 para 3, Elhhorn Coal a 5 1 / 2, desceu para 1 / 8.
Küba Şeker, 21'den 3'e düşmüş. Elkhorn kömür ; 5,50, şimdi 0, 125.
- Serve um Fiat 125?
- Fiat 125 olur mu?
Três e cinquenta pela Magnum, dois e cinquenta pela.38... um e vinte cinco pela.25, um e cinquenta pela.380.
Magnum için 350, 38'lik 250 25'lik 125, 380 için de 150.
Então, quem me dá 125?
Şimdi, kim 125'ten başlayacak?
Tenho o Fiat 125, se ele me der 30.000 faço negócio.
Bir Fiat 125'im var, eğer anlaşmak isterse 30,000 dolar istediğimi söyle.
- 125.
- 125.
Disse que'sim'a 100 demasiado depressa, por isso pode pagar 125!
Çünkü 100 doları çok çabuk kabul ettin demek ki 125 de verebilirsin!
Os americanos gastam 125 biliões de dólares por ano em saúde.
Amerikalılar, sağlığa yılda 125 milyar dolar harcıyor.
Numa delas, havia mais de 125 mil em jóias.
O bir kutuda yaklaşık 125 bin dolarlık pırlanta vardı.
Montagem do cenário, com mais de metade feito, mais de 125.000.
Sahne inşaatı, ki yarıdan çoğu tamamlandı, artı 125 bin.
Principalmente portas como estas. - Não cabem mais de 125 pessoas.
Bu evin 125 kişiden fazlasını almayacağını söyleyebilirim.
125 por semana.
120 dolar kazancı olurdu.
- $ 125.
- 125.
125.
125inci.