Translate.vc / Português → Turco / 1839
1839 tradutor Turco
17 parallel translation
"Woodbridge Garth, nascido em 1839, faleceu em 1889".
"Woodbridge Garth, doğumu 1839, ölümü 1889".
Estamos vestidos de tigre porque uma tia dele se vestiu assim em 1839.
Kaplan gibi giyindik, çünkü 1839'da teyzesi vefat etti.
Em 1839, Stephens organizou uma expedição à America Central, acompanhado pelo talentoso artista inglês
Ve 1839 yılında, yetenekli bir artist olan Frederick Catherwood ile birlikte Orta Amerika'ya bir yolculuk planladı.
Atenção, no processo de tribunal de comarca dos EUA, no ano do Senhor, de 1839, a audiência é presidida pelo meritíssimo juiz Andrew T. Judson.
Amerika Birlik Devletleri mahkemesi duruşması, 1839 yılında, saygıdeğer Andrew T Judson başkanlığında başlamıştır.
Em seu nome, e encontrando-me na posse do recibo da compra, efectuada em Havana, Cuba, a 26 de Junho de 1839, venho pedir a este tribunal que entregue imediatamente estes bens e o navio ancorado no porto
- Susun! - Onlar adına... elimde satış makbuzu bulunuyor. 26 Haziran, 1839'da Havana Küba'da verilen bu belgeye dayanarak, mahkemenin bu malları hemen... teslim etmesini talep ediyorum!
Em 1839, quando estava na América... o teu pai e eu...
1839'da ben Amerika'dayken baban ve ben...
"O Capitão Abisha Slade tinha um escravo chamado Stephen, responsável pela produção da primeira folha de tabaco em 1839, no Condado de Caswell."
"Kaptan Abish Slade'in bir kölesi vardı, adı Sptehen'dı ve 1839'da, Caswell bölgesindeki ilk tütünü yetiştirdi."
1.839 agora.
Artık 1839.
Em 1839, a Palestina recebe seu primeiro fotógrafo.
1839'da, Filistin ilk fotoğrafçısını karşıladı.
E, assim como a verdadeira fé o juntou à assembleia dos fiéis, também no Céu a Vossa misericórdia o junte aos coros dos Anjos. Ethan Thompson - 1839 Por Jesus Cristo, nosso Senhor.
Ve buradaki gerçek bağlılık onu imanlı olanla birleştiriyor merhametinle onu yukarıya meleklerin korosuyla İsa'nın Efendimizin yanına al.
A minha estimativa diz que não tens sexo há 1839 dias.
Genel tahminlerime göre, tamı tamına 1,839 gündür seks yapmıyorsun sen.
- Sim, em 1839... Schumann ficou livre do metrônomo e escreveu :
- Evet, 1839'da Schumann metronomdan kurtuldu, ve şöyle yazdı :
Que, em 1839, incluía a China.
1839 yılındaki Çin gibi.
Em março 1839, havia cerca de 12 milhões de viciados em ópio na China.
Mart 1839'a gelindiğinde Çin'de tahmini olarak 12 milyon afyon bağımlısı vardı.
Em 1839, precisavas de curcuma para obter a cor ocre.
1839'da koyu sarı elde etmek için zerdeçal kullanmak gerekirdi.
Mas em 1839 também foi o início da vossa guerra afegã.
Ama 1839'da aynı zamanda Afgan Savaşı'na girmiştiniz.
Em 1839, quando a proteína foi descoberta, tinha uma reverência incrível associada a ela e ganhou tração.
Protein, keşfedildiği 1839 yılında inanılmaz derecede saygı görüyor ve dikkatleri üzerine çekiyordu.