245 tradutor Turco

São 245 quilómetros.

Bu 240 kilometre yapar.

Sim, 245 quilómetros com'Japs'por perto todo o caminho, à espera dele.

Evet, Japonların yol boyunca dizilip, onu beklediği 240 kilometre.

2.163 oficiais e soldados 245 quilos de arroz divididos por 113 gramas por homem.

2163 subay ve asker 205 kg pirinç, adam başına 115 gram.

- Era chamado trioxina 245.

- 245-Trioxin, ismi bu.

O Colégio Xavier é líder com 245 pontos, Rajput é o segundo com 225 pontos, e a Model é terceira com 210 pontos.

Rajput tekrar şampiyon olacak gibi görünüyor. Xavier, 245 puanla önde. Rajput, 225 puanla ikinci.

Falta um homem na fila 2, cela 245!

Sıra 2, hücre 245'de adam eksik!

Mas tal não se comparava ao meu coração a sangrar ", pg. 245.

sayfa 245.

"A 90 km / h, andam mais de 250 metros" "em dez a 12 segundos. Um camião em sentido oposto também."

Saatte 90 km hızla, 10-12 saniyede... 245 metre yol gidiyorsunuz.

Estavam a 250 metros do cume, quando o tempo piorou.

Hava bozduğunda zirveye 245 m kalmıştı.

Rua 73 leste, 245.

245 Doğu 73. cadde. - 23. bölge.

O acordo era transportar três homens com um peso combinado de 245 quilos.

Anlaşma üç adam ve toplam 254 kilo ağırlığın nakliydi.

Os USA dão 245 milhões de dólares ao regime Taliban Afegão.

ABD, Afganistan'da Taliban yönetimine 245 Milyon Dolar yardımda bulundu.

- Esqueça a sua lei!

- Unutun şu yasalari! - Madde 245 :

Ia fazer uma imagem de 8 por 10 pés ( 245 x 300 cm ).

Yapacağım imaj 8'e 10 feet'ti. ( 245 x 300 cm ).

Vou a caminho da saída 245.

245 çıkışına ilerliyorum.

Isto aumenta o número de casos de abuso sexual para 245.

Böylece cinsel taciz suçlamalarının toplam sayısı 245'i buldu.

829, 979, 245.

Sara, yararı yok! - 8-2-9-9-7-9 2-4-5.

245.88.7.12.

245.88.7.12.

Tenho alguma coisa na cara? 245 00 : 12 : 59,221 - - 00 : 13 : 01,108 Não, não.

Yüzümde bir şey mi var?

Mas com os avanços na ciência e o meu dinheiro quero dizer, não é tolice pensar que posso viver até aos 245, ou talvez 300.

Ama modern bilimdeki ilerlemelere ve yüksek gelir düzeyime bakarsan 245, belki 300 yaşına kadar yaşayamayacağımı düşünmek delilik.

Minha cópia diz 245 milhões.

Bendeki kopyada 245 milyon yazıyor.

- 245 no lado B.

- B yan bandında 245.

O peso inicial é 246 quilos.

Başlangıç ağırlığı 245.90 kilogram.

As dimensões do tanque, dois metros de largura por três de altura, tornam impossível o Matthew ter fracturado a pélvis do irmão.

Bira teknesinin ebatları 182 enine ve 245 cm dikine. Bu da Matthew'nun kardeşi Kent'in leğen kemiğini kırmış olmasına imkan bırakmıyor.

- Para a espingarda Blaser e duas 45 e uma mordaça para miúdas irritantes e faladoras como tu.

- Uzun menzilli tüfeğim ve 245'im için. Ayrıca geveze kızlar için ağız bandı var.

Temos um 2-45 na East 24 com a Montgomery, no Bailey's Bar and Grill.

Doğu 24 ve Montgomery köşesinde, Bailey's BarGrill'de 245 olayı var.

Os registos são claros, 245ª Divisão do 85º Exército,

Sicil kayıtların ortada. 85. Ordu, 254. Tümen, 2.

A minha companhia foi enviada para a antiga mina do sul do Rio Wen para interceptar a 254ª Divisão inimiga.

Birliğim, düşmanın 245. Tümenini durdurmak için Wen nehrinin güney kıyısındaki eski madenlere sevk edildi.

Muito importante, tu queres, I R-245-F.

Bu çok önemli. Modeli lR-245-F.

I R-245-F.

LR-245-F.

IR-245-F!

LR-245-F!

I R-245-F.

LR-245-F'i bulmalıyım.

IR-245-F.

LR-245-F.

Código penal do Estado de Nova lorque 245.01.

New York Eyaleti Ceza Kodu 245.01.

Um 245 em curso, no 106, em East Broadway Road.

Doğu Broadway Yolu, 106 numarada 245 gerçekleşiyor.

Repito, 245. Participação de agressão qualificada.

Tekrarlıyorum, 245, silahlı saldırı ihbarı var.

Dean leu todas as 245 páginas do depoimento Mostrando um presidente que era facilmente irritável sobre protestos contra a guerra e adversário políticos, e mostrando um leque de ofensas, incluindo grampos em jornalistas, um plano de Charles Colson para incendiar e vandalizar o Insituto Brookings, e espionar o Sen. Kennedy e outros democratas.

Dean, okuduğu 245 sayfalık ifadesinde başkanı ; savaş karşıtlarına ve siyasi rakiplerine karşı yasadışı davranan ; Charles Colson'ı bombalatma planıyla gazetecilerin telefonunu gizlice dinlemek, Brooking Enstitüsü'ne soygun düzenlemek ve Senatör Kennedy ile diğer demokratları gözetlemek iddialarını da içeren bir savunma tasarısı düzenleyen biri olarak nitelendirdi.

Localização 2-4-5, a 9-8 da torre de controlo de Walnut Bridge.

İstikametimiz, Walnut Ridge istasyonu doğrultusunda, 245'e 98.

Rumo 245º aos 9800'.

İstikamet 245'e 98!

245 em progresso na minha localização.

Bulunduğum bölgede bir 245 vakası var.

Vai da 245 directamente para a 255.

245 ve 255 var.

A minha conta bancária é o 245-289-2109.

Hesap numaram 245-289-2109.

- 245 dólares.

- 245 dolar.

Bem, 1.100 mais 245 dá 1.345 dólares.

1100 arti 245 esittir 1345 dolar.

O nosso número é 245.

Numaramız, 245.

Pressão 245 / 115.

Kan basıncı 245'e 115.

Certo, assim sobram 245 pessoas na área de LA que receberam órgãos.

Tamam, demek ki Los Angeles'te organ nakli yapılan 245 kişi kalıyor.

- Em 45, não em 15.

245, 215 değil!

Duzentos e quarenta e cinco.

245...

247, 248, 24...

244, 245, 246 247, 248, 24...

O que se segue?

245. sokağın kuzeyine gitmeye korkuyorlar.