English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / 40

40 tradutor Turco

12,766 parallel translation
Daqui a 40 anos, quando formos velhos e gordos, com pele pendurada, eu terei mamas, e tu terás pelo na cara.
- Kırk yıl içinde, yaşlandığımızda ve... - Devam et. Şişmanladığımda, derim sarktığında, memelerim olduğunda ve senin yüzünde kıl olduğunda...
O exército invasor está concentrado, e tem posto na frente a mesma besta guerreira durante 40 dias.
Ordu istilası asker yığıyor, ve 40 gece boyunca her gün canavar savaşcılarını ileri sürdüler.
20... 40... 60, 80 e temos 100.
20, 40 60, 80 ve 100.
O porão do prédio foi aberto próximo de um abrigo dos anos 40.
Binanın bodrumunda 1940'lı yıllardan kalma bir sığınak var.
Uma vez mais, trazemos notícias sobre a explosão que ocorreu há menos de 40 minutos no Hotel Al Maha no centro do Cairo...
Kahire şehir merkezindeki Al Maha Oteli'nde 40 dakika önce gerçekleşen patlamayla ilgili son bilgileri ekrana getirmeye devam ediyoruz.
Chefe dos Crimes Graves aos 40.
Kırk yaşında ağır suçlar biriminin başına geçtin.
Também quero 40 milhões de dólares.
Ayrıca 40.000.000 $ istiyorum.
É Joan Paulson, 40 semanas, e está em trabalho de parto.
Adı Joan Paulson. 40 haftalık hamile. Doğum başladı.
Não devias precisar disso antes dos 40 anos.
40 yaşına kadar onlara ihtiyacın olmaması gerekiyor.
40º andar.
Kat 40.
No 40º andar?
- 40. katta mı?
E, sem prejudicar o projecto, ao pedir a um juiz que defeque no Código Americano no 40, sub-secção 3114.
Bir yargıca Amerika Birleşik Devletleri Anayasası 40. maddesi 3114. fıkrasına kıçını silmesini söyleyip, projeyi riske atmayarak.
Quando cheguei aos 40, desisti de uma data de coisas.
Bak ben kırkıma geldiğimde bir sürü şeyden umudu kestim. Asla gitmem. İstemem.
O Simon faz 40 anos, amanhã à noite, no Artichoke.
Yarın ne var? Simon'ın kırkıncı yaş günü.
40, credo!
40! Tanrım!
Quando pedi os vídeos das câmaras do prédio, soube que havia uma falha, a parar as câmaras na hora que foram vistos.
Binadan görüntü istediğimde, bir arıza gerçekleşmiş ve görülmenin olduğu bölümdeki 40 dakika boyunca görüntü kesilmiş.
Destruíram a maior parte há 40 anos atrás.
40 yıl önce taşları sökülmüş.
Quarenta?
40 veren?
Depois de eliminarmos esta rótula e esta, podes tentar arrastar-te pela I-40...
Diz kapaklarını söktükten sonra, bu diz kapaklarıyla I-40'a doğru otostop çekmeye çalışabilirsin...
De um modo geral, entre 40 % e 70 %.
Genellikle % 40 ile % 70 arasında.
Quarenta mil e, acreditem, eles enfurecem-se com tudo.
40 bin. Ayrıca güven bana, her şeye anında köpürüyorlar.
Fez 40 dias de tempo extra nos últimos seis meses.
Son 6 ayda 40 gün fazla mesai yapmış.
Saiu e 40 minutos depois, vi as notícias.
O çıktı ve, 40 dakika sonra, olayı haberlerde gördüm saat 10'da.
Todos tinham pistolas idênticas de calibre.40.
Hepsinde aynı 40 kalibre var.
Estas calibre.40 são idênticas às usadas pelos atiradores no teatro.
Hepsi aynı 40 kalibre tabancalar tiyatrodakilerde de aynıları vardı.
Dentes degradados pelo calor intenso, mas a incisão central sugere que era caucasiano, provavelmente, 40 anos.
Diş yapısı aşırı sıcaktan bozulmuş ama bu merkez kesiciye göre kurban beyaz, muhtemelen 40'larında.
Parece uma pistola calibre 40.
Shield 40'a benziyor.
Sim, tinha 30 heróis e 40 vilões.
Aynen. Filmde 30 kahraman, 40 kötü adam falan vardı.
Poda! Vivemos cá há 40 anos!
40 yıldır burada yaşıyoruz.
Poupe até 40 % nos grelhadores de topo durante todo o verão.
Yaz boyunca en iyi ızgara markalarında % 40'a kadar tasarruf sağlayın.
Não devemos demorar mais do que 40 minutos.
30-40 dakikadan fazla olmamalı.
Ele fez um depósito de 40 mil dólares.
Emanet hesabına 40,000 dolar yatırmış.
Porque 40 mil não davam para o Taylor pagar uma entrada neste bairro, mas é um valor competitivo para um assassino contratado.
Çünkü Taylor'ın mahallesinde 40,000 dolar kaparoyla ev tutamazsın, ama kiralık katil tutabilirsin.
O suspeito cobra 40 mil por contrato.
Şüpheli iş başına 40,000 alıyor.
- 40.
- Kırk
- Rua 40 está limpa, senhor.
- 40. Sokak temiz efendim.
- Tive 40 graus de febre, e fizeram-me fazer a corrida de obstáculos.
- 40 derece ateşim vardı ve hâlâ bana engelli koşu yaptırmışlardı.
Preciso de 40 segundos perto do PCL da viatura para executar o programa controlador via bluetooth.
Kodu devriye arabasının PMD'sinde çalıştırabilmek için Bluetooth bağlantısında 30, 40 saniyeye ihtiyacım var.
É uma caminhada de 40 horas, pelo menos.
40 saatlik yürüyüş mesafesinde.
Eu amo os dois na mesma quantidade : 40 %.
İkinizi de eşit miktarda seviyorum : % 40
Estiveram juntos mais de 40 anos.
40 seneyi aşkın birlikte yaşadılar.
Casaram-se há 40 anos, por isso, não ficam segredos.
40 sene evli kaldılar, sır kalmış olamaz.
O que sabe acerca dos seus pais? Estiveram casados durante 40 anos.
- Ebeveynlerin hakkında ne biliyorsun?
Por isso não têm segredos.
- 40 sene evli kaldılar. Sırları olmamalı.
Ela esteve casada com o mesmo homem durante 40 anos.
Eşiyle boşanmadan 40 sene evli kalmışlar.
Obviamente precisavas de 40 piscadelas.
Belli ki azcık uyumaya ihtiyacın varmış.
Os consultores... Dezenas de bandidos com cintos... Que ganhavam 40 mil por mês...
Danışmanlar... ayda 40.000 dolar kazanan düzinelerce haydut galibiyet stratejisi üretmekte başarısız oldular.
Porque tenho 27 repórteres, uma dúzia de blogers... 40 tipos com câmaras incansáveis... E dois cães que aparentemente são mundialmente famosos no Instagram.
Çünkü peşimde yaklaşık 27 muhabir bir düzine blogger 40 acımasız ve sakallı adamla kameraları ve şu anda dünya çapında Instagram'da ünlü olmuş iki köpek var.
Há 40 anos, criei uma fórmula... que altera a distância atómica relativa.
Yirmi yıl önce atomik izafi mesafeyi değiştiren bir formül yarattım.
- Já tens 40 anos?
Yarın akşam The Artichoke'da.
40 mil dólares.
40,000 dolar var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]