Translate.vc / Português → Turco / 870
870 tradutor Turco
41 parallel translation
Na próxima terça à noite é noite dos fãs... 870, na frequência AM.
Taraftar Takdir Gecesi. Sakın bizden ayrılmayın... Haftaya Perşembe radyonuz 870 AM'de...
Alcance para o Akula 950 jardas e aumentando rapidamente.
Akula ile mesafemiz 870 metre ve hızla açılıyor.
A ligação saltou para P2A-870. Quando fez isso, nós só o fechámos.
Delik P2A-870'a atladı, ve bunu yapar yapmaz, biz de kapattık.
- Há quanto tempo está aí?
- Ne zamandır burada? - 92 dakikadır 870 derecede.
Nick Murdock, 870 Worth Street,
"Nick Murdock, Worth Caddesi 870 numara, New York City."
Nos últimos dez anos gastaram-se por ano 1.870 bilhões de dólares em despesas militares,
Şunu düşün : Son on yılda.. .. askeri amaçlar için yılda 1,870 dolar harcandı.
32.4.870.
32.4.870
CIDADE PERDIDA DORSAL ATLÂNTICA, 870 M
KAYlP ŞEHİR. ORTA ATLANTİK SlRTl. 8 70 METRE
cidade PERDIDA DORSAL ATLÂNTICA, 870 M
KAYlP ŞEHİR. ORTA ATLANTİK SlRTl. 8 70 METRE
Vocês os dois tratam dela.
Pekala, siz ikiniz deal with heronunla ilgilenin 870 00 : 33 : 56,517 - - 00 : 33 : 57,651 Gidelim, gidelim, gidelim.
O Mr. Martin depositou 4870 dólares.
Bay Martin, bakayım, 4.870 dolar yatırmış.
Atenção, passageiros do voo número 870.
870 no.lu uçuş yolcuları.
mas são realmente 9,400 metros quadrados de tectos de madeira com fugas e canalizações compactas galvanizadas e sem falar de não ter acessos em condições.
Ama gerçekten 870.000 metre kare. Bahsetmek gerekirse, sızdıran karton mukavvalı çatısı ve tıkanmaya yüz tutmuş bir boru tesisatı var ve yaya trafiğine kapalı.
Porquê, eu?
Neden ben? 81 00 : 05 : 50,960 - - 00 : 05 : 52,870 Katil olmadığından emin olduğum bir tek sen varsın.
Andy e Lainie estão colados, e, por fim, Harold, com 870 mil.
Andy ve Lainie birbirlerine oldukça yakınlar, ve Harold da 870,000 le onları takip ediyor.
- Que carro é que tens?
Volvo 870.
Foi uma Remington 870 de repetição.
Remington 870 pompalı.
Uma 8,70?
Nedir o, 870 mi?
- Vendido. 50 pence. - Bom trabalho, meu!
Tamam ya 50 pens deyin 00 : 03 : 50,368 - - 00 : 04 : 05,870 Çeviri :
Ele teve algumas queixas domésticas retiradas e também é o dono orgulhoso de uma caçadeira Remington.870.
Hakkında birkaç kez saldırıdan dolayı şikayette bulunulmuş, ve onur verici bir... Remington 870 tabancası var.
Tanta chuva de vidro!
Şu cam parçalarına da bak! 303 00 : 17 : 37,840 - - 00 : 17 : 39,870 Şans getirmeleri için onları dilimle yakalayacağım.
Esta aeronave gasta 1000 litros de combustível / hora em cruzeiro.
Bu uçak normal hızda saatte 870 litre yakıt tüketiyor.
Isto é uma Remington 870, um tiro e abre-o ao meio, sim.
Bu Remington 870, tek atışta seni ortadan ikiye böler.
Ou a Remington 870?
Yoksa Remington 870 mi tercih edersin?
90-870.
9-0 dash 8-7-0.
A única razão pela qual convenci que tu eras o culpado, 0 : 07 : 35.889,0 : 07 : 37.870 era por não perceber : o que é que um tipo como tu fazia com um gajo como eu? Vá lá!
doğruyu söylemek gerekirse senin suçlu olduğuna inandım çünkü öbür türlü senin gibi bir adamın benim gibi biriyle ne işi olur ki?
872 QUILÓMETROS PARA A FRONTEIRA
Sınıra 870 kilometre.
Leste-me o pensamento, Machete.
Sınıra 870 kilometre. Aklımdan geçeni okudun Machete.
GRÃ-BRETANHA 870 D.C - BAGSECG, REI VIKING, LIDERA O SEU EXÉRCITO ENFRAQUECIDO, CONTRA A, CADA VEZ MAIOR, RESISTÊNCIA SAXÓNICA
Büyük Britanya, M.S 870 Vikinglerin kralı Bagsecg, zayıflatılmış ordusuna sürekli artan Saxon direnişine karşı öncülük ediyordu.
Dá 2 870 000 wons.
Toplam $ 2,870.
E o cheque é de 27.870 dólares.
Ayrıca çekte 27,870 $ yazıyor.
Laranja, roxo, bronze, rosa, azul, azul, verde. - 870!
- Turuncu, mor, taba, pembe, mavi, mavi, yeşil. - 870!
Deves 12 870 dólares.
12.870 dolar borcun var.
Um forno crematório gera temperaturas entre os 870 e 1100 graus Celsius.
Tekli krematoryum fırını 870 ila 1100 derece bir sıcaklık yayar.
- 870 gramas e isso é tudo.
- 31 ons, ve hepsi bu. - 31 ons.
- 870 gramas.
31... 16... 496.
870, 450... 496... 496 dólares.
496 dolar. Pekala.
E o fogo tem de estar entre 870º e 1090º Celsius para reduzir um corpo a cinza, deixando 2 a 4kg de ossos e pó.
Gece 3'te çıktık, hiçbir şeyi yoktu. Dans etmekten yoruldu ama kesinlikle hayattaydı.