Translate.vc / Português → Turco / Aahh
Aahh tradutor Turco
41 parallel translation
- Ai de mim!
- Aahh!
- Diz'Aahh'.
- "Aa" de bakayım.
Diz "AH".
"Aahh." de.
Ajoelhe-se terráqueo fraco, antes que me irrite.
Aahh! Sapanımın önünde eğil seni zavallı dünyalı!
Talvez te estejas a interrogar, porque que tens duas cabeças.
- Aahh! - Belki neden 2 kafan olduğunu merak ediyorsundur.
Que embirrante!
Kesinlikle olmaz. Ama seni hala seviyorum! Aahh, cimriii!
AI!
Aahh!
Diz "AAHH"... um "AAHH" à homem grande.
"- -Aaa--" yap.. Kocaman aç ağzını.
afro-americano. Dizem que alguns pretos conseguem manter um emprego!
Aahh ama hey, derler ki zenciler işi iyi hallederlermiş.
Sua "dredgenauta"!
Aahh! Seni kasap!
Merda!
Aahh! Kahretsin.
Tem cuidado!
- Hopp, dikkat et! - Aahh!
Eu vou... Volto já.
Aahh, aaa ben.. birazdan dönerim.
Quanto tempo durou o namoro?
Oh, şey aahh.. bu ne kadar sürmüştü?
O Red estava no bairro e resolveu aparecer por cá.
Oh, aahh, Red civarlardaymış, .. ve geçerken uğramış.
Não... o OJ perdeu-se.
- Hayır, hayır.. aahh. OJ kayboldu.
Tolice, toda a gente sabe que as pessoas asiáticas são muito intimidadas por...
Saçmalama, herkes biliyor ki.. aahh.. Asyalılar korkutucudur.. aahh..
- O sonho que tem que ver com...
- Son rüyamdan bahsediyorum.. - Aahh... Banka rüyası...
Meu Deus!
aahh tanrım!
Whoa!
A-aahh!
Oh, só um pouco.
Aahh- - Çok az.
Cospe nele!
Üstüme boşal! Aahh!
O Patrick Swayze roubou um banco e o Keanu Reeves persegue-o, através de jardins e vai dar-lhe um tiro mas não consegue, porque gosta muito dele, então dá tiros para o ar e faz...
Patrick Swayze banka soyar, Keanu Reeves de bahçelerin içinde onu kovalar, tam Swayze'ye ateş edecekken edemez çünkü onu çok seviyordur, havaya ateş eder ve "aahh" yapar.
Já deu um tiro para o ar e fez...
Havaya ateş edip "aahh" yaptın mı hiç?
Não, nunca dei tiros para o ar e fiz...
Hayır, havaya ateş edip "aahh" yapmadım.
- O que é isto? - Aahh!
- Hangisi o?
Oh, tu estás a provocar-me.
Aahh... Bana takılıyorsun.
Vou mas é... se não te calas por um minuto, está bem?
- Kıçını tekmeleye... - Aahh! - Bir saniye sus be!
Eu grito e praguejo : " Aahh!
Bağırırım, çığlık atarım.
Estamos só a apreciar a viagem... No carro... E...
Yolun tadını çıkarıyoruz arabada aahh..
As conchas a bater, e a serem ingeridas, os "oohh", os "aahh", sabia que ocultariam qualquer barulho que fizesse.
Kabuklar takırdıyor, ve her yandan... höpürtüler, "ooh" ve "ahh" sesleri geliyordu. Bunun, çıkartacağım her sesi maskeleyeceğini biliyordum.
Que está a fazer?
Aahh, canın cehenneme!
Eia! Oh!
Aahh!
A polícia está a chegar... por isso, obrigado por esperar. Já estou quente e o meu fedor serve de prova!
Polisler geliyor, Aahh, takıl işte Çoktan ısındım
Está prestes a arrancar pela cidade de Los Aahh!
Yerle bir olmak üzere olan Los An -
Aagghh!
Aahh!
Põe a língua de fora e diz, "Ah."
Dilini çıkar ve "Aahh" de.
Este não, este.
Aahh bu değil bu herifin arkasında.
Aguenta, Casey.
Aahh! - Yerinden kıpırdama, Casey!
Corra, senhor.
Aahh! Koşun, efendim.
Para isso, eu digo um até mais radical.
- Aahh! Bayan! - Wow.