Translate.vc / Português → Turco / Abracadabra
Abracadabra tradutor Turco
195 parallel translation
Isto é o que acontece quando não se diz abracadabra.
"Abra kadabra" demezsen böyle olur işte.
Abracadabra.
Abra kadabra.
Abracadabra.
Hokus pokus.
Abracadabra...
Abracadabra...
Estou a falar de "abracadabra", Harry.
Abrakadabra Harry.
- Diga : abracadabra.
Şimdi abrakadabra de.
- Abracadabra.
Abrakadabra.
Uma queca, uma gota de energia - abracadabra e há qualquer coisa sagrada ali.
Azıcık git-gel, bir damla enerji - güm-güm-hokus-pokus, ve bir bakarsın orada kutsal birşey var.
Abracadabra corporal...
Muazzam beden ilüzyonu.
Abracadabra, um, dois, três... Dá-lhe!
Ala-kazam bir iki üç...
Abracadabra... e passamos as muralhas.
Abracadabra ve duvarlardan geçiyoruz.
Abracadabra, abracadabra... abre-te sésamo!
Hatırlayan var mı, çocuklar? Açıl susam açıl!
- "Abracadabra". É a palavra magica.
- "Abracadabra." Sihirli kelime budur.
Sei dizer o Abracadabra e já'stá E faço-as desaparecer
Dostların yapar mı... Abrakadabra, yırtıIsın... Sonra yok edebilirler mi aptalı...
Oh, deixa disso. É tudo truque de abracadabra.
Haydi, biraz hokus pokus yalnızca.
Magia é coisa de abracadabra.
Bir parça hokus pokus işte!
Prefiro a ilusão ou a fantasia. Um pouco de abracadabra,
Ben daha çok... fantezinin yanılsamasını tercih ederim... küçük bir hokus pokus, belki biraz...
"Abracadabra".
Abrakadabra.
Abracadabra.
- Abrakadabra.
Abracadabra!
Abrakadabra!
Não acredito no Abracadabra mas acredito na força espiritual.
Hokus pokusa değil inancım ardındaki ruhsal güce.
Abracadabra, "mucus-pukus".
Hokus pokus. Mukus pukus.
Abracadabra.
Abrakadabra!
Quando tiverem o material, ou se algo sair mal, digam "Abracadabra."
Malı alır almaz veya işler ters giderse "Abracadabra." deyin.
- Abracadabra.
- Abracadabra.
- Abracadabra?
- Abracadabra mı?
Abracadabra.
Abracadabra.
- Abracadabra!
- Abracadabra!
- Abracadabra, homem.
- Oh, abracadabra dostum.
Abracadabra?
Abracadabra mı?
- Abracadabra, meu irmão.
- Abracadabra kardeşim.
- Abracadabra, homem!
- Abracadabra dostum!
Abracadabra!
Abracadabra!
Abracadabra, B!
Abracadabra, B!
- Bem, abracadabra.
- Şey, abracadabra.
Abracadabra, pé de cabra!
Abracadabra! Güvercin ve tebeşir!
Abracadabra!
Abra kadabraydım!
Abracadabra.
Abrakadabra.
Como abracadabra, mas melhor.
Abra Kadabra gibi ama daha iyi.
Abracadabra.
Abrakadabra adamım.
Durante a selecção ele enfia a mão no chapéu e - abracadabra - sai-lhe o cenoura.
Seçim sırasında elini şapkaya sokacak ve abra-kadabra! Louis havuçkafayı alacak.
Abracadabra.
Şefkatle.
Então embrulhou o Dylan, deu-lhe uma coça e, abracadabra, ele ama-a outra vez?
Yani siz Dylan'ı... cehennemden çıkardınız ve... hokus-pokus, tekrar sizi sevecekti?
Se não fosse o seu abracadabra teriam ressuscitado como extraterrestres.
Onları bulup hokus pokus yapmayınca uzaylılar tarafından diriltileceklermiş.
- Fizeste isso tudo com "abracadabra"?
- Bütün bunları "abracadabra" ile mi yaptın?
Tenho um abracadabra de limpeza para limpar a cabeça.
Bana karışık kafamı temizleyecek abrakadabralar sattı.
E abracadabra.
Ve abrakadabra.
O Cyrus só tinha de esperar pelo momento certo, premir o detonador e, antes de dizermos "abracadabra", inferno instantâneo.
Cyrus'un tek yapması gereken doğru anı beklemek ve tetiğe basmak ve "abra kadarba" demeye vaktin olmadan hemen yangın başladı.
E depois, abracadabra. A transformação dela começa.
Ardından da hokus pokus dönüşüm başlar.
Abracadabra!
Sonra da çabucak.
Abracadabra, com pelos de cabra.
Çifte kumrular.