Translate.vc / Português → Turco / Ackerman
Ackerman tradutor Turco
172 parallel translation
O Ackerman estava em apuros.
Ackerman'ın başı dertteydi.
- O Ackerman era seu amigo?
- Ackerman arkadaşın mı?
Fale com a secretária lá fora. Ackerman.
Dışarıdaki sekreteri görün.
Noah Ackerman. - Olá. Como estás?
Noah Ackerman.
- O Sr. Ackerman diz que sim.
- Ben yazılmadım. - Bay Ackerman öyle olduğunu söylüyor
O Sr. Ackerman não sabe dos coelhos que se podem tirar de um chapéu em Washington.
Bay Ackerman Washington'da şapkadan hangi tavşanları çıkarabileceğini bilemez..
- Boa noite, Sr. Ackerman.
- İyi geceler, Bay Ackerman.
Bem, parece que o Sr. Ackerman e eu vamos ter uma pequena conversa. Certamente, senhor.
Şey, Görülüyor ki Bay Ackerman ile Biraz konuşmalıyım.
Foi o que você fez comigo, e eu não gostei muito. Estava a dizer ao Sr. Ackerman que temos peru para o jantar.
That's what you've made me do, and I'm not fond of you for it.
Ackerman, arranje um balde. Sabe o que é isso?
Ackerman, kendine bir kova bul.
- E como é que o Ackerman fala inglês? - Ele é espião.
- Şey, Ackerman'a İngilizce gel nasıl denir?
Vocês não estão a ser justos com o Ackerman.
- O bir casus. Hey, you guys ain't bein'fair to Ackerman.
Ackerman, como foi possível teres sido convocado? Ele não tem influência na junta.
Hey, Ackerman, Senin hizmet vermenin bir yolu varmı?
O Ackerman não é um daqueles produtores ricos da Broadway que você tem de adular.
- Şimdi biliyor musunuz, efendim.. Senin için ne farkeder?
Ele é só um recruta.
Ackerman zengin Broadway yapımcılarından biri değil
Ackerman, estive a ver o livro do registo de doentes.
Üzgünüm. Ackerman, bu berbat kitaba bakıyordum da.
Ackerman.
- Burada.
Acabei de completar uma investigação sobre as razões do comportamento do Cabo Ackerman.
Senin durumunda biz şanslıydık. Er Ackerman'ın davranışlarının sebepleriyle ilgili Araştırmayı yeni bitirdim.
"Tal oficial perseguiu de propósito o Cabo Noah Ackerman ao ordenar um castigo em massa da companhia inteira para discipliná-lo."
Subaylar, Er Noah Ackerman'ın disipline edilmesi Amacıyla ağır bir şekilde cezalandırılması... Konusunda istekli olduklarını söylediler.
- Acho que é o Ackerman. - Estás louco.
Ben bir şey görmedim.
Ele está a viver à grande em Nova York.
- Sanırım Ackerman'dı - Sen delirmişsin.O şimdi New York'ta gününü gün ediyordur.
- É alguém que se parece com o Ackerman. - Ninguém se parece com o Ackerman.
- Ackerman'a benzeyen biri vardı.
Porque estou a deixar o Noah Ackerman a lutar por mim. - Se queres personalizar isto.
Çünkü Noah Ackerman'a benim için savaşmasına izin veriyorum
- Ackerman. 3974287.
- Adın nedir?
OK?
- Ackerman.
Ackerman e...
Evet, şimdi C Bölüğünden iki adam geldi.
- Burnecker. - Burnecker.
Ackerman ve,...
O Ackerman não tem roupa.
- Burnecker. Burnecker yaralı.
Acho melhor trazer alguma.
Ackerman Kuru giysisi yok.
Ackerman.
Ackerman.
"Não trabalharemos" foi o grito... de 47 juizes federais hoje... desafiando a ordem do juiz Ackerman.
Savcı Ackerman'ın kararına karşı çıkan 47 eyalet ve federal savcısı bugün yaptıkları açıklamada ; "İşe dönmeyeceğiz" dediler.
E o Ivan Ackerman. Sempre a resposta errada.
Ve Ivan Ackerman, daima yanlış cevap verirdi.
- A pedido do Tenente Ackerman.
- Teğmen Ackerman'ın isteği.
Miss Walker... O Tenente Ackerman disse que tem uma proposta a fazer-nos sobre os estragos acidentais...
Bayan Walker Teğmen Ackerman, bana bir kaza sonucu olan hasarla ilgili bir teklifiniz olduğunu...
O Ackerman está fulo com a imagem que isto nos cria!
Ackerman, bu davanın üzerimizde yarattığı olumsuz etkiden şikayetçi.
É a isso que chamas colaborar com a imprensa?
Ackerman'ın basınla işbirliğinden kastettiği bu mu?
David Ackerman.
David Ackerman.
- Fale mais alto, Ackerman.
- Sesini yükselt, Ackerman.
Sente-se aqui, Sr. Ackerman.
Ackerman.
Sr. Ackerman, não parece ter qualquer parente dependente, ou uma ocupação essencial à defesa nacional.
Oraya oturun, Bay Ackerman. Bay Ackerman, Milli Savunmaya gerekli bir mesleğe veya... bakmakla yükümlü olduğunuz herhangi bir akrabaya sahip gözükmüyorsunuz... 1A sınıfında olmamanızla ilgili bir sebep düşünebiliyormusunuz?
Obrigada.
Ben sadece söylemiştim Bay Ackerman akşam yemeği için hindi aldık.
- Olá Sra. Ackerman, Sr. Ackerman.
Bu gece size söyleyecektim. - Oh! Merhaba, Bayan Ackerman, Bay Ackerman.
Muito bem, Ackerman.
Rahat. Pekâlâ, Ackerman.
- Sei que não está a par, capitão, mas o soldado Ackerman foi espancado a lutar contra os maiores homens da companhia. - Sim, Whiteacre?
Haydi, bitir işini.
- Gostaria de falar com o Ackerman.
- Evet, Teğmen?
- Certamente, senhor.
- Ackerman'la konuşmak istiyorum.
Ackerman!
Ackerman.
Alguém viu o Ackerman?
Ackerman!
Abbott, o Ackerman dormiu ontem à noite no seu beliche?
Ackerman'ı gören oldu mu? Abbott, Ackerman dün gece yatağında mı Uyudu?
Ackerman, não é mais necessário aqui.
Çok teşekkür ederim, efendim.
Vá dar uma volta fora do campo.
Ackerman, buralarda olmana gerek yok.