Translate.vc / Português → Turco / Adal
Adal tradutor Turco
138 parallel translation
Bem, acho que vou tomar um último copo com aqueles três bifes.
Gidip, o üç Adalıyla son bir içki içsem iyi olacak.
Olha para a ilha. É linda.
Şu adalı yavruya bir bak adamım.
Adeus Minha diva de Coney Island
* * Hoşçakal Coney Adalı bebeğim * *
Adeus, minha diva de Coney Island
* * Hoşçakal Coney Adalı bebeğim * *
Adeus, minha diva... Adeus, minha diva...
* * Hoşçakal Coney Adalı... * * * * Hoşçakal Coney Adalı... * *
Adeus, minha diva...
* * Hoşçakal Coney Adalı... Hoşçakal Coney Adalı... * *
Vosso jantar e os generosos ilhéus que convidastes aguardam vossa presença.
Davet ettiğiniz adalılar ve şölen sizi bekliyor.
Não, dir-te-ei mais tarde, Rapariga da Ilha
Hayır, sonra söyleyeceğim Adalı Kız.
Ela é de Staten Island?
Yani, Adalı falan biri mi?
As provas sugerem que a maioria dos habitantes passaram a primeira noite da tempestade aqui... na cave do edifício da Junta.
Kanıtlar adalıların çoğunun fırtınanın ilk gecesini kasaba binası bodrumunda geçirdiklerini gösteriyor.
Estou aqui porque o pessoal da ilha sabe juntar-se quando precisam.
Buradayım çünkü adalılar gerektiğinde bir araya gelmeyi bilirler.
O pessoal da ilha sabe guardar um segredo.
Adalılar sır saklamayı da bilirler.
Ela nasceu numa ilha.
O bir adalıydı.
E no barco ia um caixão de pinho de alguém da ilha que ia ser enterrado lá.
Ve gemide tahta bir kutu vardı. Adalı birisi gömülmek için geri götürülüyordu.
Os recifes de coral protegem quase todas as costas tropicais situando-se entre as casas dos ilhéus e os mares violentos.
Mercan resifleri adalıların evleri ve şiddetli dalgaların arasında kalarak hemen hemen tüm tropikal sahilleri korur.
Para ilhéus do Pacífico como eu os nossos recifes de coral são tão necessários como o ar que respiramos.
Benim gibi pasifik adalısı için mercan resifleri soluduğumuz hava kadar gerekli.
Para nós ilhéus que sobrevivemos da pesca a morte do recife atingiu-nos muito especialmente quando se tem crianças para alimentar.
Resifin ölümü, geçimini bizim gibi balıkçıklıkla sağlayan adalıları çok ağır vurdu. Özellikle bakmanız gereken çocuklarınız varsa.
Muito obrigado, Adal.
Çok teşekkürler, Adal.
Há uma hipótese de Adal e os Jaffa rebeldes nos libertarem depois.
Adal ve isyancı jaffalarının bizi daha sonra serbest bırakma şansı var.
Salim Adel por baixo de uma roupa de maricas.
Pezevenk kıyafetli Salim Adal.
Ah, o Wedge. O pequeno nativo que serviu de nosso guia.
Bizim tur rehberimiz olarak hizmet eden küçük adalı çocuk.
E quem faz figura de mau a negar coisas à loirinha gira e ao seu pobre bebé que nasceu na ilha?
Kim, "Hayır, çekici sarışına ve onun zavallı adalı bebeğine fıstık ezmesi veremem" diyor?
Este deve ser o grupo de almoço das Ilhas do Pacífico.
Pasifik Adalılar'ın öğle yemeği grubu bunlar olsa gerek.
Olá, Stacy, Rebecca, Larry... Jennifer, Lyle, O Garoto de Portly Island!
Merhaba Stacy, Rebecca, Larry Jenifer, Lyle, iri yarı, adalı çocuk.
- Ele é um nativo como tu.
O da senin gibi bir adalı.
Estão a procurar refinar a turma dos caloiros.
Bar dövüşçüsü ve Pasifik adalı. Birinci sınıfı yuvarlaştırmakla meşguller.
Senhor, o Hanbei da ilha Kushikiga foi morto na ilha Saki.
Lord'um! Kushikiga Adalı Hanbei'nin Saki Adasında öldüğü rapor edildi.
Armados com tochas e redes caseiras, esses ilheus se preparam para uma colheita.
Ellerinde fenerler ve ev yapımı ağlar ile, Bu adalılar bir hasat için hazırlanır.
Todos os insulares do Pacífico Sul devem aproveitar o máximo de todos os recursos que têm e os Anutan não são nenhuma exceção.
Tüm Güney Pasifik adalıların yapması gereken kaynakları kadar tüketmektir....... ve Anutanlılar bir istisna değildir.
- É daqui da ilha?
- Adalı mısın?
O tipo que vi era um ilhéu do Pacífico, mas era mais magro.
Gördüğüm adam Pasifik Adalıydı ama daha zayıftı.
- Como uma mulher como você se meteu com um terrorista como o Mikhail?
Senin gibi adalı bir kız Mikhail gibi bir teröristle nereden haşır neşir olur ki?
Hoje podemos dizer que nenhuma ave está... sozinha.
Bugünden itibaren açıkça hiçbir kuş adalı değildir!
O meu pai não confia em quem é das Ilhas de Ferro.
Babam Demir Adalılar'a güvenmez.
Somos ilhéus, irmãozinho, tinhas-te esquecido disso?
Biz adalıyız kardeşim. Unuttun mu?
Qualquer homem nascido nas Ironlands que se renda poderá regressar em segurança às suas casas.
Teslim olan her Demir Adalı evine güvenle dönebilecek.
O Brandon posava de patriota da ilha, mas na verdade era um mentiroso.
Bunu herkes biliyor. Brandon kendini adalı bir vatansever olarak gösterdi. İşin aslı o bir yalancıydı.
Conhece-lo? - Dar Adal.
Onu tanıyor musun?
- Dar Adal?
Dar Adal.
Esse é o Dar Adal?
Dar Adal?
Dizer a um ilhéu que vão ter uma morte violenta apenas nos lembra que estamos em casa.
Bir adalıya feci şekilde öleceğini söylemek bize sadece evimizde olduğumuzu hatırlatıyor, o kadar.
O que vai acontecer quando souberem que um bandido matou um dos nossos?
Adalı birkaç serserinin adamlarımızdan birini... infaz etmelerine izin verdiğimiz duyulduğunda ne olacağını sanıyorsun, ha?
- Dar Adal.
- Dar Adal.
É esse o Dar Adal?
- Dar Adal mı o?
Encontras-te o Adal?
Adal'ı buldun mu?
Tive uma conversa com Dar Adal.
Dar Adal'la konuştum.
Um tripulante e os 3 moradores inocentaram-no.
Adamlarınızdan biri ve tüm adalılar suçlu olmadığı yönünde oy verdi.
Na primeira noite, a seguir à lua cheia... atacarei todos os ilhéus e os que estiverem ainda nas nossas terras... serão esfolados vivos... como esfolei a escória dos vinte Filhos do Ferro que encontrei em Winterfell.
"Dolunayın ilk akşamında topraklarımızda kalan tüm..." "... adalıları bulup Kışyarı'nda yakaladığım 20 demir doğan gibi... " "... canlı canlı derilerini yüzeceğim. "
Era uma moça pobre de cá.
Adalı bir kız.
Se o Quinn reporta a um tipo como Dar Adal, é tão analista como eu sou cabeleireiro.
pek fazla konuşamadık. Quinn eğer Dar Adal gibi bir adama rapor veriyorsa, benim gür saçlı erkekler kulübüne üye olmam kadar gerçek analisttir.
- Tu ou Dar Adal?
Sen mi Dar Adal mı?