Afghanistan tradutor Turco

Quando voltas ao Afeganistão?

Afghanistan'a ne zaman gidiyorsun?

O Memar é bom homem, diz-lhe que quando voltar do Afeganistão, pago-lhe.

Hadi, Memar iyi bir adamdır. Ona söyle vakti gelince Afghanistan dan döneceğim.

Afeganistão...

Afghanistan.

1988... A UNIÃO SOVIÉTICA ESTÁ EM GUERRA NO AFEGANISTÃO HÁ NOVE ANOS...

1988 Afghanistan Savaşı | 9 yıldır devam ediyor

Aqui ele está onde parece ser Somália, Afeganistão.

İşte burada sanki Somali, Afghanistan'da gibi görünüyor.

Afghanistan.

Afganistan.

Isso mesmo, Afghanistan.

Bu doğru, Afganistan.

- Afeganistão? - Sim.

- Afghanistan meselesi mi?

Águas no Afeganistão uma porta para sair, é ali.

Afghanistan'a gitmek için bir çıkış kapısı var ve bu kapı orada.

Segundo o Scott, quando foste com o Porter ao Afeganistão, trabalharam com gente de lá que nem sempre podiam confiar.

Scott'un dediğine göre, O ve Porter Afghanistan'a girdiklerinde güvenmedikleri birçok yerli ile çalıştılar.

Aqui é Kent Shocknek, ao vivo em Los Angeles, onde um grupo de veteranos de guerra nos informou que o corpo do Tenente Edwin Prietto, morto no Afeganistão, teve o seu tecido retirado no Necrotério Municipal de LA.

Ben Kent Shocknek, Los Angeles'dan canlı yayın, Afghanistan'da öldürülen teğmen Edwin Prietto'nun cesedi Los Angeles devlet Morg'da dokuların çalındığı gazilere destek grubu tarafından, bilgilendirildi.

Bom, tecnicamente, o Nate sugeriu, eu pesquisei, e o Eric hackeou a base de dados mas... A unidade do Tenente Prietto ainda está em combate no Afeganistão, mas um outro fuzileiro magoou-se no dia em que ele morreu.

Ben araştırdım, ve Eric veritabanını hackledi ama... teğmen Prietto's birimi hala Afghanistan'da çatışıyor, ama bir asker onun öldüğü gün yaralanmış.

Foi contratado para investigar o que aconteceu com o Tenente Prietto no Afeganistão.

Teğmen Prietto'ya Afghanistan'da ne olduğunu araştırmak için tutulmuş.

Jacob Esparza deu-nos o nome da mulher com quem o Clennon dormia.

Jacob Esparza Clennon'ın Afghanistan'dayken... yatığı kadınını adını verdi. Elizabeth Roney.

Ele esteve em serviço militar no Iraque e no Afeganistão.

Iraq ve Afghanistan da bulundu.

й por isso que me vou sentar no monitor em frente ao Afghanistan Pakistгo, Yemen, Somalia e o caralho da California.

Bu nedenle Afganistan, Pakistan, Yemen Somali ve kahrolası Sacramento, California'ya oturduğum yerden uçacağım.

Província de Kandahar, Sul do Afeganistão, o berço dos Talibã.

Kandahar, Güney Afghanistan. Taliban'ın doğduğu yer.

Poderias muito bem estar em Marte como no Afeganistão.

Afghanistan'dayken Mars'ta gibisinizdir.

É o único modo de descobrirem o que eles sabiam sobre operações militares no Afeganistão.

Afghanistan'ın gizli askeri operasyonlarını öğrenmelerinin tek yolu bu.