English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Ahhh

Ahhh tradutor Turco

345 parallel translation
Ahhh!
Ahhh!
Ahhh e vais iniciar a tua aprendizagem com o ferreiro, não é? Sim, Srta.
Böylece demircideki çıraklık dönemin başlıyor, değil mi?
Ahhh, tu cascavel.
Neden, seni çıngıraklı yılan!
Trasborda!
- Ahhh, patateslerim!
Sai!
Ahhh! .
Naquele teatrinho que armou com a minha irmã.
Ahhh, kızkardeşimle oynadığın, şu sahte kavga oyunu var değil mi birde?
Qual o problema? Ahhh...
Ne oldu?
Ahhh, fiquem assim.
Gülümseyin! Dayanın.
Ahhh! Então, se eu te atirar o balde, ele vão-se rir? Talvez sim...
Yani kovayı alıp boşaltınca herkes güler mi?
Ahhh, então foi por isso que perdi o negócio. Tavas aqui a espantar a minha sorte.
Bu tembel işten kaytarmış gibi duruyor.
Sou alér...
Çook alerjiii... AHHH-KEEEEED!
Ahhh, Sra. Jonathan Brisby.
Ahhh, Bayan Jonathan Brisby.
" Jack, não podes!
PAT PAT! AHHH!
Ahhh! Tu és um idiota, Porco!
Domuz, sen bir hıyarsın!
Que é isso, ahhh-ha-ha?
Ne bu, "Ahhh-ha?"
Gritar. Ahhh.
Çığlık.
Ahhh.
Ahhh.
Ohhh.
Ahhh.
Ahhh, larga-me.
Hadi al bebeğim.
Abrir a porta.
Kapıya bak. Ahhh...
Era puro de corpo e de espírito.
Bedensel ve ruhsal açıdan henüz saftı. Ahhh!
Certo... oohh... ahhh.
Pekala... oohh... ahhh.
Pula, arrasta, dá um passo... Força, querido, força!
ahhh tanrım söylemek üzereydim diger insanlar hep bunun gibi yemek yiyorlar hayvanat bahçesindeki hayvanlar bile benden daha güzel yemek yiyor.
Georgina!
Georgina! - Ahhh!
- Sim, entendi.
- Evet, anladım. Ahhh!
- Ahhh, és dura.
- Çok acımasızsın.
- Ahhh, bacon.
Et.
Pronto, está uma beleza.
İşte! Ne güzel bir görüntü. Ahhh!
- Oh, Deus! - Ahhh!
Tanrım!
Ahhh! Canalizadores!
Muslukçular!
Vou desmaiar!
Edi! Ahhh.
Incrível.
ahhh, inanıImaz.
Ahhh, já gostas de alguém.
- Evet, evet, elbette, 20.
Diz "Ahhh."
Aaaah de.
Ahhh! Ahhh!
Aaah-ahh.
Ai, ai.
Ahhh.
Ahhh, não.
Ahhh, no.
Uau!
Ahhh!
Brandy!
Ahhh... - Evet.
- Para a limusina, filho da mãe.
Ahhh! N'oluyor lan? !
Vive no Norte de Hollywood, em Radford.
Kuzey Hollywood'da yaşıyor, Radford'da... Ahhh, şey, In-n-Out Burger'in orada...
Ahhh, paneleirices.
- Nonoşlar gibi.
Não há filhos, felizmente
Ahhh. Neyse ki çocuk yok.
- Oh!
Ahhh.
Se foi para sempre.
Ahhh sonsuza dek yitip gitti.
Aqui, no nível molecular, o material preto é composto por gotas octaédricas.
Ahhh! İşte moleküler seviyeler. Siyah Madde sekizgen boncuklardan oluşmuş.
- Guardaste a bala?
Ahhh mermiyi sakladın mı?
Ahhh, ponham-me no chão!
Beni yere koy!
Ahhh-ha-ha! Heh.
- Heh.
- Mexeu?
Ahhh!
Aprendi sapateado e cotilhão quando era pequena.
ahhh.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]