English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Aid

Aid tradutor Turco

281 parallel translation
Ora, é suposto eu dirigir uma operação que basicamente é maior que a "Farm Aid" juntamente com o "We are the World" e devo fazê-lo através de linguagem gestual?
İşleri yürütmem gerek bütün dünyanın tarla ürününü karşılamaktan daha zor ve bunu işaret diliyle yapmam gerek?
Há dois aviadores prisioneiros. Um, está escondido aqui.
İki havacıyı esir aIdık, diğeri burada sakIanıyor.
- Sim. Primeiro os meus sapatos, agora a minha bicicleta.
Zaten ayakkabıIarımı aIdınız, şimdi de bisikIetimi.
Só preciso de um metro de'band-aid'... até a dor passar. - Queres que chamemos um médico?
- Doktor çağıralım mı?
A A.I.D. tem... dispõe de um local na chefatura de polícia.
AID polis karargahında bir odaya sahiptir.
Também com a A.I.D.?
Gene şu AID'le ilgili mi?
Não, é um presente da A.I.D. eles representavam o poder militar.
Hayır. Bir hediye AID'den gelmişti. Onlar askeri komutayı temsil ediyorlardı.
Sempre por conta da A.I.D.?
Her zamanki gibi AID için?
A A.I.D. estava lá em virtude de acordos internacionais.
AID, erdem içinde oradaydı Uluslararası sözleşmelere bağlıydı.
Assim pois, em 66, chega o tal Robert Bain. Ele também é um especialista da A.I.D.?
66'da Rober Bain'in ardından başka bir AID uzmanı geldi.
Sim, o da assistência técnica da A.I.D.
Evet, AID teknik elemanı olarak.
Não, eu não estou a impedir nada.
Tabii ki aIdırmıyorum.
Recebi ordens do quartel-general.
Merkezden bir emir aIdık.
Está a Sul de Band-Aid.
Yara bandının güneyine doğru.
Band-Aid?
Yara bandı mı?
Corinne Landreaux, da U. S. Aid.
Ben ABD yardım ekibinden, Corinne Landreaux.
Peg! O nosso melhor Kool-Aid para o futuro presidente.
Peg, Geleceğin belediye başkanına en iyi meyve suyumuzdan bir bardak getir.
- Faz como se fosse um penso rápido.
- Band-Aid gibi yap.
Faz como se fosse um penso rápido.
Band-Aid gibi yap.
Ei, Kool-Aid, mete esse pequeno jalapeno dentro das calças.
Hey, Kool-Aid, şu küçük "jalapeño" yu geri pantolonuna sok, ese.
E, por fim, queria dizer que neste dia tão especial recebi uma notícia maravilhosa.
Son oIarak da bu çok özeI günde harika bir haber aIdığımı söyIeyeceğim.
Ganharam em todas as regiões de Itália.
İtaIya'daki her böIgeyi aIdıIar.
É a primeira carta que recebo na vida.
Hayatımda aIdığım iIk mektup.
Queres sumo?
Kool-Aid yapalım mı?
Se tens sumo, não tens açúcar. Se tens pão, não tens geleia. Se tens hambúrguer, não tens mostarda.
Kool-Aid olur şeker olmaz fıstık ezmesi olur bal olmaz ham olur burger olmaz.
Nenhum de vocês tem Kool-Aid no frigorífico, pá?
Hey, sizin burada Kool-Aid yok mu moruk?
O Teste do Ácido Electric Kool Aid.
Ah "the electric kool-Aid acid test" ( 60'larla ilgili bir kitap )
- É tipo o Kool-Aid.
Maskota benzer.
Estou apanhada pelo adesivo, porque o adesivo não me larga.
Band-Aid beni pek çekiyor Çünkü Band-Aid'i pek çekiyorum
O teu "Jim Jones Kool Aid" era exactamente isso.
Jim Jones İntihar İçeceği gibi aynı.
Dava-me sempre Kool-Aid.
Bana hep soğuk-yardım ve cips getiriyordu. - Soğuk-yardım mı?
Não bebas nenhum Kool-Aid suspeito, nem calces Nikes novos.
Sakın şüpheli görünen bir şeyi içme ve yeni ayakkabılar giyme.
Correu a meia maratona pelo Fashion Aid.
Moda yardımı için yarı-maraton koşusu yaptı.
Eu ia mostrar a este branquelas como se faz Kool-Aid...
Bu beyaz çocuğa Kool-Aid nasıl yapılır onu gösterecektim- -
Como se arranca um Band-Aid da perna
Bu, kasığından dev bir yarabandı sökmeye benzer.
Vou botar um Band-Aid na perna?
Kasığıma yarabandı mı yapıştıracak?
Estou a meio do "Smokey and the Band-Aid", está bem?
Şuan "Polis ve Yara bandı"'nın tam ortasındayım, tamam mı?
- Um refresco?
- Kool - Aid var.
Refresco.
Kool - Aid.
Tenho leite, água, Kool-Aid... refrigerante de morango.
Süt, su, meyve suyu, çilekli soda var. Sana çilekli soda getireyim.
Na primeira reunião para discutir a história... eles disseram : "Tudo bem, sabemos que compramos algo espetacular mas não sabemos bem o que é".
.. Warner Bros.'taki iIk senaryo topIantımızda... ... dediIer ki : " Tamam, çok güzeI bir şey aIdığımızın farkındayız.
Lembro que disseram que alguém perguntou que drogas eu tomava.
Adamın teki hangi uyuşturucuIarı aIdığımı öğrenmek istedi.
A A.I.D. colabora com nossa polícia para melhorar os diversos setores da ordem pública, para segurança em questões de trânsito, de comunicações e outros problemas administrativos.
O AID'le birlikte çalışır. Polisimizle. Yasa ve çeşitli güvenlik düzenlemeleri için.
Aid mob.
- Nıdya nügtrab.
E depois há também cinco tipos da ABC circulando à paisana.
Sonra tepede tam beş tane kılık değiştirmiş AİD çalışanının dolaştığını gördüm.
Tenho suco.
- Biraz Kool-Aid var. - Harika.
Provavelmente, só precisará de um Band-Aid.
Galiba sadece bir yarabandı lazım.
Nos custumavamos ter um, mas meu irmão comeu os Band-aid.
Etkilendim.
- Ajuda, Lorraine?
- Kool-aid mi Lorraine?
os rostos ficavam brancos, ou propunha-se... algum aparato físico que faria a câmera explodir... porque ela se mexeria muito rápido, como um foguete, algo assim.
... aynı tepkiyi aIdıIar. YüzIer bembeyaz oIdu... ... veya yeni bir kamera icadı için bir öneri getiriIdi...
Tentei desenhar as sentinelas e não consegui o que eles queriam.
... ve insanoğIunu tutsak aIdığı bir yerdi. NöbetçiIeri çizmeye caIıstım ama basaramadım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]