English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Amiral

Amiral tradutor Turco

2,396 parallel translation
Acabo de receber esta nota do almirante Croft aceitando meu convite.
Biraz önce bu notu Amiral Croft'tan aldım, davetimi kabul ediyor.
Almirante Croft, senhora Croft.
Amiral Croft, Bayan Croft.
O almirante e a Sra. Croft vieram ver a Srta. Anne Elliot.
Amiral ve Bayan Croft Bayan Anne Elliot'u ziyarete geldiler.
Almirante, senhora Croft! Me alegra voltar a ve-los.
Amiral, Bayan Croft, sizi gördüğüme çok sevindim.
Sim, me hospedei com o almirante em Queen's Square.
Evet, Queen Meydanı'nda Amiral'lerle kalıyorum.
Srta. Elliot, o almirante me mandou uma ordem urgente referente a sua familia.
Bayan Elliot, Amiral tarafından ailenize bir bilgi iletmek için görevlendirildim.
cancelará contrato de aluguel de Kellynch e ele e minha irmã buscarão outro lugar. Isso é tudo.
kira sözleşmesi iptal edilebilir Amiral ve ablam kendilerine başka bir ev bulabilirler.
Por favor, agradeça o o almirante por mim, mas devo dizer que ele foi totalmente mal informado.
Lütfen Amiral'e benim adıma teşekkür edin... Fakat tamamen yanlış bilgilendirildiğini söylemem gerekiyor.
Srta. Elliot, se me desculpa transmitirei as notícias ao almirante.
Bayan Elliot, izin verirseniz söylediklerinizi Amiral'e ileteceğim.
Se veio visitar o almirante e a Sra. Croft, devo decepcioná-la.
Amiral ve Bayan Croft'u ziyarete geldiyseniz, onları göremeyeceksiniz.
Meu padrasto, senhora, o almirante, fez um cruzamento uma vez em pleno inverno com um vento tão suave que a viagem durou um mês a mais do que o esperado.
Üvey babam, amiral, hanımefendi, bir kış deniz yolculuğu yapmıştı, oldukça yumuşak bir havaydı fakat yolculuk beklenenden bir ay fazla sürdü.
Faz uma semana, o almirante se mudou para casa com sua amante.
Bir hafta önce, Amiral metresini evine getirip yerleştirmiş.
Jantarão com nosso padrasto, o almirante.
Üvey babamız Amiral ile akşam yemeği yiyecekler.
Mísseis carregados, Almirante.
Füzeler yüklendi, Amiral.
As armas estão a postos.
Silahlar hâlâ ateşlemeye hazır, Amiral.
e Almirante.
Sizin için de geçerli, Amiral.
Almirante, a frota Cylon acabou de saltar.
Amiral, Cylon filosu sıçradı gitti.
O Almirante MacCutcheon era um grande homem, Hume.
Amiral MacCutcheon büyük insandı Hume.
Almirante, tenho a certeza que as suas emoções são partilhadas por muitos nesta sala - e pelo País fora...
Amiral, hislerinizin bu odadaki ve bu ülkedeki insanların... pek çoğu tarafından paylaşıldığına eminim.
- O Presidente está a falar, Almirante.
- Başkan konuşuyor amiral.
Nós iremos retaliar, Almirante.
Cevap vereceğiz amiral.
Peça ao almirante Smith para os seguir.
Amiral Smith'e söyleyin, denizaltılarımızdan biri onları takip etsin.
Almirante, - prepare um submarino nuclear.
Amiral, bir nükleer saldırı denizaltısı hazırda beklesin.
Muito bem, Almirante.
Çok güzel, amiral.
Almirante, o Vickery está pronto?
Amiral Smith, Vickery fırlatmaya hazır mı?
- Almirante Smith, avance com o lançamento. - Sim, Sr. Vice-presidente.
Amiral Smith, fırlatma işlemine devam edin.
Informe o Almirante Smith e os outros que só eu é que posso autorizar um ataque.
Amiral Smith ve diğerlerine haber ver benim bizzat iznim olmadan, hiçbir saldırgan haraket yapılmayacaktır.
Informe o Almirante Smith e os outros que só eu é que posso autorizar um ataque.
Amiral Smith ve diğerlerine haber ver, benim bizzat iznim olmadan, hiçbir saldırgan haraket yapılmayacaktır.
Recebido, Almirante.
Wilco, Amiral.
Qual, Almirante?
Amiral?
- Almirante, é o senhor?
Amiral, bu siz misiniz?
Almirante, estamos a perdê-lo.
Amiral, onu kaybediyoruz.
Ele está a esconder muita coisa, tenho a certeza.
Birçok şeyi saklıyor Amiral. Bundan eminim.
- O Coronel Tigh, Almirante. - Pode entrar.
- Albay Tigh sizi görmek istiyor, Amiral.
- Precisa de mais alguma coisa?
Başka bir şey var mı Amiral?
- Almirante.
Amiral.
Almirante, importa-se que passe o resto do dia na sua nave?
Amiral, bir de günün geri kalanı için geminde kalmama izin verir misin diye merak ediyorum.
Mas eu conheci-te muito antes de seres o Almirante.
Ama ben seni Amiral olmadan çok öncesinde tanıyordum.
Que o Almirante vai fazer uma avaliação positiva?
Amiral'in kendisine iyi performans görüşü vereceğini mi?
Não me digas que também usas a fachada do Almirante com o Lee.
Sakın bana Amiral görüntüsünün Lee'yi de kapsadığını söyleme.
Almirante. Parece que arranjei um sarilho dos antigos.
Amiral anlaşılan burayı tam bir "tamir edilemeyecek kadar bozuk" hale soktum.
- Almirante, não sei...
Amiral, bilemiyorum.
- O Almirante tem razão.
- Nicky ne olacak? - Amiral haklı.
O Almirante vai tirar-nos daqui, está bem?
Amiral bizi buradan çıkaracak tamam mı?
- Ele tem razão, Almirante.
- Haklı, Amiral.
Vemo-nos no julgamento, Almirante.
Mahkemede görüşürüz, Amiral.
- Almirante!
- Amiral!
O juiz em questão é o Almirante.
Siz, Amiral.
Sr. Adama, esteve com o seu pai, o Almirante Adama, há quatro dias?
Bay Adama, babanız Amiral Adama ile dört gün önce görüştünüz mü?
Chegou aos ouvidos do almirante...
Amiral Croft'un söylememi istediği...
Almirante?
Amiral?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]