Translate.vc / Português → Turco / Arab
Arab tradutor Turco
69 parallel translation
A Cabeça do Sarraceno em Pilgrim Court.
Adı Arabın Başı. Pilgrim Meydanı'nda.
Leva o recado a Much, à Cabeça do Sarraceno.
Bu notu Arabın Başı'na götürüp Much'a ver.
- Não queremos esse rapaz aqui!
- Pis Arabı çıkar.
Um truque que aprendi com um mouro selvagem.
Kafir arabın birinden öğrendim bu numarayı.
Temo ser um árabe muito árabe.
Korkarım, ciddi derecede Arabım.
Servindo-se da Espanha, que tutela a pureza da fé, queimando aos milhares, árabes e judeus.
İspanya'yı kullanıp, binlerce Arabı ve Yahudi'yi yakarak, dinin saflığını mı muhafaza edecesiniz? !
- A espingarda é a alma dos árabes.
- Tüfek Arabın ruhundadır.
Acabam-se os comunas, os árabes e a crise do petróleo.
Ne komünisti, ne Arabı, ne de petrol krizi kalır.
Está tudo bem, Juntámos as cabeças, e vamos raptar o árabe na estrada durante a corrida.
Kafamızı bir araya getirdik, Arabı yarış esnasında bir punduna getirip soyacağız.
Quer que se apanhe o árabe, e que o raptemos.
Arabı bir punduna getirip soymak, sonra da kaçırmak istiyor. - Niye?
Apanho a traseira do carro do árabe, carrego num botão.
Arabın otosunun arkasına vuruyorum bir düğmeye basınca, presto.
Ouçam lá... que está aquela gente toda a fazer, em redor do meu carro?
Hey bu adamlar neden arabım etrafına toplanıyorlar?
Então, vão colocar este pobre | árabe na cena do crime.
Demek bu zavallı Arabı buraya yerleştirdin.
- Só um árabe traria...
Sadece bir "Arab"...
Muito bem, Árabe.
İyi gidiyorsun, "Arab."
Árabe... Diz o que eu desenhei.
"Arab, çiztiğim şeyi söyle."
Dêem uma espada a um árabe e ele faz logo uma faca.
Arab'a bir kılıç ver sana çakı yapsın.
Árabe!
"Arab"! Buraya bak!
Traz o Árabe.
Arabı getirin.
Adeus, Árabe!
Hoççakal, Arab!
Pertencendo a uma minoria, ou, pior, sendo imigrante de um país árabe, os direitos civis não se aplicam.
Eğer azınlıksan, ya da daha fenası bir Arab ülkesinden göçmensen sivil hakların yoktur.
Recebemos o seu carro esta manhã.
Bu sabah arabınız bize geldi.
Quero as Mil e Uma Noites.
Arab geceleri olmalı.
Não sabias que o Árabe era o Eddie Nash?
Arab'ın Eddie Nash olduğunu bilmiyor muydun?
Tequilla, para ser mais exacto, meu amigo árabe.
Tekila, demek istedi, Arab dostum..., daha açık bir ifadeyle...
Mas o problema é degradante para um árabe ver outro árabe a saquear o capitólio.
Asıl problem, bir Arabın, başka bir Arap başkentinin altüst edilişini seyretmesi gerçekten onur kırıcı.
Sou apenas um árabe, escuro e encaracolado.
Ben sadece bir Arabım, kara ve kıvırcık.
Tu deixaste o raio do árabe torturar-me.
Sadece o lanet olası arabın, bana işkence yapmasına izin verdin.
Se fores de uma minoria ou pior, um imigrante dum pais arabe... Os direitos civis não se aplicam a ti
Eğer azınlıksan, ya da daha fenası bir Arab ülkesinden göçmensen sivil hakların yoktur.
Eu tenho um árabe.
Arab Ahab, ha?
Trabalhei como enfermeira privada para um árabe.
Bir arabın özel hemşireliğini yaptım.
Disse-vos que o Hamid era uma vítima, mas não podiam conceber um árabe pacifista.
Size Hamid'in kurban olduğunu söyledim ama siz beni dinlemediniz. Bir Arabı barışsever bir insan olarak hayal edemiyorsunuz.
Minha senhora, volte a entrar no veículo.
Madam arabınızdan uzaklaşmanızı istiyorum.
Volte a entrar no veículo.
Arabınızdan uzaklaşır mısınız.
Entre no veículo ou eu atordoo-a.
vur! arabınıza binin bayan.
Porque é que compraste o primeiro carro flutuante a ser feito?
Dünyadaki ilk hava arabısını niye sen aldın ki?
O capitão Árabe também vai.
Kaptan Arab da geliyor.
Que árabe, babaca?
Ne Arabı, göt kafalı!
Um monhé meteu uma caixa de minas sob o meu jipe, em Kandahar.
Kandahar'da, adi arabın teki, jipimin altına koca bir kutu maytap bırakmıştı da.
Londres 30 anos mais tarde Nem os Judeus Israelitas, nem os Árabes Palestinianos, conseguem encontrar uma pátria noutro lugar.
Ne İsrail Yahudi'si ne de Filistin Arab'ı kendi anavatanını başka yerlerde arayamazdı.
Onde estão todos os países Árabes?
Arab devletleri nerde?
Mas também o era o negócio de gritar de Arab Gram.
Ama Arab Gram'ınki de öyleydi.
Então não tem árabes bons suficientes para seguirem os árabes maus, é isso?
Yani kötü Arapları takip etmeye yetecek kadar Arabınız yok diyorsun.
Isto atirou com as vendas do álbum deles "The Boy with the Arab Strap"... o que continua a ser um enigma para os analistas da indústria.
The Boy with the Arab Strap albümünün Michigan'da bu satışa ulaşması... piyasa analistlerinin hala cevaplayamadığı bir durum.
Sabes quantos árabes inocentes estão na prisão?
Ne kadar çok masum Arabın hapiste olduğunu biliyor musun?
Não pude deixar de notar com os meus olhos no vosso belo carro!
Gözlerimi bu çok güzel arabınızı farketmekten alıkoyamıyorum.
Eles levaram o nosso carro.
Arabımızı aldılar.
Acabei de passar por um carro abandonado..... na Route 39, mesmo antes da estação do Moe.
Az önce 39. yolda Moe'nun benzin istasyonunun tam önünde terk edilmiş bir arabının önünden geçtim.
- Tu sabes quem é o Árabe?
Arab'ın kim olduğunu biliyor musun ki sen?
Somos árabes como eles.
Biz de onlar gibi Arabız.
Ficaste no Burj al Arab?
Burj Al Arab'da mı kaldın?