English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Ariel

Ariel tradutor Turco

707 parallel translation
Emita um aviso de rádio no Ariel-6. Vá buscar o I.D. do navio. Muito bem, Sr. O'Dell.
- Geminin kimliğini al radardan
Troquei os meus dois pacotes de detergente por um pacote de Ariel e decidi-me pelo Yoplait das florzinhas.
İki şişe çamaşır suyunu bir paket Ariel'le değiştirdim ve yoğurdun içinde kaybolup gitti!
É a minha mulher Ariel, meu filha Paul, e minha filha Leah.
Bu karım Erio, oğlum Paul ve kızım Leah
Ariel que um pouco?
Siz de ister misiniz?
Acho que ela se chama Ariel Weymouth.
Adı şeymiş, Ariel Weymouth.
Conheces a Ariel Weymouth?
Ariel Weymouth'ı tanıyor musun?
- Quem, a Ariel Weymouth?
Kim, Ariel Weymouth mı?
Deve ser a Ariel.
- Sen Ariel olmalısın.
- A Ariel falou-me disso.
- Ariel, bana anlattı.
Não sabia... não imaginava que fosse a mesma Ariel Weymouth.
Evet, biz... Ben... Aynı Ariel Weymouth olduğunu düşünemedim de ondan.
Tal como cada floco de neve, há só uma Ariel Weymouth.
Her kar tanesi nasıl tekse, Ariel Weymouth da tektir.
"Só uma Ariel..." Ouviste?
Tek bir Ariel varmış.
- A Dulcy Ford, a Ariel Weymouth.
- Dulcy Ford, Ariel Weymouth.
Nunca estive apaixonado pela Ariel e não a amo agora.
Ariel'a asla aşık olmadım. Ve onu sevmiyorum.
Tive o privilégio de acompanhar a Ariel através da Capela Sistina e de explicar a razão por que o tecto de Miguel Ângelo é de facto magnífico.
Ona eşlik etme şerefine eriştim ve..... hayatında ilk defa Sixtine ibadethanesine götürerek..... Michelangelo'nun süslediği tavanı gösterdim.
Isso foi sempre verdade, Ariel.
- Bu her zaman doğruydu, Ariel.
Estiveste à pesca com a Ariel durante tanto tempo.
Ariel'la ne kadar uzun bir süre balık tuttunuz öyle.
- Estou apaixonado pela Ariel.
- Ben Ariel'a aşık oldum. - Biliyorum.
Eu tive uma experiência com a Ariel.
Ariel'la bir şeyler yaşamıştım.
- Passeia com a Ariel.
Ariel'la şöyle bir yürüyüş yap.
Conheci muitas mulheres, e é só por ter sentimentos intensos pela Ariel que estou, com trepidação, a acabar com o meu celibato para sempre.
Çok kadın tanıdım. Ama Ariel'a çok değer verdiğim için..... bekarlık hayatıma sonsuza kadar veda ediyorum artık.
Quero que a Ariel seja minha mulher, mas a atracção é forte.
Ariel'ın karım olmasını istiyorum.
Apercebi-me que está de olho na Ariel.
Ariel'da gözün olduğunu biliyorum.
Pode crer que a Ariel não retribui esses sentimentos desesperados e vulgares.
Ama emin ol. Ariel senin bu umutsuz ve..... kaba duygularına cevap vermeyecektir.
O Andrew inventou um presente de casamento para ti e para a Ariel.
Biliyor musun, Andrew sizin için bir düğün hediyesi icat etti.
Ao Leopold e à Ariel.
- Leopold ve Ariel'a.
Estou ansioso para a Ariel conhecer os professores.
Ariel'ın profesörlerle ve eşleriyle tanışacağı gün için sabırsızlanıyorum.
Bem, às conversas fantásticas, e ao Boswell e ao Johnson, e ao Leopold e à Ariel, e a esta noite de Verão, e a vocês dois, é claro.
O zaman harika sohbetlere içelim. Boswell ve Johnson'a içelim. Leopold ve Ariel'a...
- Não morrias pela Ariel?
Sen Ariel için ölmez miydin?
- Ariel, vem tocar um bocado.
- Ariel, neden biraz da sen çalmıyorsun?
Sim, por que não tocas?
Evet, Ariel.
Anda, Ariel.
Hadi, Ariel.
Vou-me encontrar com a Ariel.
Ariel'la buluşacağım.
Aqui junto à árvore.
Ariel, bu tarafa bak. Ağaçtayım.
Ariel, junto à árvore!
Ariel. Ariel, ağaca bak.
- Vim cá ver a Ariel.
- Ariel'ı görmeye geldim.
- Ariel, amo-te.
- Ariel, seni seviyorum.
- Ariel, eu também te amo.
- Ben de seni seviyorum, Ariel.
Ariel, estivemos aqui há anos e eu não consegui agir.
Ariel, seninle yıllar önce buradaydık ve ben gerekeni yapamadım.
Ele nunca há-de conseguir agir.
Hiçbir zaman gerekeni yapamaz, Ariel.
Eu amo-te, Ariel.
- Ariel, seni seviyorum.
Há uma segunda hipótese.
Ariel, ikinci şansımız bu.
Ariel, eu amo-te e, apesar do implorar nauseante dele, quero-te.
Ariel, seni seviyorum. Seni seviyorum..... ve istiyorum. Tamam mı?
Tem de aprender a confiar na Ariel se se vai casar com ela.
Ariel'la evlenecekseniz ona güvenmeyi öğrenmelisiniz.
- Mas onde está a Ariel?
- Ama Ariel nerede?
Aquele é o vestido da Ariel.
Bu Ariel'ın elbisesi.
Era incrível! - Olha, Ariel, um fóssil!
Ariel, şuna bak.
Ariel? Sim?
Evet?
Ariel... o Doutor...
Doktor...
A Ariel e eu tínhamos um encontro.
- Tamam, kötü oldu.
- Sim. A Ariel também.
Ariel da öyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]