English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Beer

Beer tradutor Turco

146 parallel translation
Vamos tocar o segundo movimento da Polca do Barril de Cerveja.
Beer Barrel Polka'nın ikinci kısmını çalacağız.
Whisky com soda? Beer, Coca-Cola, Martini? - On the rocks?
Viski soda, bira, cola, buzlu Martini?
E ainda há o amigo dele, o Bruce Beer.
Bir de arkadaşı var, Bruce Beer.
Rima com "cerveja de gengibre".
Kafiyeli, ginger beer.
I've served a barrelful of beer
* Varillerce bira servis ettim *
BEM-VINDO AO ELKSHEAD BEER DISTRIBUTORS
ELKSHEAD BİRA BAYİLERİ HOŞ GELDİNİZ
"Beer Man" Eu acho que isso significa que você colocar sede, Terra.
"Erkeğin birası". Sanırım bu susadığın anlamına geliyor Terra.
Está bem, um gin com "ginger beer", por favor.
Pekala o zaman cin ve zencefil birası lütfen.
Isso mesmo. Gin e "ginger beer".
Tamam o zaman, cin ve zencefil birası olsun!
Esta banda, cerveja à borla.
Free Beer diye bir grup var ya.
Cerveja Billy!
Billy Beer!
A Cerveja Duff, orgulha-se de patrocinar Amos'N'Andy.
Duff Beer! Amos'N'Andy`nin sponsorluğunda gururla sundu.
Até cantei o "99 Bottles of Beer on The Wall".
Evet. Yolda ona "Raftaki 99 bira." yı söyledim
- Então, Sr. Light Beer, prove-o.
Pekâlâ, öyleyse. Bay Işık Pekmezi, ispatla.
Isso é root beer?
Ooh, kök birası mı?
E aprecia o grande prémio uma provisão vitalícia de Cerveja Duff.
Büyük ödülünün keyfini çıkart ömür boyu yetecek kadar Duff Beer.
Sabemos tudo sobre vocês, basebol, root beer, dardos, bombas atómicas.
Hakkınızda her şeyi biliyoruz beysbol, kök birası, dart okları, atom bombaları.
De Beer.
De Beer.
Foi isso que disseram destas cervejas Billy Beer, espertalhão.
Billy Beer için de öyle demişlerdi, ukala.
But you'll never find a beer so brown But you'll never find a beer so brown
* Bulamazsın bu kadar esmer bira İçtiğimize eş kasabamız Shire'da
Sim, com batatas fritas e uma root beer média.
Evet. Patates ve bir kök birası.
Billy Beer foi despedido esta semana.
Billy Bira'nın hisseleri yükseldi.
É melhor do que ver estudantes a jogar jogos de cerveja.
Dernekçi adamların beer pong * oynamalarını izlemekten daha iyi.
A Carol Beer deixou o seu emprego no banco e está agora a aliciar clientes nesta agência de viagens na nova cidade do SpongeBob SquarePants,
Carol Beer bankadaki işini bıraktı ve SüngerBob Kare Pantolon şehrindeki bu seyehat ajentesinde müşterilerini memnun edecek bir hizmet sunuyor.
- Vês? Isso é história. E um Ding Dong, e uma root beer diet.
- Birde Ding Dong ve bitki özlü diyet gazoz.
Também proibiu os refrigerantes. Quero um root beer gigante.
O evde tüm sodaları yasakladı, yani en büyük boy bira.
Aqui Kent Brockman, em directo do Estádio Duff Beer, Krustyburger, Buzz Cola, Armazéns Costington, Kwik-e-Mart, Flanders Estúpido.
Ben Kent Brockman, Duff birası, Krustyburger buzz kola Costington'ın bölümü, Kwik-e-mart, aptal Flanders park'tan canlı yayındayım.
Batatas fritas e um copo grande de root beer.
Kızarmış patates ve büyük boy alkolsüz bira.
Eu queria um "Alamo Burger" e uma "Root Beer"?
Alamo burger ve kök birası alabilir miyim?
Bem, querias uma "Root Beer", portanto gostas de "Root Beer".
Kök birası istedin, demektir ki kök birasını seviyorsun.
Vou-te fazer um "Root Beer Float"
Sana yaramaz bir kök birası hazırlayacağım.
Mas acho que vou continuar com o "Alamo Burger" e a "Root Beer".
Ama ben Alamo burger ve sade kök birası alsam daha iyi.
Está bem, é mais uma lata de Route Beer, e um sumo de laranja.
Tamam, Bir alkolsüz bira ve bir portakallı soda.
Tu ganhaste o campeonato de beber cerveja.
- Beer Pong Şampiyonasını kazanmıştınız değil mi?
Falar deles a ti não ajuda, e muito menos ao Dr. Barril-de-Cerveja.
Bunun hakkında konuşmak işe yaramaz... Seninle de Doktor Beer Pong'la da.
¢ Ü No more bottles of beer on the wall ¢ Ü
# Artık duvarda bira şişeleri yok #
Alguém aqui bebeu uma "root beer float"?
Dondurmalı kök birası mı içtin? Hayır.
"Beers in heaven." ( beer = cerveja )
gibi şeyler yaptım.
A recepcionista Carol Beer está a trabalhar neste hospital na Pennsylvania.
Carol Beer Pennsylvania'daki bu hastanede çalışıyor..
Carol Beer é um exemplo desta fantástica tradição.
Carol Beer bu güzel geleneği sürdürüyor.
A recepcionista inglesa Carol Beer trouxe o seu próprio sentido de humor no local de trabalho a este hospital da Pennsylvania.
Pennsylvania'daki bu hastaneye İngiliz resepsiyonist Carol Beer çalışma ortamına kendine has bir mizah anlayışı getirdi.
Quando andava no liceu público, contentávamo-nos com bongos de cerveja.
When I was at community college, we made due with beer bongs.
A fórmula para Root Beer.
Kök birasının formülü.
Root Beer.
Kök birası.
Root Beer Float. Deliciosa.
Kök birası, lezzetli.
Enquanto estiveres fora, se puderes trazer-me uma Root Beer Float, seria maravilhoso.
Hazır çıkmışken bana bir kök birası alabilirsen sevinirim.
Não bebia uma Root Beer Float há 17 anos.
17 yıldır kök birası içmemiştim.
Isso é como dizer, como é que uma formiga pode carregar 20 vezes o peso do seu corpo, mas o gelado de root beer ainda é delicioso?
Dediğin şey gibi geldi, " Bir karınca nasıl oluyor da ağırlığının 20 katını taşıyabiliyorken, kremalı kök birası hâlâ bu kadar lezzetli kalıyor?
Beer Sheva ou Petach Tikva?
Galatasaray mı Fenerbahçe mi? Ne dersin?
Eu digo que Beer Sheva ganha, é fácil.
Bence Galatasaray kolay kazanır.
Beer Sheva teve uma temporada boa, sabes?
Galatasaray iyi bir sezon geçirdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]