Translate.vc / Português → Turco / Bentley
Bentley tradutor Turco
390 parallel translation
- Muito bom. Está na Bentley. Mas agora está andando a pé.
Bentley çocuklarından birisi ama şimdi yayan geziyor.
Ainda mal o inverno tinha chegado quando o destino a colocou no caminho... de Bentley Drummel.
O kış, kader yolunu... Bentley Drummel ile kesiştirdi.
É verdade que o Bentley Drummel está na cidade, atrás de si?
Bentley Drummel'in burada olduğu ve peşinde dolaştığı, doğru mu?
Quando o Sr. Jaggers desvendou ao Bentley Drummel a minha verdadeira filiação, ele deixou de me querer para sua mulher.
Jaggers soyumun nereden geldiğini Bentley Drummel'a anlattıktan sonra... beni karısı olarak kabul etmek istemedi.
Meiss Bentley, traga o estenotipo.
Bayan Bentley, stenotipini getir.
Mr. Bentley, saberá tanto sobre Mr. Lawrence, como qualquer pessoa.
Bay Bentley, onu siz de tanırdınız.
Chamo-me Jackson Bentley.
Adım Jackson Bentley.
Sim, soube-o pela sua carta, Mr. Bentley.
Mektubunuzdan anlamıştım, Bay Bentley.
Mr. Bentley, o major Lawrence está com o meu exército.
Binbaşı Lawrence'ı ordumla birlikte bulabilirsiniz.
Pois bem, Mr. Bentley, dar-lhe-ei um guia e uma carta.
Size rehber ve mektup vereceğim.
Neste país, Mr. Bentley o homem que consegue a vitória, numa batalha, é recompensado mais do que qualquer outro homem.
Bu ülkede, Bay Bentley savaşta zafer kazandıran kişi en üstte tutulur.
Está admirado, Mr. Bentley?
Şaşırdınız mı, Bentley?
Frank Machin. Eles trouxeram-me a casa no seu carro - um Bentley!
Beni eve bir Bentley ile bıraktılar.
- Onde está o meu Bentley?
- Bentley'im nerede?
Nao, um minuto, antes um Bentley branco.
Hayır, bir dakika, Bentley olsun.
É mais chique.
Bentley'ler daha lükstür.
Podia roubar o Bentley, e declará-lo como despesa do filme.
Bentley'i çalıp masraf olarak yazdırabilir.
Ele levou o Bentley.
- Bentley'yi alıyorum, sevgilim.
É um Rolls Royce e um Bentley.
Bu bir Rolls Royce ve Bentley.
Lembra-se de quando a Sra. Van Luit comprou o Bentley?
Bayan van Luit'in yeni Bentley'ini ne zaman satınaldığını hatırlarsın?
Só esta mansão decadente, o Bentley mais lento de Woodshire e só uma amante.
- Hayır, ne yazık ki sadece bu gözden kaybolmaya başlayan konak, Wiltshire'daki en yavaş Bentley ve tek bir metres.
Ganha-se um milhão e logo a seguir os miúdos deixam de andar no colégio.
Bir an yarım milyon yukarı çıkarsın, sonra bir anda düşüverirsin. Çocukların okula gitmez, sen de Bentley marka arabanı kaybedersin.
Bentley Bobster, Duncan Nesbitt, Rupert Waxflatter.
- Benim de uyku düşünmemi sağlıyor.
Infelizmente, o Sr. Holmes está realmente encrencado.
Bentley Bobster, Duncan Nesbitt, Rupert Waxflatter.
Lembra-se de mim? Coronel Bentley Hyde Consultor Militar dos EUA
ALBAY BENTLEY HYDE MILGROUP Kıdemli Subayı... ve Salvador Askeriyesi ABD Danışmanı
O endereço do Sr. Bentley está no topo da página amarela.
Bay Bentley'in adresi sarı sayfaların en üstünde.
Chamo-me Spencer Barnes, da Agência Bentley.
Bentley Reklam'dan Spencer Barnes'ım.
- Sim, sou. Materiais importantes foram enviados numa mala para a casa do Sr. Bentley.
Bazı çok önemli valizler bay Bentley'in evine gönderildi.
Só queria dizer olá. Sou o Walter Bentley.
Sadece merhaba demek istedim.
Com o Walter Bentley?
Walter Bentley ile mi?
A Bentley está em primeiro lugar para assumir a nossa campanha nacional.
Şu an Bentley, ulusal reklam kampanyamızı almak için ilk sırada.
Aos negócios internacionais, boas relações comerciais entre todos os países, ao futuro saudável dos Alimentos de Alta Qualidade, graças à Sakamoto Enterprises, e à agencia Bentley.
Uluslararası işe, iki ülke arasındaki iyi ticari ilişkilere ve Yüksek Kalite Yiyecekler'in sağlıklı geleceğine. Sakamoto Enterprises ve Bentley Reklamcılığa teşekkürler!
E adorámos o que a Bentley fez com os Biscoitos Carrie.
Ve Bentley'in Kerry Kurabiyeleri'ne yaptığını sevdik.
Quero falar com Walter Bentley, agora!
Bana hemen Walter Benley'i bağlayın.
Sta. Connors, Walter Bentley em teleconferência.
Walter Bentley telekonferansta.
A Bentley não é a única agência.
Bentley tek ajans değil.
- Sr. Dudswell e Sr. Bentley.
- Bay Dudswell ve Bay Bentley.
estive envolvida num pequeno acidente com o Bentley no ano passado.
Geçen sene Bentley ile küçük bir kaza geçirdim.
Eu falei com o recrutador, Bentley.
Heyetten Bentley'le konuştum.
Beethoven compôs a sua primeira sonata aos 23 anos. Em 1923, Jack Bentley... estableceu o recorde de tacadas.
- Beethoven ilk piyano sonatını... 23 yaşında besteledi. 1923'te, Jack Bently, bir atıcının... toplayacağı en iyi sayıyı toplayıp rekor kırdı.
O carro do colecionador, um velho Bentley, colidiu contra ele e explodiu em chamas.
Koleksiyoncunun arabası, eski bir Bentley ağaca çarpmış ve alev alıp havaya uçmuş.
O Bentley?
Bentley'yi mi?
- Carl Bentley, o sola.
- Carl Bentley, tabancı.
Em 1969... quero dizer, hoje, na fábrica... a culpa não foi do Carl.
1969'da, yani bugün, fabrikada Carl Bentley'in suçu değildi.
Sou o Bentley Garrison, da estação.
Ben kanaldan Bentley Garrison.
- O Bentley, o Rolls...
Bir sürü arabam var. Hangisini istediler? Bentley mi, Rolls mu?
Se para ti, bem sucedido significa ter uma casa em Aspen, uma em Acapulco, outra em Nova Iorque, uma mansão em Malibu, um iate de 60 pés de comprimento, um Windstar de oito assentos... um Bell Jet Ranger, um Bentley, um treinador pessoal, um cozinheiro,
Eğer, senin için başarı Aspen'de ve... Acapulco'da evlerin, New York'ta bir dairen, Malibu'da bir villan... 18 metrelik bir yatın, sekiz koltuklu bir Windstar'ın... jetin, Bentley'in, özel çalıştırıcın, aşçın... yanında yaşayan masözün ve 24 saat emrinde olan personelin... olması anlamına geliyorsa, o zaman evet... sanırım başarılıyım.
Sim, Sr. Bentley.
Evet, Bay Bentley.
Este é o meu assistente... o Bentley.
Bu benim asistanım... Bentley ( Bükülmüş ). Bentley?
Bentley. Que raio de nome.
Ne talihsiz bir isim.
A minha mãe tinha um grande sentido de humor.
Şey, annemin oldukça iyi espri anlayışı varmış. Yoldan çekil, Bentley.