Translate.vc / Português → Turco / Ber
Ber tradutor Turco
158 parallel translation
É preciso ter lata para voltar aqui, nesses modos de chefe de família, dar-se a ares de superior, criticar o meu noivo, dar ordens... -... e virar tudo do avesso só...
Ailenin reisi edasıyla buraya gelmeye cesaret ediyor yapmacık davranışlar sergiliyor, nişanlımı eleştiriyorsun emirler veriyor, her şeyi ber...
E vinho ibérico para o meu amo.
Sahip için de ıber şarabı.
"ber" é um rio, e na zona há muitos rios.
"ber" nehir demektir, ve orada her tarafta nehirler vardır.
Assim ficou Cam-ber-ley. Camberley.
Böylece Cam-ber-ley, yani Camberley demeye başlamışlar.
E o Kingo?
Kingo'dan na'ber?
Merlin, voltou das Ber...
Merlin, döndün demek Ber...'dan...
Viva, John. Trouxe comigo um velho amigo meu.
N'ber John.Yanımda eski bir dostumu getirdim.
- O que é, doçura?
- Na'ber bebek?
Tudo bem, Larry?
Hey, na'ber Lar?
Prazer em conhecê-la!
Na'ber? Tanıştığımıza memnun oldum.
Como passaram?
Hey, na'ber? Sizi görmek güzel.
Depois de saíres, o Niles e Lewis confessaram tudo!
Na'ber? Bak, sen çıktıktan sonra Niles ve Louis herşeyi itiraf ettiler.
Sim, o que há?
- Evet, na'ber?
O Goober Vai à Cidade.
[DRAWS OUT WORDS] Goo-ber kasabaya "gider." " "
Se estás aqui connosco, dá-nos um sinal.
Eğer bizimleysen, Nick, bize bir işaret ber.
Ei, Mark!
Hey, na'ber, adamım?
When did you start doing this?
Ne zamandan ber ibunu yapmaya başladın?
Na próxima povoação, salto em cima do primeiro homem e vou montada nele até Nova lorque, longe de vocês, pois esta viagem não presta.
Bu yüzden en yakın kasabada, ilk erkeğin üstüne atlayıp ona siz iki mahsur kaltaktan uzağa, dosdoğru New York'a kadar bineceğim çünkü bu gezi berbat, ber-bat!
Pu-ber-dade.
Er - gen - lik.
Tudo bem?
Na'ber adamım?
Olá, Tommy Gordo, Como vais?
Hey, Şişko Tommy! Na'ber?
Ci-ber-néticos?
Si-ber-netik?
Que há de novo?
Na'ber?
Fibra de vidro.
Biraz da fıber.
Se ventilar-mos a atmosfera, eliminamos metade dos nanobots.
Eğer atmosferden bir delik açarsak, nanobotlarla ber taraf edebiliriz.
- Olá.
- Na'ber?
- Nada. E contigo?
Senden na'ber?
Ela virá, dom ber von zi comt.
She'll be comin'around don ber von zi comt.
Está a acusar-me de alguma coisa?
Beni ber şeylerle mi itham ediyorsunuz Bay Monk?
Ber-Bernard, vai demorar duas semanas, têm um aviso.
Ber-Ber-Bernard, orada iki hafta çalışacaklarmış. Bir uyarı var.
O que estás a fazer?
Max, na'ber? Ne yapıyorsun?
Que foi?
Na'ber?
Nao me lembro de nada.
Bende bir şey yok. Sizden na'ber?
Olá, Amy.
Na'ber Amy?
- É bonito. Faz-me pensar na Praia de Dover. Estamos aqui numa planície escurecida... "
Ona bera ber geçirdiğimiz geceyi anlattım.hatırladınmı?
Todos menos o Neil, ele mudou-se para um hotel. - Eu tive assuntos para tratar
Otelde Neil ile bera ber, uğraşmam gereken sorunlar var.
Vou estar à espera perto da porta. Quero o meu lápis de volta. Deixas-me ajudar-te?
Ben gidippatrona birha ber vereyim, bakalım ne diyecek.
O que foi?
- Na'ber?
Decidi que a única forma da Elliot aceitar o Dan de volta era se ela soubesse a verdade.
Elliot'un Dan'le tekrar ber olmasının tek yolunun, gerçeği bilmesi olduğunu fark ettim :
Tudo bem? Não sabia que estavas cá.
Na'ber bebek, senin geldiğini bilmiyordum.
Lendo sempre a mesma metade do jornal?
Aynı gazete parçasını tekrar ber tekrar okumak
Uma e outra vez?
Tekrar ber tekrar.
Sakamoto.
- Na'ber?
Como anda isso, pá?
Na'ber adamım?
Como estás, Doc?
- Na'ber doktor?
Não é ridículo?
Na'ber?
Como está?
Na'ber?
- Olá, Mickey.
- N'ber.
- E o Jonas que tal?
- Jonas'dan na'ber?
Eu vi o Neil há pouco.
Neil'la bera ber geldik.
Nada como a Leda.
Lyda'dan neha ber?