Translate.vc / Português → Turco / Bert
Bert tradutor Turco
857 parallel translation
Mas, sabendo a pessoa séria que és, vim directamente para cá.
Ama senin ne kadar girişken olduğunu bildiğim için Bert, hemen geldim.
Bom tiro, Bert.
İyi atıştı, Bert.
Bert, tenho algo para te dizer.
Bert, sana söylemem gereken bir şey var.
- Bert.
- Bert.
- Obrigado, Bert.
- Teşekkür ederim, Bert.
Bert, não pode fazer isso.
Bert, yapamazsın.
Não, Bert...
Hayır, Bert...
- Bert,...
- Bert,
O Bert diz para levarem.
Bert alın diyor.
Bert.
Bert.
Boa noite, Bert.
İyi akşamlar Bert.
- Tome... Espero conseguir viajar com estas coisas, Bert.
Şimdi bunlarla ilerleyebilirim, Bert.
Ponho uma armadilha de vez em quando e me perguntava quanto custaria mandar minhas peles a Omaha por telégrafo.
Kürklerimi Omaha ya telgrafla göndermen bana kaça mal olur? Kürkleri telgrafla gönderemezsin, Bert.
Bert. Nunca poderei pagar sua amabilidade, mas...
Bu kibarlığınızın karşılığını ödeyemem ama bunun biraz yararı olur.
- Olá, Sr. Creighton. - Olá, Bert.
- Merhaba, Bay Creighton.
- Olá, Bert.
- Selam, George.
Queres vir, Bert? Mostramos-te a cidade. Não, obrigado.
- Gelmek ister misin, Bert?
O policia Bert mandou isto.
Polis Bert bunu gönderdi.
- Olha para isto. O Velho Bert. Champanhe!
- Şu Bert.
Bert. Ele vem ai.
- Bert, geliyor.
O policia Bert que ficou ferido no Norte de África, recebeu a Estrela de Prata.
Polis Bert, Kuzey Afrika'da yaralandı ve madalya aldı.
Bert! Graças a Deus, estás aqui.
- Bert, iyi ki, geldin.
- Para trás! - Bert, o que aconteceu nesta casa?
Bert bu eve ne oldu?
Onde estão os meus filhos? Cuidado com ele, Bert.
- Dikkat et, Bert.
- Vá lá, vá lá. - Bert, Ernie!
- Sizin neyiniz var?
- Bert, oiça-me. Ernie, levas-me para casa da minha mãe?
- Beni annemin evine götürün!
Bert! Ouve! É aquele homem ali.
Bu adam bir melek olduğunu söylüyor.
Sai daqui Bert, ou então bato-te novamente.
- Çekil, yoksa sana vururum!
Bert, conheces-me?
Bert, beni tanıyor musun? Dalga mı geçiyorsun?
Aqui estão! Bert!
Bert, şu işe bak?
Bert McAnny, o melhor gráfico deste lado da fronteira do México.
Bert McAnny, Meksika sınırının bu tarafındaki en iyi mizanpajcı.
Senta, Bert.
Otursana, Bert.
- Bert Brody. O Lloyd realiza.
- Bert Brody ve Lloyd da yönetecek.
Aqui é a parte, em que apanhas no queixo, Bert.
Şimdi o sahne geliyor, Bert, yumruğu tam çenene alacaksın.
Okay, Bert?
Tamam mı, Bert?
Dêm o fato do Bert a este tipo.
Bu adamı Bert'in odasına götürün.
- Bem, dá a ordem.
Pekala Bert, onlara haberi ver.
- O sargento Bert?
- Çavuş Bert mü?
Então estavamos a ir para o centro da rua... quando apareceu o Sgt. Bert.
Arabayı caddenin ortasında ittiriyorduk ki Çavuş Bert çıkageldi.
O sargento Bert sabe cuidar de si.
Çavuş Bert başının çaresine bakar.
- Bert?
- Bert mü?
Não é o cangalheiro?
Cenazeci sensin Bert.
Leve as coisas deles para a cadeia.
Yok bir şey Bert. Silahlarını ve diğer şeyleri hapishaneye getir.
Bert é acusado de violar a lei 31428 paragrafo 37, estatuto Nº 31428 do Código Estadual que diz ser ilegal ensinar em escolas públicas teorias que neguem a criação do homem segundo a Bíblia e, em seu lugar, ensinar que o homem descende de animais inferiores.
31428 no.lu maddeyi ihlal etmekle suçlanıyorsunuz. Umumi Kanunun 37.cildinin 31428 no.lu maddesine göre, insanın yaratılışına ait İncil'deki bilgiyi görmezden gelip, insanın alt düzey hayvan cinsinden geldiğini öğrettiğiniz için, kamu okullarında öğretmenlik yapmanız yasaklanmıştır.
Bert, se não se importa, está bem?
Bert, sakıncası yoksa eğer...
Está pronto? - Creio que sim, Bert.
Sanırım, Bert.
Eh...
Bert...
Quantos temos, Bert?
Elimizde kaç tane var, Bert?
- O bom velho Bert.
Şampanya.
A minha boca está a sangrar, Bert!
Ağzım kanıyor, Bert!
Bert!
Bert!