Translate.vc / Português → Turco / Best
Best tradutor Turco
543 parallel translation
- Sim, e o sargento Best.
- Lomax benim. Bu da Komiser Best.
Sim, Best.
Evet Best.
"Little Arnie" vem a seguir. "Seymour's Darling" e "Best Seller".
Little Arnie, Seymour's Darling ve Best Seller arkalarında.
"Seymour's Darling" e "Best Seller".
Seymour's Darling ve Best Seller da takipte.
Muitos dos nossos melhores filmes são feitos a partir de "best-sellers".
En güzel filimlerden çoğu baş yapıtlardan üretilmiştir.
Este foi feito sobre um "best-seller".
İşte size bir baş yapıt hakkında yapılmış bir film.
Deixarei noticias minhas depois da fronteira... em Fort Best.
Sınırın karşısında haber bırak... Best Kalesi.
Sera escoltada pelo xerife de Fort Best so ate o rio... depois devera atravessar o Passo do Falcao.
Best Kalesinden nehre kadar Sheriff ve adamları refakat edecek herkes geçitte hazır olacak.
E o meu colega de Fort Best, chegou bem no horario.
Tamam, şimdi kendi yerimize dönüyoruz, Sheriff. Bunu düşünün, arabalarda Yellowstone'daki tüm sorunlarımızı çözecek kadar altın var.
# # É claramente a melhor do grupo
# # It's clearly the best of the bunch
Uma coisa banal, frívola e decadente, the best of everything, o melhor de tudo ou o melhor de todo o mundo.
Önemsiz, eski bir şey. Dünyadaki en iyiler ya da her şeyin en iyisi.
Há um mês, ele comprou os direitos de filmagem do livro, um best seller.
Bir ay önce, bu kitabın, çekim haklarını satın aldı. Bir best-seller..
Quem quer perder o autor de cinco best sellers?
Kim çok satan yazarını kaybetmek ister?
Isso é lindo. O Alan ia abandonar a editora dele levando um best seller com ele.
Allen çok satacak bir kitap yazıyordu, ve ondan ayrılmak üzereydi.
Se alguém escreveu o primeiro best seller sobre o Vietname, foi o Alan Mallory.
Vietnam hakkında en çok satan yazarları sıralasaydık ilk sırada Allen Mallory olurdu.
Afinal, o homem só escreveu best sellers.
Sonuçta adam çok satan şeyler yazmış.
Still, the Lord is the best friend I have
* Tanrı sahip olduğum en iyi arkadaş hâlâ *
I still love Mama and Daddy best
* En çok anne ve babamı seviyorum hâlâ *
I still love my Mama and Daddy best
* En çok anne ve babamı seviyorum hâlâ *
- O Best of Playboy não vale.
- The Best of Playboy kitap değil.
'o que não impediu Oolon Colluphid de ficar rico ao usá-lo como tema central'no seu best-seller "Bem, E Assim Fica Resolvido O Tema Deus".
Yine de bu görüşler, bu konuyu "Bu da Tanrı'ya Kapak Olsun" isimli kitabının ana konusu yapan Oolon Colluphid'in küçük bir servet kazanmasını engellememiştir.
E quando te dei o meu último disco de "O Melhor de Jerry"?
Peki ya "Best Of Jerry" albümümü sana vermeme ne dersin? Bunu ben yaptım.
O Melhor de Rupert Pupkin.
"The Best of Rupert Pupkin."
Só há uma maneira de lidar com o Mike Best :
Mike Best'i halletmenin bir tek yolu var...
Só-Joan, você é best...
Sadece-Joan, sen...
Foi o meu maior'best-seller'.
En çok satan kitabımdı.
- Então tens um best-seller.
- Ve sonra ellerine bir en çok satan aldın.
O teu livro é um best-seller. O teu depósito bancário aumentou bastante.
Kitabın çok satıyor, kazancın arttı.
Tradução : Daniel "Case" Aquino. Best watched using Open Subtitles MKV Player
"Karanlığın İçinden Hikâyeler" Çeviri : ghost _ rider _ 96
Para já, aproveitem a extravagância Deste momento, e lembre-se de uma frase De outro "best-seller" :
Şimdilik bu anın ihtişamına bırakın kendinizi ve çok satmış olan başka bir kitaptaki şu cümleyi hatırlayın lütfen.
Comprem o best-seller do Mr. Clamp, o livro Conquistei Manhattan à venda no nosso stand por apenas $ 19,95.
Bay Clamp'ın çok satan kitabı Manhattan'ı Ben Aldım'ı almayı unutmayın.
# That I'm the best thing you ever had?
# Ben senin şimdiye kadar sahip olduğun en iyi şeyim?
Dougie Best, Music Weekly.
Dougie Best, Music Weekly.
Mas os diamantes São os melhores amigos de uma rapariga
"But diamonds are a girl's best friend"
A man looks his best just before dying, especially a man like you.
Bir bakar güzel önce ölmek, özellikle bir adam. : )
Since the prison was privatised, the prisoners have become the cheapest and the best labour force.
Ruhlarına okuyun Fatiha. Hergün yeni birileri geliyo nasılsa, bu bozuk düzene koyiim, dermişim...
Tarzan is considered the best fighter in the Gang of Four.
Tarzan birazdan Riki'nin götünden kan alcak.
- Ricky, may the best man win.
- Riki, ben oldum sana tav.
The warden is usually the best kung fu fighter in a private prison.
Başgardiyanlar daima en iyi Kung-fu'culardır.
- Mas será um best-seller?
- Ama bestseller mı?
Em nome do Georgie Best
Georgie Best adına
Eu vou consigo. Adorava a sua companhia, mas desconfio da sua boa vontade.
I'd love your company, but you don't have my best interests at heart.
Um best-seller em capa mole.
Bu işe 15 yılını verdin.
Legendas de Visiontext :
Visiontext alt yazılar : Ali Hikmet Best watched using Open Subtitles MKV Player
O livro da Tricia está há 72 semanas na lista dos best-sellers do New York Times.
Tricia'nın kitabı, NY Times'ın çok satanlar listesinde 72 hafta bir numarada kaldı.
O meu álbum Best of Ray Stevens, com "The Streak".
Ray Stevens'ın en iyileri albümüm.
São todos ficção. "Best-sellers".
Hem de en iyisinden! - Hoşçakal.
Diz ao Tin Cup que estou por cá para o meu torneio de beneficência Best Bal /.
Düzenlediğim bir hayır kampanyası için şehirde olduğumu söyle ona.
O Georgie Best, por exemplo, tinha-a, e perdeu-a.
Örneğin ; Georgie Best, başardı ve kaybetti.
O antigo ainda tem lá a cassete de Best of Conway Twitty?
İçinde hala Best of Conway Twitty kasetim var mı?
Best watched using Open Subtitles MKV Player
TvRip black _ milk Nisan 2008