Translate.vc / Português → Turco / Big
Big tradutor Turco
5,250 parallel translation
- Pode verificar com o Big Brother. - Faz alguma ideia de onde
Büyük Birader'e sorun.
Anteriormente...
The Big Bang Theory'de Daha Önce...
Tudo começou com um Big Bang
Başladı hepsi Büyük Patlama ile
A TEORIA DO BIG BANG
The Big Bang Theory, 6.
Liguei-te para o telemóvel e atendeu uma mulher chamada Big Laquanda.
Telefonunu aradım ve Big Laquanda diye bir kadın çıktı.
Com o meu telemóvel rasca, a Big Laquanda teria levado a dela avante comigo.
Bendeki telefonla da Big Laquanda üstüme çullanırdı.
Para Big Laquanda, vou imaginar uma Tyne Daly jovem.
Big Laquanda yerine, genç Tyne Daly'yi hayal edeceğim.
Vou comprar uns hambúrgueres ao Big Belly Burger.
İkimize büyük birer burger alacağım.
Big bad Clifton.
Sıkı çocuk, Clifton.
Big Chair Chess Club.
Big Chair Satranç kulübü.
Não estou a impedir o Big Bang, como vocês lhe chamam.
Senin deyiminle büyük patlamayı engellemiyorum.
Vai buscar gelo, Big Bob.
Gidip biraz buz getirsene Big Bob.
Bate-me no rabo, Big Bob.
Kıçıma tokat atsana Big Bob. Kıçıma sevgi göster.
Andamos todos a dormir juntos.
Big Bob da...
Estiveste bem, Big Bob.
Big Bob, gerçekten çok iyiydi.
O que achas daquilo que a Big Boo disse ontem à noite sobre... o karma da Tricia?
Big Boo'nun dün gece dediği şey hakkında ne düşünüyorsun? Tricia'nın karmasını mı diyorsun?
Uma entrega para o Sr. Andrews do Big Belly Burger.
Bay Andrews için bir süper büyük Göbek Patlatan'ım var.
Sim, sou fanático do Big Belly Burger.
Evet, büyük göbek patlatanın hastasıyım. - Ondan hiç yemedim.
Dá-me uma palmada a mim, Big Bob.
Kıçıma tokat atsana Big Bob.
O Big Bob está...
Big Bob da...
Big Bob, isso foi muito querido.
Big Bob, gerçekten çok iyiydi.
Terry, não quero ser mal educada, mas o Big John está chateado.
Terry kabalık etmek istemem ama Koca John'un şalterleri attı.
Por que não vais ter com o Big John?
Koca John'la ilgilen sen.
Então, quanto é que ganhas por ser "o irmão mais velho"?
Ee, Big Brother olmak sana ne kadar kazandırıyor?
Tiveste um irmão mais velho quando eras criança?
Peki senin Big Brother'ın var mıydı büyürken?
Na verdade, penso em deixar de lado, esta coisa toda de irmão mais velho.
Aslında tüm bu Big Brother olayını bırakmayı düşünüyordum.
O Adam! Decidi ficar como Irmão mais Velho dele.
Evet, onun Big Brother'ı olarak kalmaya karar verdim.
Que raio está o Big Jim a fazer?
Koca Jim ne yapıyor öyle? Kafayı mı yemiş?
Não o teríamos feito sem ti, Big Jim.
Sensiz yapamazdık Koca Jim.
É de uma série. ( The Big Bang Theory - Sheldon's Quote ).
TV'deki dizilerin birinden.
Isso só me deixa desconfortável, toda esta merda de Big Brother.
Tüm şu Büyük Birader zırvaları beni biraz rahatsız ediyor.
Vamos para Big Island - Tomar alguns Mai Tais.
Büyük adaya mai tai içmeye gidiyoruz.
Tudo começou com o Big Bang
Başladı hepsi Büyük Patlama ile
Bang!
The Big Bang Theory, 6.
A Teoria do Big Bang S06E20 : "A Turbulência Das Cátedras"
Çeviren : eşekherif.
Não. Focava-se na indústria farmacêutica, pesquisas médicas, doping, essas coisas.
Big Pharma, tıbbi araştırma, doping gibi şeyler üzerine odaklanmıştı.
A Indústria não tem nada para nós.
CDC'nin antiserumu işe yaramadı, tamam mı? Big Pharma bizim için bir şey ifade etmez.
Vou ver o Big Spot.
Hipermarkete bakmaya gidiyorum.
Pronto, não foi o Big One.
Tamam, pek de büyük olmadı.
Olá, Big John.
Selam Koca John.
Deixa-me sozinho com ele, Big John.
Beni onunla yalnız bırak Koca John.
Ena, isto é que é o "Big Brother".
"Biri Bizi Gözetliyor" demişken.
- Aqui, Big Jim. - Também podes contar comigo.
- Yaz beni Koca Jim.
Mas as pessoas daqui tratam-me por Big Jim.
İnsanlar bana Koca Jim der.
Para mostrar à cidade o grande homem que o Big Jim é?
Kasabaya Koca Jim'in ne kadar koca bir adam olduğunu göstermen için mi?
Chamavam-me'Big Jim'mas era a brincar.
Koca Jim demişti bana. Ama şaka olarak.
"Vá, Big Jim".
"Hadisene Koca Jim."
"Não me consegues tocar, Big Jim".
"Bana dokunamazsın Koca Jim."
O "Big Jim" deixou de ser piada.
Koca Jim şaka olmaktan çıktı.
É Big Apple.
Büyük Elma diyelim biz ona.
Porque não nos vais buscar mais gelo, Big Bob?
Aynen böyle devam et. Gidip biraz buz getirsene Big Bob.