English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Bluebird

Bluebird tradutor Turco

42 parallel translation
Lá em cima fica a Colina do Pássaro Azul seguindo o meu caminho?
Önümde Bluebird Tepesi Yolumda gidiyorum
The bluebird He has no money
* Bluebird'ün hiç parası yok *
The bluebird He has no kin
* Bluebird'ün hiç akrabası yok *
The bluebird He wears no time clock
* Bluebird hiç takmaz saat *
Well, if the bluebird files then why can't I
* Eğer Bluebird uçabiliyorsa, neden ben uçamıyorum *
Vai à limpeza "Bluebird" e oferece-lhes os teus serviços.
"Bluebird" otoyıkamaya gidip, onlardan iş iste.
- Os do "Bluebird" arruínam-me!
- "Bluebird" beni perişan ediyor!
PERTO DA BASE AÉREA DE ELLENS, A SUDOESTE DE IDAHO
23.976 çeviri : ~ i ~ bluebird ~ i ~
O Bluebird de 1968 acomoda confortavelmente 24 adultos ou 38 crianças.
1968 model Blue Bird. Dokuz litrelik motor, tam otomatik şanzıman ve dört tekerden çekiş. 24 yetişkin rahat bir şekilde oturabilir ya da 38 tane altıncı sınıf öğrencisi.
Sabe onde está a marcha atrás num Bluebird de 68?
68 model Blue Bird ile nasıl geri gideceğini biliyor musun?
O vosso Donald Campbell - 1967, Bluebird, recorde de velocidade na água.
Donald Campbell'a bakın - 1967, Bluebird, suda hız rekoru.
Freelancer? Não, não, era Bluebird, definitivamente.
Hayır, kesinlikle "Mavi Kuş" tu.
Sydney, a tua senha na SD-6 era Bluebird.
Sydney, SD-6 kod adın Mavi Kuş'tu.
Malcolm Campbell conseguiu-o aqui, com um Bluebird.
Malcolm Campbell bu işi "Mavi kuş" ile başarmıştı.
Podes apanhar um Táxi Táxis Bluebird.
Ben şimdi onun yanına döneceğim.
Estamos hospedados no Bluebird.
Bluebird'de kalıyoruz.
Com o cartão da Bluebird Supply na sua carteira.
Cüzdanında Bluebird Malzemeleri iş yeri kartı buldum.
O armazém da Bluebird faz parte da minha investigação, e isto é um mandato.
Bluebird deposu benim cinayet davama giriyor ve bu bir izin belgesi.
Preciso de um grande cérebro judeu para arranjar as perdas da Bluebird.
Bluebird kaybını hesaplamak için bir Yahudi beynine ihtiyacımız var.
O Sr. Bluebird acabou de voar para uma jaula nova.
Bluebird davası yepyeni bir şekle büründü.
Já ouviste falar de uma companhia Bluebird Supply?
Bluebird Malzeme Şirketi'ni duydun mu?
Acabei de voltar daquele armazém da Bluebird.
Az önce o Bluebird deposundaydım.
- O Hale sinalizou o nosso armazém.
- Hale Bluebird deposunu bizim silah depomuz olarak işaretledi.
- Está a destruir "Bluebird".
O Bluebird'le ilgileniyor.
A Bluebird Button Company.
Bluebird Rozet Şirketi.
E foram todos enviados de volta para a Bluebird Button Company para serem destruídos.
Hepsi yok edilmesi için Bluebird Düğme Şirketine geri gönderildi.
- Bluebird oriental.
Doğuda yaşayan mavi kuşa aitler.
Além disso, vamos ao Bluebird, em Camden.
Ayrıca, Camden'daki Bluebird'e gidiyoruz.
Ok, eu vi estes dois miúdos a cantar no Bluebird na outra noite já não ouvia esta química desde que tu e o Deacon começaram
Geçen gece Bluebirds'de şarkı söyleyen iki genç gördüm. Öyle bir uyumu, başlarda sen ve Deacon'la gördüğümden beri görmedim.
Quer dizer, se calhar podíamos nos encontrar, fora do Bluebird.
Demek istediğim sen ve ben, birlikte takılabiliriz... Bluebird dışında bir yerde.
Vocês tocaram ontem à noite no Bluebird.
Geçen akşam Bluebird'de çaldınız.
Todas as Quintas no Bluebird, eu estou lá, a tocar as nossas músicas.
Tamam mı, her üçüncü Perşembe Bluebird'de, bizim şarkılarımızı çalıyorum.
É fantástico estar aqui no Bluebird.
Bluebird'de olmak çok güzel.
Isto é uma canção que nós, uh, tocámos pela primeira vez aqui, no Bluebird. umm... Mm-hmm.
Bu, Bluebird'de ilk sahnelediğimiz şarkıdır.
Sou estreante no Bluebird.
Bluebird'e ilk defa geliyorum.
Quando me mudei para Nashville, avistamos o Bluebird e um cartaz na janela a anunciar o "Steve Earle and the Dukes", e disse : "Não pode ser... este é um nome a sério!"
Nashville'e ilk geldiğimde, Bluebird'ü gördüm. Vitrindeki bir tabelada "Steve Eearle and the Duk burada" yazıyordu. "Bu o adamın gerçek adı olamaz." diye düşündüm.
O Bluebird é muito importante para cantores e compositores.
Bluebird, şarkıcı ve bestecilerin yuvarlak masasıdır.
As pessoas são... ERIKA NICHOLS Gerente do Bluebird Cafe expostas, é uma forma de ver as coisas.
İnsanlar, bir şekilde bakarsanız, ifşa olurlar.
Fala Bluebird.
Ben mavi kuş.
Bluebird.
"Mavi Kuş." Yani "Serbest İşçi" değildi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]