Translate.vc / Português → Turco / Boden
Boden tradutor Turco
280 parallel translation
Três testemunhas : Stuart, Trent e Boden.
Üç tanık ; Stuart, Trent ve Boden.
O tal Stuart foi transferido de ala... mas Johnny tem a certeza de que o Trent ou o Boden vão falar.
Şu eski asker Stuart başka bir kata transfer edilmiş ama Johnny, Trent veya Boden'in konuşmaya başlayacağından emin.
Mas ainda resta Boden.
Ama Boden hâlâ bizimle.
Devias ter proibido que lhe dessem choques! Ele já sabe que o assassino é um enfermeiro... e brevemente Boden dir-lhe-á quem é, ao ritmo em que vai.
Elektrik şokunu reddetmeliydin, ne de olsa, katilin bir görevli olduğunu biliyor ve gidişata göre Boden'dan kimliğini öğrenmek zorunda.
Testemunha número 3! Dr. Boden, físico americano, prémio Nobel... trabalhou na bomba atómica e na bomba H. O mais brilhante cientista do nosso tempo.
3 numaralı görgü tanığı : atom ve hidrojen bombası üzerine çalışmaları olan, yaşayan en zeki, Nobel ödülü sahibi, Amerikalı fizikçi, Dr. Boden.
O Dr. Boden está a fazer um retrato de mim.
Dr. Boden benim resmimi yapıyor.
O passatempo de Einstein era o violino... e o de Boden é o desenho.
Einstein'nın hobisi keman çalmaktı, Boden'in hobisi de resim yapmak.
Imagina-me, Sr. Johnny... a fazer terapia recreativa com o Dr. Boden.
Dr. Boden'i tedavi ettiğimi bir düşünsene.
Diga ao Swanee que o Boden não irá demorar a ter o seu lampejo de sanidade. Quando isso acontecer, eu construo o puzzle.
Swanee'ye Boden'in aklının her an düzelebileceğini ve bu olduğunda yapbozu bitireceğimi söyle.
O Pentágono chama Dr. Boden...
Dr. Boden Pentagon'dan bekleniyorsunuz.
A NASA chama Dr. Boden...
Dr. Boden NASA'dan bekleniyorsunuz.
Terra Nova chama Dr. Boden...
Dr. Boden Newfoundland'dan bekleniyorsunuz.
A chamar Dr. Boden...
Dr. Boden bekleniyorsunuz.
Não, o Dr. Boden lembrou-se.
Hayır, hayır, hayır, hatırlıyorum diyorum size.
Este é o Gill Boden, o meu irmão, e o Tony, um bom amigo da família.
Bu, Gill Boden, ağabeyim, ve Tony, aile dostumuz.
- "Hannah Boden" - 665km a SE de Sable I.
- Sable Adası'nın 650 km G.B.'sı - Merhaba, kaptan Tyne!
"Andrea Gail", aqui "Hannah Boden".
Andrea Gail! Burası Hannah Boden!
Aqui navio pesqueiro "Hannah Boden" a pedir socorro para o navio de pesca de espadarte "Andrea Gail".
Burası balıkçı teknesi Hannah Boden Andrea Gail için tehlike işareti veriyorum.
Chama-se Trista Bowden.
Adı Trista Boden.
Quero que vocês os dois vão falar com a Trista Bowden.
Bakın, ikinizin gidip Trista Boden'la konuşmanızı istiyorum.
Está detido pela violação e agressão de Trista Bowden.
Trista Boden'a tecavüz ve saldırıdan tutuklusunuz.
Você violou e agrediu a Trista Bowden e assassinou a Jessica Raab.
Trista Boden'a tecavüz edip onu dövdünüz ve Jessica Raab'ı öldürdünüz.
Don Boden.
İsmi Don Noden.
- Don Boden.
- Don Boden.
- Quem é o Don Boden?
- Don Boden kim?
Ele estava com o orientador, o Don Boden. Eu acho que ele...
Danışmanıyla birlikteymiş, Don boden ile.
Shelley Boden, 30 anos, cancro no cólon em estágio IV com metástases no fígado.
Shelley Boden, 30 yaşında, karaciğer metastazlı, 4.evre kolon kanseri.
- Adrian Essex tem um matador. Eugene Boden, suspeito de assassínios.
Adrian Essex'te bir tetikçinin numarası var Eugene Boden, bir dizi cinayetin şüphelisi.
Com o Essex e o Boden na fila apanhamos o assassino.
Essex ve Boden'i yan yana getirebilirsek o zaman neyin ne olduğunu ve kimin katil olduğunu öğreneceğiz.
Quando coloquei o meu dedo sobre a morada correcta, o Boden não conseguiu aguentar.
Parmağımı doğru adrese koyduğumda Boden yardım etmedi ama tepki verdi.
Adrian não estava na mesma sala, e o Sr. Boden vai testemunhar que ele não sabia das drogas.
Fakat Adrian aynı odada değildi ve Bay Boden müvekkilimin uyuşturucu ile ilgili bilgisi olmadığını doğrulayacaktır.
Temos de deixar o Boden e o Essex em custódia.
Hem Boden hem de Essex şu anda göz altındalar.
Dougie Boden, sub-gerente, Seguros de Vida.
Dougie Boden, Hayat Sigortası müdür yardımcısıyım.
Britta Lena Boden.
Britta Lena Boden.
Adrian não estava na mesma sala, e o Sr. Boden vai testemunhar que ele não sabia das drogas. - Ele fugiu.
Fakat Adrian aynı odada değildi ve Bay Boden müvekkilimin uyuşturucu ile ilgili bilgisi olmadığını doğrulayacaktır.
Aqui é o comandante Boden.
Ben, Amir Boden. Öne 4,5 luk istiyorum.
O Boden está a procurar-te.
- Boden, seni arıyordu.
É o comandante Boden, preciso de mais 2 ambulâncias e um helicóptero.
Ben Amir Boden, iki tane daha ambulans ve bir helikopter istiyorum.
- Parou aqui em Junho. O Boden vai lutar daqui a 10 minutos.
Boden'ın maçı 10 dakikaya başlıyor.
A lutar no canto vermelho do departamento de bombeiros de Chicago, o comandante Bo-Bo-Bo-Boden.
Ve sol köşede Chicago İtfaiye İstasyonu'ndan Amir Bo-Bo-Bo-Boden.
- É o Otis. O Boden parece um míssil teleguiado a subir ao ringue para enfrentar o capitão Olmstead do CPD.
Boden, hedefine doğru giden bir füze gibi ringe çıkıyor ve Chicago Polis Departmanı'ndan Yüzbaşı Olmstead'in karşısına çıkıyor.
O comandante Boden ganhou pela primeira vez em 1992, quando fazia parte do estimado camião 81, o melhor camião de toda a cidade de Chicago.
Amir Boden, ilk galibiyetini 1992'de Chicago'nun en iyi müdahale aracı olan 81 nolu müdahale aracında çalışırken almıştı.
1, 2, 3 para o Chin. O Boden já está com problemas, pessoal.
Boden'ın başı derde girdi bile dostlar.
Então, encontra-te comigo no caminho para cá para respeitar o Boden e os desejos do teu pai.
Buraya gelirken benimle buluşmanı ve Boden'ın ve babanın isteklerine saygı duymanı istiyorum.
E um aviso... O dia das bruxas é o feriado favorito do comandante.
Ve haberin olsun, Cadılar Bayramı, Amir Boden'ın en sevdiği bayramdır.
Até os subordinados queriam voltar e salvar a vida do meu irmão, mas o comandante no local, Wallace Boden, disse que não.
Kendi adamı bile içeriye girip kardeşimi kurtarmak istedi ama olay yerindeki amir, Wallace Boden, hayır dedi.
O meu nome é Marc Thorne. Estou aqui para falar com o comandante Wallace Boden.
Adım Marc Thorne ve buraya amiriniz Wallace Boden ile görüşmek için geldim.
Comandante Boden!
Amir Boden!
O comandante Boden tomou a decisão necessária.
Amir Boden yapması gerekeni yaptı.
De novo, não.
- Dr. Boden Newfoundland'dan bekleniyorsunuz. Olmaz.
AIC, Sr. Boden.
CBI'danız, Bay Boden.