Translate.vc / Português → Turco / Boise
Boise tradutor Turco
138 parallel translation
Casada com um produtor de leite, em Boise.
Boise'de bir mandıra sahibiyle evlendi.
Estes são o Joe e o Boyce.
Joe ve Boise.
O que há de tão importante em Boise?
Boise'de o kadar önemli olanda ne? ( Idaho eyaleti güney batısında il )
Para a Sra. Scott Freeman, com o mesmo número, Boise, Idaho.
Bayan Scott Freeman'ı arayacağım, aynı numara, Boise, Idaho.
Controlo de aproximação de Boise, daqui Barron zulu 232.
Boise Yaklaşım burası Barron 232 Zulu.
Controlo de aproximação de Boise.
Boise Yaklaşım.
Recebido, Boise.
Anlaşıldı, Boise.
Onde pensam que estamos? Em Boise, no Idaho?
Nerede olduğumuzu sanıyorsun?
- De que cidade?
Hangi şehir? - Boise.
Estou em Boise, Idaho.
ldaho'da, Boise'deyim.
É por isso que näo fazem filmes chamados : Ataque Nocturno a Boise, Idaho ou... Os Bombeiros Atacam de Madrugada.
İşte bu yüzden Idaho, Boise'a Gece Baskını, ya da İtfaiyeciler Yetişiyor... gibi adları olan filmler çekilmiyor.
- Acho... que os meus amigos já sabem que voltei de Boise.
Sanırım ki dostlarım... Boise'den döndüğümü farkettiler.
Estou a seguir este caso desde que chegou ao escritório do Boise.
Bu olayı Boise ofisine geldiğinden beri inceliyorum.
O Raymond agora vive fora de Boise.
Raymond, Boise'in hemen dışında yaşıyor.
Se se souber disto, a Boise Clown Airlines será a chacota total.
Eğer laf çıkarsa Çılgın Palyaço Havayolları alemin maskarası olur.
De que parte do Idaho?
Idaho'nun neresi? - Boise.
- Boise. È o "Big Sky State", não?
Orası Büyük Gök eyaleti, değil mi?
Às vezes para lugares ridículos como Cincinnati, ou Boise, no Idaho.
Bazen Cincinnati gibi ücra köşelere uçup gideler bazen Boise, bazen de İdaho'ya.
Está num edifício na estrada a caminho de Boise.
Boise'a giden yol üzerindeki bir evde.
Apanhámo-lo a caminho de Boise.
Boise'e giden yolda yakaladık.
O que será que Jizmaster Zero fêz com o gordinho Boise?
Jizzmaster Zero neden Boiseden gelen küçük şişman çocuğu geciktirdi?
Desde que... ela não esteja.
Boise ya da Boston olabilir.
Aposto 50 dólares que vai para Boise.
Boise'ye 50 dolar yatırırım.
Está aberta a audiência do Tribunal Superior de Boise, presidida pelo Juiz Carmody.
Boise Şehir Yüksek Mahkemesi oturumda. Şerefli Yargıç Carmody başkanlık ediyor.
Estou preso em Boise sob o nome de Jonathan Liebling.
Boise, ldaho'da bir nezaretteyim. Jonathan Libeling adı altındayım.
Prenderam o tipo em Boise, mas deixaram-no ir.
Boise'de adamı yakaladılar. Onnu bıraktılar.
Pelo bem de Akron espero que se tenha mudado para Boise.
Akron'un iyiliği için umarım artık Boise'ye geçmiştir.
- Volto a contactar-te em Boise.
- Boise'de seninle bağlantıya geçeceğiz.
Quero que faça outra viagem. A Boise no Idaho.
- Boise, ldaho'ya gitmenizi istiyorum.
Homem chamado Kenneth Arnold piloto particular fora de Boise voando acima das cascatas... disse que viu nove discos no céu.
Kenneth Arnold adlı pilot dağların üzerindeyken, 9 adet tabak biçiminde uçan cisim gördüğünü söylüyor.
Abriu um restaurante mexicano em Boise.
- Boise'de bir dükkân açtı.
Que tal "Boise"?
Um, Boise ( Idaho'nun başkenti ) nasıl?
- Boise?
- Boise?
- Qual o problema com Boise?
- Boise'nin nesi var?
E uma palavra engraçada como Boise pode estragar tudo.
Boise gibi komik bir kelime, işin tadını kaçıracaktır.
Boise é melhor.
Boise iyi olacaktır.
Amigos, vamos conhecer Max Ryan... o homem responsável pela prisão do assassino de... crianças de Boise *.
Çocuklar, Max Ryan'la tanışmak üzereyiz,.. ... adam "Boise Çocuk Katili" ni yakalamayı başarmış.
A operação está sob o comando do Boise da ASAC.
Bu operasyon Ajan Boise'nin kontrolünde.
Doravante, são os Cranes de Boise, no Idaho.
Şu andan itibaren Boise, Idaho'dan "Cranes" lersiniz.
O debate presidencial republicano de 2007, de Idaho.
Başlıyor. Idaho, Boise'den iyi akşamlar.
Vai sentar-se no banco a assistir os jogos de novo.
Boise maçında dışarıda oturacaksın.
Uma das novidades desta temporada é esforço de equipa que Highland demonstrou ao derrotar a equipa Boyzi.
Ve şimdi Boise takımını darmadağın ediyorlar, Pacific Sahili'nde birinci sıradalar.
Não pensei... Transferiram-me para outra filial... em Boise.
Hiç aklıma gelmemişti beni başka bir yere transfer edecekleri.
Lembra-te de me escrever quando chegares a Boise para saber onde te encontrar.
Boise'ye gidince bana iki satır bir şey yaz da seni nasıl bulacağımı bileyim.
Não vou para Boise, Ave.
Boise'ye gitmiyorum, Ave.
Quero dizer... Onde, nos Hacienda Courts em Boise?
Nerede, Boise'deki Hacienda Courts'ta mı?
Eu sou do Boise.
Ben Boise'liyim.
- Eu conheço-te.
- Boise.
Lembras-te do assassino de crianças de Boise?
Şu şeyi hatırlıyor musun Boise Çocuk Katili'ni?
Boa noite aqui de Boise, em Idaho. Sou a Patricia Bower.
Ben Patricia Bower.
Highland vs Boise
İyi bir atış istiyorum!