Translate.vc / Português → Turco / Bondage
Bondage tradutor Turco
62 parallel translation
A próxima é um grande plano mostrando a escala em que Anne foi colocada em bondage
Devamındaki fotoğraf ise öncekinin ayrıntısı, Anne'nin nasıl zincirlendiğini gösteriyor.
Nunca recuperei da produção brilhante de Beethoven in Ketten, da Ulrika Schinkel, que quer dizer Beethoven em Bondage, encenado nas ruínas do Reichstag.
Ciddi sanatçılardan bahsediyorum. Kendimi hala, Ulrika Schinkel'ın... "Beethoven Bağlı" eserinin etkisinden kurtaramadım.
"Dirty", "Beaver Hunt", "Big Butt", "Bondage Cheerleaders"?
- Geç!
Muito sadomaquismo mexicano, bondage asiático tipos de relações com animais, para quem gosta.
Meksikadan sado-mazo, Asya köle filimlerinin sürüsüne bereket istiyorsan, hayvanlı olanlar da var.
Alguns destes filmes de S M e bondage passam as marcas.
Bu sado-mazo ve köle filimlerinden bazıları başka numaralara da kayar.
Bondage, fétiche, hard-core gótico.
Köle, fetiş, sert Gotik.
Vêm nas contracapas das revistas de bondage.
Hep sert dergilerin arkasındaki ilanlardan ısmarlanır.
Bondage explícito, claro.
Sert kölelik tabii.
- "Bondage"?
- Kölelik oyunu gibi mi?
- Sim, "bondage".
- Evet, kölelik.
Nova Iorque alberga mais lojas de disciplina e bondage que outra cidade.
- Lütfen. New York'ta bu tür cinsel eğilimler için malzemeler satan pek çok dükkan var.
"As Insaciáveis do Bondage". Que giro.
"Doyumsuz Köle Fahişeler." Bu güzel.
Estás a ficar atrevida só porque estamos a ver um fato de bondage?
Bir esaret olayında olduğumuz için, tüm garipliği alır mısın?
Sou a Jennifer Stupaine e este é o meu John, e nós estamos... e estamos aqui para vos ensinar a praticar bondage seguro.
Ben Jennifer Stupaine, bu da benim John. Ve biz... Biz, sana emin köleliği uygulamanın nasıl olduğunu öğretmek için buradayız.
Senhor-escravo, dominação-submissão, bondage...
Birimiz efendi, diğerimiz köle. Emmeli gömmeli, ayaklı başlı falan.
Para falar em termos básicos, decompõe-se em inversão de papeis, bondage japonesa, sadismo, dominação, imasculinização, escravatura, fetiche por pés e médico mas tu és apenas uma novata.
En temel terimler, kıyafetli roller, Japon ip esirliği, köpek eğitimi, temizlik eğitimi, dildo eğitimi, köleler, ayaklar ve medikal şeyler. Sen henüz çaylaksın.
De certeza que ela gosta de bondage.
Eminim Cameron "köle" oluyordur.
Muito sobre bondage.
"Kölelik" hakkında bir sürü şey.
Algo para ser dito a uma mulher que goste de bondage, não?
Bilirsiniz, sizi köle yapan Kadın için ne derler.
VOZ E GUITARRA PRINCIPAL Lips, o vocalista, aparecia com o arnês de bondage posto e vinha com um dildo e tocava a sua Flying V.
Solistleri Lips, boynunda esaret tasmasıyla sahneye çıkardı elinde dildosuyla Flying V gitarını çalardı.
Experimente "bondage".
İşkenceyi aratsana.
Tens visto muita pornografia de bondage ultimamente.
Partnerlerin iple bağlandığı pornoları izlemişsin.
Estarei na secção de bondage.
Kelepçeler kısmında olacağım.
Tenho problemas de insonia, minha equipa de futebol esta ferrada, E minha filha se inscreveu numa revista sadomazoquista.
Yani, futbol takımının bütçe kesintileri, başarısız oldukları tarihlerinin ve kızımın Leather Bondage dergisine üye olduğunu öğrendikten sonra.
Ele tinha uma daquelas revistas de'bondage'.
Şu sadomasoşist dergilerden okuyordu.
Só há algumas lojas de bondage que fazem coisas por encomenda, por isso, vamos tirar fotos das algemas e distribuir, a ver se alguém identifica onde foram feitas.
Şehirde sadece birkaç mağaza ısmarlama işler yapıyor. O hâlde kelepçelerin fotoğraflarını çekip dağıtın. Belki nerede satıldığını bulan çıkar.
- Encontrámos sete lojas em Manhattan que fazem material de bondage por encomenda.
Manhattan'da ısmarlama kölelik malzemeleri yapan 7 dükkan bulduk.
Temos tudo desde bondage para iniciantes, até ao mais avançado, para o vosso prazer completo.
Zevk seviyenize göre "Esaret ders : 1" den üst düzey şeylere kadar her şeyi sunuyoruz.
A sociologia do bondage e dominação sexual.
Seksüel esaret ve hakimiyetin sosyolojisi...
Parece que a Mestre Venom trabalha num clube de bondage algures no Beco da Masmorra, mas não diz em qual.
Burada Bayan Acı'nın Zindan Vadisi'ndeki bir kölelik klübünde çalıştığı yazıyor. Ama hangisi olduğu yazmıyor.
Não sabia que o tio Sam estava gostava de drogas e bondage.
Sam Amca'nın ilaç ve bağlama ile ilgilendiğini bilmiyordum.
Acho que está na hora de acabar com esta festa de bondage.
Sanırım bu sargı olayından kurtulmanın vakti geldi.
Não gosto de bondage. Garanto-te.
Yatakta bağlanmayı sevmem, emin ol.
"Servidão Humana".
"Of Human Bondage."
Não a vejo a usar uns saltos bondage.
Onu topuklu giymişken görmüyorum.
Estilo bondage.
Kölelik şeylerinden haberdar değilim.
"Chuva dourada", "fist fucking" e "bondage".
Üstüne işemeli, kol ile, Kölelik...
"Bondage"? ...
Kölelik mi?
O que é "bondage"?
Kölelik de ne?
Não é uma sessão de bondage, Deeks.
Bu, senin yakınlaşma seanslarına benzemez Deeks.
Não, mas, não há nada no computador dele que indique que ele tinha "fetiches" de "bondage".
Hayır ama bilgisayarında bandaj fetişi hakkında herhangi bir ipucu bulamadık.
"Bondage" falsa.
Sahte bandaj.
As cenas bondage excitam-me.
Bağlanmak genelde beni tahrik eder.
Olá, sou o Will vou tomar conta de vocês estas horas, vamos começar o "Bondage"?
Merhaba, ben Will. Önümüzdeki birkaç saat için sizin bakıcınız olacağım. Esarete başlayalım mı?
"A Submissa consente em bondage com..." Aceito a corda.
"İtaatkâr bağlanmaya rıza göstermekte midir?". İp, kemer, kelepçe sorun değil.
Já voltam à vossa bondage de flores num segundo.
Çiçeklenme seansına birazdan geri dönebilirsin.
Bondage? Fantasias de tortura?
Kölelikten ya da işkence fantezilerinden?
Definitivamente, não é o seu equipamento habitual de bondage.
Kesinlikle değil, standart esaret dişli.
É bondage.
Kölelik.
- Sadomasoquismo, bondage, flagelação, cortes. - Submissa?
- İtaatkâr mı?
Uma situação de "bondage".
- Bağlama olayı.