Translate.vc / Português → Turco / Boner
Boner tradutor Turco
62 parallel translation
O meu velho amigo Boner!
Eski dostum Boner!
Acho que está alguma coisa errada com a tua bola, Boner.
Topunda bir hata var galiba, Boner.
Agora, Boner. Quem matou o meu parceiro?
Pekâlâ Boner, ortağımı kim öldürdü?
Tudo bem, desaparece Boner.
Pekâlâ, defol Boner.
Para pressionar o Boner.
Boner'ı pompalamaya.
Eu vou relatar o que fizeste ao Boner.
Boner'a kötü davranışını rapor etmelisin.
Olá, sou Boner.
Selam, ben Boner.
Boner, se não conseguiu trepar no Lilith Fair, não poderia matar alguém. Eu poderia.
Biriyle sevişemedikten sonra... öldürebilecek halin yok!
Boner, você parece uma vítima.
Boner! Bir kurbana benziyorsun.Sıra sende!
- O tempo está correndo, Boner.
Zaman doldu, Boner.
Boner "Morto" andando.
Boner, ölüm yolunda!
Oh, Boner. Não quero dividir você.
Boner, seni paylaşmak istemiyorum
E daí se o pai do Boner teve um caso com minha mãe e ela entrou em parafuso e agora é alcoólatra?
Kesinlikle. Ve Boner'ın babası benim annemle ilişki yaşayıp onu alkolik yaptıysa ne olmuş?
ENQUANTO ISSO, DE VOLTA AO ESTÚDIO INDEPENDENTE DE BONER
Bu arada, Boner'ın serbest çalışma bölgesinde
Boner, você está vivo!
Boner sen yaşıyorsun!
Olha, é a Christie Boner.
Tamam mı? Bak! Chrisite Bonner.
Meu, tocaste na "hoohoo" da Christie Boner.
Adamım, sen Christie Bonner'ın hoohoo'sunu ellemişsin.
Meu, aquela Christie Boner é muita boa.
Şu Christie Bonner süper.
É mais tipo Kirk Cameron na última época de Growing Pains quando vivia por cima da garagem com o Boner.
Daha çok "Growing Pains" son sezonundaki "Kirk Cameron" gibi hani şu garajın üzerinde Boner'la yaşayan.
Serei o único? Boner?
Sadece bir kişi lazım.
Foi então que me apercebi que, apesar de ter um bocadinho de ciúmes, não era por isso que estava a tentar manter a Elliot e Dan separados.
Boner? İşte o zaman biraz kıskandığımın farkına varmış olsamda niye Elliotla Reid'i ayırmaya çalıştığımı çözemedim.
"Le Bonheur"? ( Boner = Erecção )
Mutluluk?
- Não é "boner", é bonheur. - Bo-ner.
"Boner." değil Bonheur.
Falam de uma maneira engraçada, de onde são?
Evet, boner. Tuhaf konuşuyorsun.
Steven, pára de transformar os álbuns do Pat Boone em álbums do Pat Boner ( boner = tesão ).
Steven, Pat Boone albümlerini Pat Boner albümlerine koymayı kes.
Mas estava com esperanças que pudesse fazer isso'pro boner'.
Ama pro boner yaparsın diye umuyordum.
Aquele episódio acaba com o amigo do Mike a ir para o Conselho Escolar.
Oh, olamaz. Yeşeren Acılar'ın bu bölümünde Mike'ın arkadaşı Boner'in, öğrenci konseyi adaylığına doğru gidişini göreceğiz.
Tesudo!
Boner.
- Obrigado.
- Teşekkürler, Boner.
Já temos o Chris, o Stewie, o Richie, a Joanie, o Greg, a Marcia, o Bobby, o Jan, o Mike Seaver, a Carol Seaver, o Boner, o Urkel, o Sr. Furley.
Biz de zaten Chris, Stewie, Richie, Joanie, Greg, Marcia.... Bobby, Jan, Mike Seaver, Carol Seaver, Boner, Urkel, Bay Furley var.
Ei, boner, boner, boner.
Hey, yarak, yarak, yarak.
Dança, boner!
Sallan, yarak!
E ai vem a equipa visitante, os Boner State Trojans! Esses Trojans são duros.
Ve işte misafir takım geliyor, Boner State Trojans! BU Trojenler sert.
Parece que acabei comprei uma propriedade na Boner Way. ( Erecção )
Görünüşe göre vestiyerde eşyalarım kalmış.
Boner ( Erecção ).
Boner.
Boner.
Boner.
Pois, não fazia muito sentido agora que ele vive em Boner Street. ( Rua das Erecções )
Evet, ama o çok anlamsızdı, o yüzden artık Boner Caddesi'nde yaşıyor.
Um "boner" ( tesão ) musical.
Müzikal bir şey. Hood Gecesi'nde gördüm.
E este... é o Dylan, e o pessoal chama-lhe Boner.
Bu Dylan. Bu da * Boner, herkes öyle seslenir.
Eu chamo-lhe Phil, o name nome com o qual ele nasceu.
Ben Phil diyorum ama gerçek ismi Boner.
Boner.
- Boner.
É por isso que o nome dele é Boner.
İşte bu nedenden dolayı adı Boner.
Desculpa, Boner.
Affedersin, Kalkık.
Já ninguém me chama "Boner".
Kimse bana "Kalkık" demiyor artık.
O Boner agora é homem de Deus?
Kalkık din adamı mı?
O Boner convenceu a mãe.
Kalkık annemi ikna etmiş.
Boner?
Boner!
- Não, Boner.
... Hayır!
Boner!
size yardımcı olmaktan son derece mutluluk duyarım. Boner!
Eis o Boner.
.. Boner burada!
Ha-ha, Boner.
Ha Ha Boner!