Translate.vc / Português → Turco / Boo
Boo tradutor Turco
958 parallel translation
Depois mostro-lhes o "Boo-yah."
Sonra sana "Boo-yah" neymiş gösteririm.
Boo!
Boo!
Não consegues escondê-lo de nós!
- Bırak da bakayım! - Boo! - Onu bizden saklayamazsın!
Quando mudamos, oh, pobre rapaz eles vão dizer, "Boola boo"
Oraya girdiğimizde, vah zavallılar Bağıracaklar "Boola boo"
Salaga doola Menchika Boo-la Bibbidi Bobbidi Boo
Sala-gadoola-menchika-boo-la Bibbidi-bobbidi-boo
Bibbidi Bobbidi Boo
Bibbidi-bobbidi-boo
Um Salaga Doola mais Um Menchika Boo-le Roo
Şimdi sala-gadoola'nın anlamı Menchika-boolaroo
É Bibbidi Bobbidi Boo
Bibbidi-bobbidi-boo
Bibbidi Bobbidi Bibbidi Bobbidi Boo
Bibbidi-bobbidi, bibbidi-bobbidi Bibbidi-bobbidi-boo
Com um movimento da minha varinha a magia estará acabadinha. Bibbidi, bobbidi, boo.
Değneğimi bir kere sallarım ve hileyi tamamlamak için, bibbidi, bobbidi, boo.
Bibbidi, bobbidi, boo.
Bibbidi, bobbidi, boo.
Bibbidi Bobbidi Boo.
Bibbidi, bobbidi, boo.
Bibbidi Bobbidi Boo.
Bibbidi-bobbidi-boo.
Col!
- Col. - Boo.
Bem, primeiro... tem um filho chamado Boo... e tem-no acorrentado a uma cama naquela casa ali em cima.
Bir kere... Boo adlı bir oğlu var... onu ordaki evinde yatağına zincirliyor.
O Boo só sai à noite quando estamos a dormir e está escuro como breu.
Boo ancak geceleri herkes uykudayken zifiri karanlıkta dışarı çıkıyor.
Estava mesmo a avisá-lo do Boo, mas ele não acreditava.
Onu Boo konusunda uyarmaya çalışıyordum ama bana inanmadı.
Conta-lhe como o Boo tentou matar o pai dele.
Ona Boo'nun babasını nasıl öldürmeye yeltendiğini anlatsana.
Acontecera que o Boo estava a cortar papel para o seu álbum de recortes... e quando o pai passou por ele, ele atacou-o com a tesoura... espetou-a na perna dele, tirou-a e voltou a cortar o papel.
Sonra anlaşıldı ki Boo karalama defteri için kağıt kesiyormuş... babası gelince makası kaptığı gibi... bacağına saplamış, sonra çıkarıp kağıt kesmeye devam etmiş.
Achas que o Boo Radley vem realmente... espreitar à minha janela de noite?
Boo Radley'in gerçekten geceleri gelip penceremden içeri... baktığına inanıyor musun?
Hei, Jem... aposto um "Grey Ghost" contra dois "Tom Swifts"... como não passas do portão do Boo Radley.
Hey, Jem... İki "Tom Swift" e bir "Boz Hortlak" veriyorum... Boo Radley'in bahçe kapısından öteye gidemezsin, iddiaya var mısın?
Passo pela casa do Boo Radley quase todos os dias.
Hayatım boyunca hemen her gün Boo Radley'in evinin önünden geçtim.
Vamos até ao tribunal, e vamos ver o quarto onde fecharam o Boo.
Adliyeye gidip Boo'yu kapattıkları odayı görelim.
Viemos ver o sítio onde o Boo Radley esteve preso.
Boo Radley'in kapatıldığı yeri bulmaya geldik.
Vamos olhar através de uma janela da casa dos Radley... e ver se conseguimos espreitar o Boo Radley!
Radley'lerin evinde bir pencereden içeriye bakacağız... ve Boo Radley'i görmeye çalışacağız!
Passou muito tempo... até eu e o Jem falarmos de novo sobre o Boo.
Jem ile ben bir daha uzun bir süre... Boo'dan söz etmedik.
Eu ainda procurava o Boo sempre que passava pela casa dos Radley.
Radley'lerin oradan geçerken her seferinde hâlâ Boo'yu arıyordum.
Olá, Boo.
Selam, Boo.
Boo era nosso vizinho.
Boo bizim komşumuzdu.
E o Boo Radley saiu.
Ve Boo Radley dünyaya çıkmıştı.
Muito havia eu de pensar nesses dias... no Jem e no Dill... e no Boo Radley e no Tom Robinson.
O günleri daha sonra pek çok kez düşünecektim... Jem'i ve Dill'i... ve Boo Radley ile Tom Robinson'ı.
Boo!
Yuuh!
Peep boo!
Peep boo!
- Oh, boo-hoo!
- Ü-hü!
"Boo-hoo?"
"Ü-hü" mü?
Boo!
Bööö!
Boo! Vamos dar-lhe uma festa que ele nunca mais vai esquecer. Reunam-se todos aqui.
# # Softly blows o'er Lullaby Bay
Andas na farra com o Boon.
Boo'yla bir cümbüştesin.
Frannie. - Frannizinho Boo.
- Küçük Frannie Boo.
Dirá "boo" se o tal Buck aparecer.
Buck gelirse "buu" diye bağıracak.
Páre, Boo Boo.
Kes havlamayı Boo Boo.
A droga em si é conhecida como produto, material, erva.
Uyuşturucunun kendisine de ot, çay, boo denir.
Before I spoke'em Boo!
* Söylemeden önce *
Boo!
Böö!
Bu!
Böö!
Xô!
Böö!
Fora daqui!
Git! Böö!
Continuam com medo de um rato...
Böö! Hâlâ bir fareden korkuyorlar.
- Bú!
- Böö!
- Buuuu.
- Böö!
Bu!
- Boo.