Translate.vc / Português → Turco / Boyle
Boyle tradutor Turco
188,371 parallel translation
Um chip desses passaria por várias divisões.
Böyle bir çip, birçok birimimizin elinden geçer.
Na deles, eu pareço este tipo.
Onlara göre, böyle bir adama bakıyorlardı.
A menos que estejam dispostos a trocar a agente pelo nosso sistema.
Peki ya ajanları ile sistemi takas etmeye isteklilerse. Plan böyle değildi.
Não posso estar com uma pessoa assim.
Böyle bir insanla birlikte olamam.
É o que chamamos a quando a nossa mente vai do brilhante ao vazio.
Zihnin çalışmayı bırakıp boşluğa düşmesini böyle adlandırıyoruz.
É isso que ele também acha?
O da böyle mi düşünüyor?
Quer dizer, tu não és assim.
Sen böyle biri değilsin.
Não. Não digas "claro".
Hayır, böyle söyleme.
Não assim.
Böyle olmaz.
Estou bem assim.
- Hayır. Böyle iyi.
- Pois, isto não vai funcionar. Não.
- Bu böyle olmaz.
Não, é melhor não.
Hayır, böyle daha iyi.
- Isto foi ela.
İşte böyle bağırıyor.
Como é que o bebé está bem?
Böyle bir durumda bebeğin iyi olması ilginç.
Isso é de um golpe na garganta?
Boğazından vurulduğun için mi böyle oldu?
Acontece.
Böyle şeyler olur.
Já fez uma destas antes? - Não.
Daha önce böyle bir hasta gördün mü?
Não é assim no meu hospital.
Benim hastanemde işler böyle yürümez.
O Tuck diz que isso é quando se fica chateado com algo que não deve porque está envergonhado.
Kuyruk acısı çekiyorsun. Tuck böyle adlandırıyor. Seni aşan bir şeyle karşılaştın ve öfkeden deliye döndün.
Coisas assim acontecem e estou preparada.
Böyle şeyler hep olur. Ben bunun için yaratılmışım.
Que recepção é essa?
İyi misin? Bu nasıl bir karşılama böyle?
E muitos de nós acham isso.
Pek çoğumuz böyle hissediyoruz.
Mas por que é que ele faria isso pelo Karev?
Karev için böyle bir şeyi neden yaptı?
Não me assustes assim de novo.
Beni bir daha böyle korkutma.
Só não entendo de onde vem tudo isso.
Böyle bir şeyi nasıl yaptığını anlamıyorum.
Sinto muito por ela atrapalhar. Estás a brincar?
Böyle davrandığı için özür dilerim.
Por isso se chama Lei de Murphy.
Murphy yasaları böyle ortaya çıktı.
Pára, sabes que não sou assim.
Bu kadar yeter. Böyle bir şey yapmayacağımı biliyorsun.
- Não acredito que a Bailey lho pediu.
Bailey'nin ondan böyle bir şey istemesine inanmıyorum.
- Pois, o que se passa contigo?
- Sana ne oldu böyle?
É isso que estou.
Tam olarak böyle hissediyorum.
Por que dirias isso?
Neden böyle söyledin?
Precisa de lhes ensinar como lidar com isto, como superar isto.
Böyle bir durumda ne yapacaklarını bununla nasıl yapacaklarını öğretirsin.
Isso é possível?
Böyle bir şey olabilir mi?
Isto não acontece normalmente.
Böyle bir şey kolay kolay olmaz.
Eu tinha uma escolha a fazer e eu não queria fazê-la, porque o Dr. Webber construiu aquele lugar.
Böyle olmasını istemezdim çünkü hastaneyi Dr. Webber kurdu.
Isso é muito gentil. Mas nós sabemos que a tua mãe nunca me colocaria antes da carreira dela.
Böyle düşünmen güzel ama ikimiz de biliyoruz ki annen beni hiçbir zaman kendi kariyerinden önemli görmedi.
Acho que é assim para o Nathan todos os dias.
Nathan için her gün böyle sanırım.
Não acho que sobreviva a uma reconstrução.
Bu kadar küçük bir bebek böyle büyük bir yenilemeyi kaldıramaz.
O que foi isto, meu?
Bu da neydi böyle?
- Não numa ferida tão suja.
Böyle kötü yaralarda kullanılmaz.
Isto é o que ela faz, encontra uma fraqueza e explora-a.
Her zaman böyle yaptığını bilmiyorsun. Zayıf bir nokta bulur ve hemen faydalanır.
Sou feliz com o que és.
Böyle biri olduğun için mutluyum.
Vai ser assim que o congelamos.
İşte onu böyle donduracağız.
A piscina improvisada de Cabe devia ser assim tão refrigerada.
Keşke Cabe'in uydurma havuzunda böyle etkili bir soğutucu olsaydı.
É do tipo que mata o próprio povo à fome.
Şimdi, adam böyle bir tip, kendi halkının canına susamış.
É tudo o que sempre fiz!
- Hep böyle yaptım!
Tudo o que sempre fizeste?
- Hep böyle mi yaptın?
Ao longo da história americana, nós, o povo, tivemos candidatos conhecidos pela força, integridade, coragem.
Amerikan tarihi boyunca bizim, halkımızın, sağlamlığıyla bilinen adayları olmuştur dürüstlüğüyle, cesaretiyle bilinen adayları... ve sonra böyle bir adam çıktı.
Acontece quando percebes que o homem que quer a tua morte sabe que voltaste.
Seni öldürmek isteyen adamın şehre döndüğünü öğrendiğinde böyle olur.
É assim que deve ser.
- Böyle olmak zorunda.