Translate.vc / Português → Turco / Brad
Brad tradutor Turco
3,750 parallel translation
Marquei encontro ao Brad e à Angelina para brincarem com uns gémeos do prédio, daqui a 5 minutos.
Binadaki başka bir ikiz çift ile Brad ve Angelina için bir oyun buluşması ayarladım. Beş dakika içinde başlıyor.
Trate-me por Brad.
Brad de.
Brad...!
Brad!
Brad Sylvester.
Brad Sylvester.
Ao meu sinal, Frank... trata do Brad, está bem?
İşaretimle Frank, Brad'i alıyorsun, tamam mı?
Sr. Sylvester... Brad!
Bay Sylvester...
Brad Sylvester.
- Brad Sylvester. - Elbette.
Os produtores estão a caminho, quero tudo perfeito quando virem o Brad e a Angelina.
Yapımcılar yoldalar ve Brad ile Angelina'yı gördüklerinde her şeyin mükemmel olmasını istiyorum.
Não vemos o Brad Pitt com uma esposa enfermeira.
Brad Pitt'in karısının hemşire olduğunu düşünsene.
"Olá, Brad. Como estás?" " Tudo bem.
"Selam, Brad, nasılsın?" "'İyiyim işte, Oscar kazandım. "
E o Brad Dumont?
'Üzgünüm, Eve, doğrulandı.'
Tem um historial impecável e é considerado um dos melhores detetives da Polícia de LA.
Brad Dumont ne olacak? 'LAPD'nin lekesiz bir kaydı bulunan saygıdeğer en iyi dedektiflerinden biri.'
Brad Dumont. Esse nome diz-lhe alguma coisa?
Emin değiliz ama seni arayan başka bir dedektif var.
Ou talvez esse tal Brad Dumont trabalhasse comigo e matou o LaPointe para...
Belki de Lapointe'yi araştırıyordum? Ya da belki Brad Dumont ve ben birlikte çalışıyorduk... ve o Lapointe'i öldür...
Podemos partilhar esta informação com o Brad Dumont.
Yaklaşmak kolay olmayacak. Belki de sadece Dumont'u arayıp bunu onunla paylaşalım.
O Brad Dumont acabou de entrar. - Eu atraso-o.
Bayanlar, bir sorunumuz var.
- Alto. Não vai a lado nenhum.
Brad Dumont ortaya çıktı.
Não posso dizer que me surpreenda, mas que bela maneira de terminar uma parceria, Brad.
Bu beni şaşırtıyor diyemem. Son bir ortaklık için müthiş bir yol, Brad. Sen ve ben asla ortak olmadık.
O que é isto? O Brad mandou-me a Miami para seguir o LaPointe.
Brad Miamito'ya beni Lapointe'yi takip etmem için gönderdi.
Pois, amnésia.
Bu fikir için teşekkürler, Brad.
Pareces mais com David ou Brad.
Daha çok David gibisin. Veya Brad.
Sim, vejo-te mais tarde, Brad.
Görüşürüz, Brad.
Lembra-te de que não achaste que conseguíamos o Brad Pitt para aquele anúncio da RadioShack.
Brad Pitt'in de RadioShack reklamına çıkacağına inanmamıştın.
Brad, é por isto que gosto da Liga Menor de Basebol, pois posso dizer nomes como "River Cats"
Ve Brad küçükler beyzbol ligini sunmayı tam da bu yüzden seviyorum çünkü "River Cats..."
Claro que sim, Brad.
Tabii ki farkındayım Brad!
Brad, vocês os jovens diriam que ela é uma "boazona".
Brad, siz gençlerin "taş" diyeceği cinsten bir kız.
O que fizeste, Brad?
Ne gereği vardı Brad?
É fantástico, Brad.
Çok güzel bir şey bu Brad.
Em nome do Brad Zolick e da falecida Gwen Foster, no órgão, boa noite e obrigado por nos ouvirem.
Brad Zolick ve orgda rahmetli Gwen Foster hepinize iyi geceler diliyoruz. Bizi dinlediğiniz için teşekkürler.
Aqui estão as vossas novas identidades. Brad e Doug McQuade.
Bunlar yeni kimlikleriniz, tamam mı?
A missão é esta : infiltrem-se no meio dos traficantes, e encontrem o fornecedor.
Brad ve Doug McQuaid. Görev şu : Satıcıların arasına sız, üreticiyi bul.
Qual de vocês se chama Doug? Não, eu sou o Brad.
Hanginizin ismi Doug?
Isso significa que tu és é o Doug, filho?
- Hayır dostum. Ben Brad'im. - Tamam, güzel.
Brad?
Adın neydi?
Brad, sim.
Brad mi?
Olha só para ti, Brad.
- Brad, evet efendim. - Vay canına, kendine bir bak. Brad.
Isso é do Brad...
Onun adı Brad. O, Brad.
A estrela do atletismo e ele é o Brad, o prodígio a ciências.
Atletizm yıldızı. Bu da Brad. Bilim dehasıdır.
Essa é a minha vida, excepto que o Brad é uma merda a matemática.
Hayatım aynı öyle. Tabi Brad matematikten bir bok anlamaz, o ayrı.
Brad, onde vais?
- Brad? - Kahretsin! Nereye gidiyorsun?
- Brad!
Brad!
Agora não é a melhor altura, Brad.
Şu an iyi bir zaman değil Brad.
Molly, já venho, tenho de ajudar o Brad com uma coisa.
Molly. Hemen döneceğim. Brad'e bir konuda yardım etmeliyim, tamam mı?
Preciso de ajudar o Brad.
Bir konuda acilen Brad'e yardım etmem gerekiyor.
Brad, o que estás aqui a fazer?
Brad, ne yapıyorsun burada?
- Olá, Brad lindo. E o seu irmão.
Zarif Brad ve kardeşi.
Estava a ajudar o Brad a pintar o quarto e...
Brad'e odayı boyaması için yardım ediyordum ve...
Não acredito que as intenções do Brad Dumont sejam assim tão nobres.
'Farkı ne, Kate? '
Porque dizes isso? Instinto.
Sadece Brad Dumont'un niyetinin çok asil olduğuna ikna olmadım.
Não.
Brad Dumont.
Obrigado pela ideia, Brad.
Bu iyi işledi.