Translate.vc / Português → Turco / Branson
Branson tradutor Turco
402 parallel translation
Há a Rainha, claro, e aquele tal do Branson está-se a sair muito bem.
Kraliçe, gayet açık ki, ve şu Branson adındaki herif de çok iyi.
Branson, Missouri.
Branson, Missouri.
Temos o casamento em Branson.
Branson'a düğüne gitmemiz gerekiyor.
Frank, Branson no Missouri não é propriamente Marrocos.
Branson, Missouri, tam olarak Morocco değil.
Nem acredito que o Chip me deixou pela cabra da Nancy Branson!
Chip'in beni o kaşar Nancy Branson yüzünden terk etmesine inanamıyorum!
Acho que não precisará de suplicar mais, agora que está com a Nancy Branson.
Yalvarma günleri bitti. Artık Nancy Branson'la çıkıyor.
A Mayor Branson.
Belediye Başkanı Branson.
Já tinham chegado aos $ 8 milhões em donativos, quando apareceu um tipo moreno, simpático, de bigode, e um sorriso que alumiava a cidade de Branson.
8 milyon dolar para toplamışlardı ki birden bıyı klı esmer ve yakışı klı bir adam geldi. Çok güzel bir gülümsemesi vardı.
Sr. Branson, traçar rota para o sistema Kolarin, Warp 5.
Bay Branson, Kolarun Sistemi'ne bir rota çizin. Büküm beş.
Receio que tenha de conversar com os detectives, Ms. Branson.
Bayan Branson, üzgünüm ama dedektiflerle konuşmalısınız.
Capitão? Está aqui uma Ms. Branson para falar consigo. Óptimo.
Amirim, Bayan Branson geldi.
- Obrigado por vir, Ms. Branson.
Bayan Branson, geldiğiniz için teşekkür ederim.
Por favor, Ms. Branson, sente-se.
Oğlum 1,68 boyunda! Lütfen Bayan Branson, oturun.
O Todd Branson tinha resíduo de pólvora no casaco.
Todd Branson'ın ceketinde atış artığı var.
Notaste se o Todd Branson tinha queimaduras nas palmas das mãos?
Albert? Todd Branson'ın avuçlarında yanık izi var mıydı?
Presumindo que este homem esfaqueou Todd Branson, o que o matou?
Todd Branson'ı bıçaklayanın bu adam olduğunu varsayarsak,.. ... bu adamı kim öldürdü?
Também encontrámos um cadáver no parque.
Bayan Branson, parkta bir de ceset bulduk.
Talvez à Jan Branson.
Belki Jane Branson'ı.
Por que iria a Jan Branson alvejar o namorado?
Jane Branson sevgilisini neden vursun ki?
Talvez as provas se encontrem nas mãos de Ms. Branson.
Belki de kanıt Bayan Branson'ın ellerindedir.
- Tem um minuto, Ms. Branson?
Bayan Branson, vaktiniz var mı?
- Posso ver as suas mãos?
Bayan Branson, ellerinizi görebilir miyim?
Reservei um quarto para o fim de semana em Brason, Missouri.
Sana bir sürprizim var. Branson Missouri'de hafta sonu için iki kişilik yer ayırttım.
- Proxima paragem : Branson Missouri. - Posso ir contigo?
Sıradaki durağımız Branson Missouri!
- "Então decidiu-se por Branson."
Demek Branson'da karar kıldınız.
Branson fica a 1600 km e nós não temos carro.
Branson 1600 KM uzakta ve arabamız yok.
Chegámos. Branson, Missouri.
İşte geldik, Branson Missouri.
- Como é que vamos para Branson?
Peki Branson'a nasıl gideceğiz?
Bem-vindo a Branson Ali está.
İşte geldik!
Não, estão aqui em Branson A cantar Esta música
Hayır, hepsi Branson'da ve bu şarkıyı söylüyor.
Branson é o lugar Onde nos podem encontrar
Bizi Branson'da istediğiniz zaman bulabilirsiniz.
Mãe, não há casinos em Branson.
Anne, Branson'da kumar yok.
A Susie queria ir para Branson, mas eu disse-lhe... que alguém que é alguém vem para Vegas!
Susie Branson'a gitmek istiyordu. Ama ona dedim ki... kim olursa olsun herkes Vegas'a gelir!
Isto é muito melhor que Branson.
Branson'da ki tatilden çok daha güzel olacak.
Peço ao meu assistente que me venha ajudar. Apresento-lhes o Dr. Ludlow Branson, da Universidade de Columbia.
Sizleri, Columbia Üniversitesi'nden Dr. Ludlow Branson ile tanıştırmak isterim.
O Dr. Branson é um matemático de renome.
Dr. Branson ünlü bir matematikçidir.
Sou a Detective Branson e este é o Detective Rawlings.
Bu da dedektif Rawlings. - İçeri girebilir miyiz?
Que estava em Victorville na Califórnia e passou para Branson no Missouri.
Eskiden Victorville California'daydı, şimdi ise, Branson, Missouri'de.
Além do mais, acabei de voltar da casa do Branson, então tenho um forte álibi.
Nasılsa, Branson'dan yeni döndüm... yani mazeretim sağlam.
Ele e a família foram para Brandson.
Ailesiyle Branson " a gitti.
- Branson Rose financia as escavações?
- Branson Rose bu kazıya maddi destek mi veriyor?
- Eu trato disto agora. - Quem é o Branson Rose?
- Burdan sonrarını ben halledeceğim.
Um bilionário aventureiro.
- Branson Rose da kim? - Milyarder maceracı.
Branson Rose era quase a última oportunidade.
- Branson Rose nerdeyse sizin son şansınızdı.
Se o Rose desistir, pode acabar com o seu negócio.
- Evet. - Çünkü, Branson Rose çekilirse, çok dikkat çeker. Siz de kötü duruma düşersiniz.
Os amigos do Branson Rose não querem que o tipo que lhes faz os aviões esteja infeliz.
- Branson Rose'un, yüksek yerlerde arkadaşları var. - Ve bombalarını yapan adamın mutsuz oluşundan hoşlanmıyorlar.
O Rose aceitou que o museu autenticasse o tesouro.
- Branson Rose bulduğu tüm hazinenin yetkisini müzeye vermeyi kabul etmişti.
- Scooter "Bam-Bam" Branson por "Bicicleta - Viagem divertida ou Armadilha Mortal?"
- Scooter "Bam-Bam" Branson "Bisiklet mi, Gezinti mi, Ölüm Tuzağı mı?" ile aday.
Agora ela está a ser esfregada, por um cruzamento arrepiante, entre o Richard Branson e o Willem Dafoe, certo?
Şu anda korkunç Richard Branson ve yandan yemiş bir Willem Defoe tarafından yağlanıyor.
- Sim.
Ben dedektif Branson.
É o Branson Rose.
- Bu Branson Rose.