Translate.vc / Português → Turco / Broken
Broken tradutor Turco
118 parallel translation
vou ficar neste negócio, e remarquei a manada do Grinnel... com a minha nova marca registada : A Broken-Bar-O.
Ben artık sığır işinde kalıcıyım ve Tod Grinnel'in sığırlarını kendi yeni kayıtlı markamla damgaladım, Kırık Bar O.
O radar está avariado!
Radar's broken!
My heart is broken
* Kalbim kırıldık *
Since you've gone my heart is broken
* Gittiğinden beri, kalbim kırık *
My heart is broken
* Kalbim kırık *
When I get broken
* Kırıldığımda *
When you get broken
* Kırıldığımda *
Vá até ao Broken Spoke e coma.
Kırık Çomak'a gidip ye.
Broken Spoke?
Kırık Çomak?
Para comer, vamos ao Broken Spoke, porque é o único lugar na...
Yemek yemek için Kırık Çomak'a gidilir, çünkü kasabada tek orası...
That the bones That Thou hast broken may rejoice
Belki de kırılmış kemiklerim yeniden onarılır...
Onde estás Tess?
"Yes, I was quite the clown" - Tess nerdesin? - "Words were spoken, hearts were broken"
"Os Blues do Pescoço Partido"
"The Broken Neck Blues."
Ainda falta testemunhar.
Hala ispatlamak zorundasın, Daniel. \ \ [ Broken Arrow
Who needs a heart when a heart can be broken
Kırık bir kalbi kim ne yapsın
Uma volta de vestido pela rua principal de Broken Hill.
Tepelerin üzerindeki kraliçelerin kraliçesine.
Broken Hill gostou dos nossos trajes.
- Kapa çeneni. Kıyafetlerimiz Broken Hill'de sansasyon yarattı, hatırlasana.
O sofrimento físico e espiritual é o que une Lilian Gish, a jovem espancada pelo pai, e Richard Barthelmess, o jovem budista que perdeu o fervor religioso nos bairros miseráveis de Londres.
Fakat birçok kez zamanının kabul görmüş melodram sınırlarını aşmıştır. "Broken Blossoms" filminde menfur hakikatin en masum hayalleri bile mahvedebileceğini göstermiştir.
"Reentrei no Nebraska " e parei no Museu Histórico de Custer County em Broken Bow " para ver a sua bela colecção de pontas de setas.
Tekrar Nebraska'ya döndüm ve Broken Bow'daki tarih müzesine giderek mızrak başı koleksiyonunu gördüm.
Broken Arrow!
Kırık ok!
- Broken Arrow, confirmado.
- Onaylıyorum. Kırık ok.
Olá aí "Broken Feather"! Onde raio pensas que vais?
Hey ordakiler. "Kırık tüy"!
Aparentemente, dois soldados suliban fizeram uma aterragem forçada perto de uma cidade chamada Broken Bow, Oklahoma.
Görünüşe göre iki Suliban askeri "Broken Bow, Oklahoma" denen bir yerin yakınına düşmüş.
Eu estava sentada no Broken Spoke, com um tipo muito bera.
Kasabanın en belalı adamıyla bir barda oturuyordum.
# Broken pieces #
* Kırılmış parçalar *
Traçando seu caminho no boulevard dos sonhos partidos.
Broken Dreams Caddesinde kendi yolunu bulmaya çalıştı.
Broken Hand, que falou pelo Pai Branco, dividiu a Terra entre as nações como se fosse o Creador.
Beyaz baba adına konuşan kırık el, kendini yaratıcı yerine koyup toprakları halklar arasında paylaştırdı.
O Ray gostava da broken cloud.
Ray "parçalı bulut." tarzından hoşlanırdı
Vamos ver Sword of the Broken Fist.
Sword of Broken Fist'i izleyeceğiz.
Dude, aqui é Broken Ridge, Colorado, no verão.
Ahbap, yazın Broken Ridge, Colorado'da olacaksın.
Mais um verão chato em Broken Ridge e depois estou livre.
Broken Ridge'de sıkıcı bir yaz daha geçireceğim ayrıca özgürüm.
- Broken Social Scene.
Broken Social Scene.
Abrams, tu e o Crossfield vão no sentido norte até Nebraska, ao quartel da polícia estadual em Broken Bow.
Abrams, sen ve Crossfield kuzey rotasını alıyorsunuz Nebraska yolu üzerindeki Broken Bow eyalet polisi kışlası'na kadar.
Parece o "Broken Montain."
- Merhaba, ben Broken Mountain *.
Fontes ligadas à investigação dizem que pode haver uma ligação entre o que aconteceu aqui e o massacre de Broken Spoke.
Soruşturmaya yakın kaynaklar, burada olanlar ile çölde gerçekleşen Broken Spoke katliamı arasında bir bağlantı olabileceğini söylüyorlar.
No Broken Spoke, sexta-feira depois do jogo.
Broken Spoke, Bu cuma maçtan sonra.
Ei, alguma vez viste Broken Lizard "Morrer a Rir, Meu"?
Hey hiç "Broken Lizard's Club Dread" i izledin mi?
. : CSI MIAMI :. 5ª Série Episódio 16 "BROKEN HOME"
MIAMI Sezon : 05 Bölüm : 16
Broken Ring no mapa. O maior prêmio :
Broken Ring onu en iyi film dalında aday olmasını sağladı.
Até meteu vidro partido nas partes baixas dos críticos.
Even went as far as shoving broken glass up the nether regions of critics.
No caminho para Broken Bow podemos parar em May Totem.
Broken Bow'a yaklaşıyoruz. Azalan Mal'da durabiliriz.
O que quero saber é o que fazes aqui em Broken Bow quando nós não te queremos aqui.
Broken Bow'da istenmiyorken burada ne arıyorsun bilmek istiyorum.
Por isso é que me levou para Broken Bone.
Demek bu yüzden beni Broken Bow'a götürdü.
E deixa-me dizer-te uma coisa, vamos voltar a Broken Bow, e vamos dar cabo dos saloios.
Bir şey daha söyleyeyim. Broken Bow'a dönüp birazcık adam hırpalayacağız. Hayır, olmaz.
Ouvi dizer que apareceram em Broken Bow.
Broken Bow'a gittiğini duydum.
Eu e o Bolger... vamos pegar em toda operação que pagou e vamos leva-la até Broken Bow... para a estabelecer-mos, e devolvemo-la aos irmãos Fuller.
Ben ve Bolger parasını ödediğin sistemi alıp Broken Bow'a götüreceğiz. Oraya kurup Fuller kardeşlere devredeceğiz.
BROKEN BOW, OKLAHOMA 30 ANOS MAIS TARDE
Broken Bow, Oklahoma, 30 yıl sonra
- Broken Arrow!
Kırık ok!
Broken Arrow?
- Kırık ok?
Desculpa Broken Feather...
Üzgünüm, kırık tüy...
- "Broken Barrier".
- Kırık Bariyer.