Translate.vc / Português → Turco / Brother
Brother tradutor Turco
422 parallel translation
DEBUTANTE ESFAQUEADA Assassinada em Brother's Arms.
Gençkızlık Partisinde, kardeş kollarında öldürüldü.
Outro irmão, big brother disse...
2inci kardeş, Büyük dedi ki...
My brother served with Patton
* Ağabeyim, Patton ile yaptı askerliğini *
O "Big Brother" não está te observando.
Sistem burada seni izlemiyor.
BIG BROTHER
BIG BROTHER Çeviri :
Estará o Big Brother à espreita?
Big Brother bizi izliyor mu?
Estou a tentar que a Base de Dados Nacional Integrada seja menos "Big Brotheriana".
Ulusal Bütünleşik Veritabanı'nı, Big Brother görünümünden uzaklaştırmak istiyorum.
O seu lugar está reservado, irmão Bill. Brother Bill.
Yeriniz hazır, Bill kardeş.
Que tal Big Brother mas com miúdos?
Çocuklu Hollywood Squares programı nasıl?
Big Brother para Terri the Tiger.
Büyük Kardeş'ten Kaplan Terri'ye.
" Câmbio, câmbio. Hot Knight para Big Brother.
" Dikkat dikkat, Sıkı Knight'tan Büyük Kardeş'e.
12.300 mísseis pilotados, 31.000 bombardeiros Victory, 23.000 bombardeiros Big Brother.
12,300 Porteousla kılavuz edilmiş misiller 31,000 Zafer savaş bombaları, 23,000 Büyük Kardeş ağır bombaları.
E então, quando não resta mais nada se não compaixão e amor do Big Brother, fazemos com que desapareças da planeta, tornamos-te em gás e atiramos-te para a estratosfera.
Ve sonra, Büyük Kardeş'e karşı sevgi ve hüzünden başka bir şey kalmayınca, seni tarihten temizleyip, gaz haline dönüştürüp stratosfere bırakırız.
O Big Brother existe?
Büyük Kardeş gerçekten var mı?
Não há qualquer tipo de amor, excepto amor ao Big Brother.
Büyük Kardeş dışında hiçbir şeye sevgi yoktur.
Quais são os teus sentimentos relativamente ao Big Brother?
Büyük Kardeş'e karşı gerçek hislerin nedir?
Por isso, esta noite, apresentamos o Flying Sorrento Brother.
Bu yüzden bu akşam size gururla Uçan Sorrento Kardeş'i sunuyoruz.
Não se esqueça, o Big Brother escuta.
Unutmayın. Büyük Birader dinliyor.
Não quero um "Big Brother" a dizer-me o que eu devo ver.
Bana neyi okuyup seyretmem gerektiğinin söylenmesini sevmem.
O "Big Brother", o governo, as corporações.
Büyük Ağabey. Herkesin zihnini yönetmek isteyen bir avuç faşist onlar.
Tenho pena que duvides de mim, Irmão Rabbitte.
Bana güvenmediğin için kalbim kırıldı, Brother Rabbitte.
Congratulations, Brother Minister!
Tebrikler, Vaiz Kardeş!
- Não como um batista nem um metodista. ln fato... - Not as a Baptist nor a Methodist. ln fact... - Come on, brother!
- Ne bir Baptist, ne de bir Metodist.
* Então eu vou a meu irmão
# Then I go to my brother
* Marcus Garvey disse para mim "O irmão, ya embarca em cima"
# Marcus Garvey said to me # "Brother, ya get on up"
* Meu BrotherMaIcoIm X, a necessidade eu nomeio mais?
# My Brother Malcolm X, # need I name more?
Por que razão quer um little brother?
Küçük bir kardeş istemenizin sebepleri nedir?
Qualquer um destes rapazes adoraria tê-lo como Bigger Brother.
Bu çocuklardan biri sizin gibi bir Büyük Ağabeyi olduğu için sevinecek.
Já têm um Bigger Brother para mim?
Hala benim için Büyük Ağabeyiniz yok mu?
É o meu little brother.
Benim küçük kardeşim.
Tenho de achar outro little brother.
Şimdi başka bir kardeş bulmam lazım.
E eu preciso de outro big brother.
Benim de başka bir ağabey.
Brother`s Pizza.
Brother's Pizza,
Eric Roberts é Sam e Stan Sweet, em : " Brother, Sweet Brother :
Eric Roberts "Tatlı Kardeşim"'de Sam ve Stan Sweet rolünde.
Tiro esta roupa, ponho um chapéu dos Brooks Brothers, sapato fechado...
Sadece takımımı değiştireceğim ve aylak gözüküp Brook Brother takımı giyeceğim ve... Hayır, Joey.
Então, é daqui que o Big Brother nos espreita?
- Burası Birinin Bizi Gözetlediği yer, ha? - Evet.
O meu irmão vive com eles.
And my brother Iives with them.
A Polícia Big Brother viu o Mr. Holsten a ir-se embora com a Sheila.
BBG polis, Bay Holsten'ı Sheila ile giderken gördü.
- Experimenta a vitela. Era o irmão do Benny Grande.
o Benny "Big Features"'brother- - hükümetle isleri halleder.
O bacano aqui vai faze-los em pedaços.
The brother here is gonna shred ´ em with his angel-be-good special.
Eu não gosto que o Big Brother ( irmão grande ) se meta nos meus negócios, percebes?
Büyük ağabeyin işime karışmasından hoşlanmıyorum.
Pensa no Marvin Gaye, uma canção como "What's Happening Brother?"
Marvin Gaye'i dinle, "What's Happening Brother" ı.
Primeiro, olha. Se eu não fosse, ok, o Presidente dos Rotários, o vice-presidente do "Sunshiny Day Club"... e sou um "Big Brother", Gig.
Öncelikle, bak eğer ben kulüp sahibi olsaydım Sunshiny Day Kulüp'ün ahlaksız sahibi ama ben Büyük Kardeş'im Gig.
É como se fosse o Big Brother a espiar-te o tempo todo, e no momento em que tenho algo a dizer, ninguém escuta.
Onlar beni durmadan gözetleyebiliyor. Benim söyleyecek bir sözüm olduğunda ise kimse dinlemiyor.
Como o "Big Brother". Boa!
"Biri Bizi Gözetliyor" gibi.
Brother, vou a...
Hey, adamım, ben...
Terri a ouvir bem, Big Brother.
Kaplan Terri seni gayet iyi duyuyor, Büyük Kardeş.
Big Brother para Hot Knight.
Büyük Kardeş'ten Sıkı Knight'a.
Da era do Big Brother, da era da Polícia do Pensamento,
Büyük Kardeş'ten,
Andaste com o fanfarrão de um Bigger Brother! Não foi?
Etmiyor muydun?
Desde sempre considerei o cinema um meio de auto-expressão, interessavam-me mais os realizadores.
Ben "O Brother, Where Art Thou" yu çekmek istiyorum.