Translate.vc / Português → Turco / Brulee
Brulee tradutor Turco
71 parallel translation
Créme Brûlée.
Créme Brulee.
Podes dar uma palavrinha ao teu editor discográfico e perguntar-lhe se se lembra dos Créme Brûlée.
Plak şirketinin patronuna sorsana, Créme Brulee'yi hatırlıyor muymuş.
- Crème brûlée.
- Creme brulee.
O caramelo do leite-creme não estava muito duro.
Creme brulee'nin üstü sert değildi.
O caramelo não é muito duro.
Creme brulee'nin üstü sert değil.
- Chocolate quente e leite-creme e algumas respostas, se me puderes dar dois minutos.
Sıcak çikolata alacağım, crème brulee ve bana iki dakikanı ayırırsan bazı cevaplar istiyorum.
Ao que parece, a sandes de merda de um homem é o leite creme de outro.
Ortaya çıktı ki bir adamın boktan sandviçi başka bir adamın creme brulee'siymiş.
Choux Parisienne, Salambo, Creme Brulee,
Choux Parisienne, Salambo, Creme Brulee,
Provavelmente escolha um crème brûlée.
Büyük ihtimalle bir BRULEE, ama bilemiyorum.
E talvez para sobremesa, um dos teus deliciosos Creme Brulee.
Tatlı olarak da o lezzetli creme brulee'nden.
A superfície deste crème brûlée não está dura o suficiente, certo?
Bu creme brulee'nin yüzeyi, yeterince sert değil, tamam mı?
Crème brûlée... Bem, é como uma mulher.
Creme brulee tıpkı bir kadın gibidir.
Crème Brûlée, rapazes?
- Creme Brulee alır mısınız, beyler? - Evet.
Ontem, eu vim aqui depois do trabalho e eu encontrei três Crème Brûlée pratos por computador Declan's.
Dün, işten buraya geldiğimde Declan'ın bilgisayarının üstünde üç tane Creme Brulee tabağı buldum.
Embora não deixe de incendiar uns brulée de vez em quando.
Yine de ara sıra creme brulee tatlısı yaparken alev tabancası kullanmaktan vazgeçemiyorum.
Creme Brulee.
Creme Brule.
- O quê, sem a sobremesa? Fazem um maravilhoso "crème brûlée" aqui.
Çok güzel krem karamel yapıyorlar.
"quebrar a cobertura" "do" crème brûlée "com a colher..."
Creme Brule'nin üstünü kaşığın ucuyla kırmak.
E parece que o velho Tornado quer caramelizar o crème brûlée dele.
Ve görünüşe göre yaşlı Tornado adamı krem karamele çevirecek.
Apetece-me sopa de lagosta, crème brûlée ( leite creme )... e um passeio no empregado.
Acı soslu ıstakoz yeme havasındayım. Sıkı tutun, tatlım.
Cala-te. Estou a tentar fazer crème brûlée.
Kapa çeneni, crème brûlée * * yapmaya çalışıyorum.
Seria o "crème" no maldito "brûlée".
Harbiden Şam'da kayısı olurdu.
- É crème brûlée e croque monsieur.
- Krem karamel, croque monaieur.
- Crème brulée?
- Krem karamel?
Não. A menos que queiras mandar parar o carro dela e servir crème brûlée.
Arabasini çekmek ya da tatli servisi yapmak istemiyorsan gerek yok.
Creme brulée.
Crême brûlée.
Na noite em que ele a pediu em casamento, coloquei-a dentro do leite-creme para ela a encontrar.
O parmağındaki yüzük var ya ona evlenme teklif ettiği akşam crème brûlée'sinin içine koymuştum.
Aposto 50 dólares em como ela confessa que o ama.
Crème brûlée olayını duymadın mı? Kadının da ona açılacağına 50 dolara...
Um dia, espero fazer o crème brûlée perfeito.
Bir gün kusursuz bir créme brûlée yapmayı umuyorum.
- Crème Brûlée
- Créme Brûlée
Ele anda a fazer crème brûlée.
Zeke créme brûlée pişiriyormuş.
Talvez até te faça um crème brûlée.
Sana créme brûlée bile yaparım.
O crème brulée deve estar a chegar, a qualquer momento.
Tatlımız birazdan gelir.
Crème brûlée!
Crème brulée!
Recebi um maçarico como prenda de casamento para fazer "crème brulée" e só penso que... podia, perfeitamente, incendiar este lugar.
Düğün hediyesi olarak kaynak makinası almıştım. "crème brulèe" yapmak için kullanırım sanıyordum. Burası alevler altında kalabilirdi.
Vou tomar um crème brûlée.
Ben crème brûlée alayım.
Não acredito que me tenhas convencido a comer aquele leite de creme!
Seninle "Creme Brulée" hakkında konuştuğuma inanamıyorum.
Crème brulee.
creme brulee...
A Lily fez Crème Brûlée lê lê lê.
Lily yapmıştı, creme brule le le le le.
Continuas linda como um crème brûlée.
Hala crème brûlée kadar güzelsin.
- Crème brûlée!
- Krem peynir.
Bem-vindo à festa com Peter Grey. A festa de hoje : Bife de veado com xarope de bordo e creme Brulée.
Peter Gray le festivale hoşgeldiniz Bugün biftek krem brule var
Com creme Brulée feitas de colheitas locais de xarope de bordo. Não mudes de canal.
Krem brüle için özel sosumuz gelmiş
Esse anel que ela tem no dedo? A noite em que ele a pediu em casamento pu-lo no leite-creme para que ela o encontrasse.
O parmağındaki yüzük var ya ona evlenme teklif ettiği akşam crème brûlée'sinin içine koymuştum.
É evidente que são infelizes. Não ouviste aquilo do leite-creme?
Crème brûlée olayını duymadın mı?
O empregado ia trazer o pato estufado e tostado, os gnocchi de abóbora do Rocco DiSpirito, já para não falar dos lagostins e do crème brulée com alfazema e nem me tentes a falar dos vinhos.
Garson, şeker kaplı ördek ve Rocco Dispirito'nun kabaklı gnocchi'sini getirmek üzereydi.Langoustine ve lavantalı krem brüle de cabası. - Yanlarında gelecek şarapları da anlattırma lütfen.
Você tem creme brûlée?
Krem karamela'nız var mıydı?
Traga o creme brûlée.
Krem karamela'yı getir.
Elas foram cuinhadas, como um crème brulée.
Yanık karamel gibi pişmişler.
- Crème brûlée.
- Crème brûlée.
E se isso não chega para uma sedução, o serviço de quartos tem o melhor Crème brûlée da cidade.
Eğer ikna olmadıysan,... şehirdeki en iyi krem karamel burada yapılır.