Translate.vc / Português → Turco / Cain
Cain tradutor Turco
564 parallel translation
Mãe, eu saí ontem à noite para levantar Cain.
Anne, dün gece Cain'i aklımdan çıkartmak için dışarı çıktım.
O Cain era um bandido.
İşte bunu alalım.
- Por causa do Cain?
- Kaçıyorlar mı?
O que aconteceu entre ti e o Cain?
Hey Wes, Baksana, Cain'le aranızda ne geçmişti sizin?
Cainy Ball.
Cainy Ball. Cain mi?
Cainy? Como é que lhe foi calhar um nome desses?
İsminizi neden cain koymuşlar?
Lá existe uma passagem estreita.
Çok sağol, dostum. Kıyasla, Cain bir melekti.
É para ti, Cain!
Sana gelmiş, Kabil!
- Destruída. E, se Cain não pusesse em prática o mais brilhante esquema que já vi, também teríamos sido destruídos.
Eğer Cain harika bir tuzak kurmasaydı biz de ölmüş olacaktık.
Mais um dos toques do Cain.
O da Cain'in bir diğer tespitiydi.
o Comandante Cain gostava de vê-los.
Eğer siz subaylar, misafirimiz olursanız,
Já devia saber que te ia encontrar encostado com o resto da frota. Cain!
Seni bulacağımı ve filonuzun popoları üstünde oturuyor olduğunu bilmeliydim.'
Por tudo o que é mais sagrado...
Cain? ! Bu kutsal bir şey.
É um milagre, Cain. Um bendito milagre!
Bu bir mucize Cain.
É impossível.
Cain 5. filoyla birlikte yok oldu 2 yıl önce. Komutan... Bu imkansız.
O vaivém do Cain aproxima-se da Galactica vindo da Pegasus.
Pegasus'tan Komutan Cain Galactica'ya iniş izni istiyor.'
De quem é que estás a falar? Do Comandante Cain.
- Starbuck, kimden bahsediyoruz?
Não é que me importe que a Cassiopeia... possa sentir algo pelo tal Cain.
Bak, eğer Cassiopeia, bu Cain için birşey hissediyorsa umrumda değil.
Até mesmo o famoso Comandante Cain pode ter de alterar as suas tácticas. E quem lhe dirá isso?
Hatta ünlü Komutan Cain bile savaş tekniklerini değiştirmeli.
Não quero ver a Esquadra Azul chegar lá depois do Cain já ter ganho.
Gidelim. Mavi Filonun o tankerlere, Cain koloni bayrağını uçurduktan sonra ulaşmasını istemiyorum.
- Comandante Cain.
- Komutan Cain.
Ouçam, ninguém quer ver o Cain magoado... ou em desgraça.
Hiçkimse Cain'i incinmiş ya da küçük düşmüş görmek istemiyor.
O Comandante Cain está a tentar comunicar, Coronel. Ponham-no em linha.
Komutan Cain'den mesaj geliyor efendim.
Cain. O maior comandante que já existiu.
Cain, gelmiş geçmiş en iyi askeri lider.
Tenho o Comandante Cain em linha, pai.
Komutan Cain hatta baba.
Obrigado pela ajuda.
Destek için teşekkürler Cain.
Admiro a tua genialidade estratégica, Cain...
Cain, stratejik dehanın büyük hayranıyım.
Cain... o que se passa?
Cain! Cain.
Estou prestes a entrar num inferno e vens falar-me sobre o Cain?
Ben cehennemin ortasına atlayacakken sen Cain'i mi soruyorsun?
Não sei se sabes... mas o Cain é um sobrevivente. Vai voltar.
Cassiopeia, Cain hakkında ne duydun bilmiyorum ama o hayatta kalabilen biri, geri dönecektir.
Se ele tivesse esperança de sobreviver, teria deixado que eu fosse a bordo do Pegasus.
Cain hayatta kalabileceğini düşünseydi beni Pegasus'a alırdı.
Na lenda do Comandante Cain?
"Komutan Cain'in Efsanesi."
Quem se lembraria disto além do Cain?
Böyle bir şeyi Cain'den başka kim düşünebilirdi?
Mas as ordens do Cain são para abrir um corredor para a Pegasus.
Ama Cain, Cylonların arasından Pegasus için bir koridor açmamızı emretti.
Parece que o plano do Cain não resultou.
- Cain'in plânı işe yaramadı.
- Cain, qual é o teu rumo actual?
- Cain, şimdiki rotan ne?
Cain, escuta-me.
Cain, dinle beni.
Posso sugerir o legendário... Comandante Cain?
Efsanevi Komutan Cain diyebilir miyim?
Sim, Cain... Claro!
Evet, Cain tabii ki.
O Cain está a atacar sozinho as três naves.
Cain üç üs gemisine tek başına saldırıyor.
- Do Cain!
- Cain'in.
E então Cain?
Kabil?
É uma ordem. Estás louca?
Eğer kaçarlarsa Cain akşam yemeğinde bizi yiyecek.
O Cain até nos come se deixarmos escapar estes tipos.
- Onlar insan.
Cain.
Cain, tanıdığım en iyi askeri lider.
Avisem o Comandante Cain.
Komutan Cain'i uyarın.
- Capitão... aquilo era... o Cain?
- Kaptan, bu Cain'in sesi değil mi?
Para onde é que vão mandar o Cain?
Cain'i nereye gönderiyorlar?
Liguem-me ao Comandante Cain.
Komutan Cain'i bağlayın bana lütfen.
Cain...
Cain.
És um homem muito especial, Cain.
Sen çok özel bir adamsın Cain.