English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Cama

Cama tradutor Turco

29,341 parallel translation
De qualquer maneira não vamos ficar os três numa cama.
Zaten üç kişi bir yatakta yatmayacağız.
Qual é a minha cama?
Hangisi benim yatağım?
Por favor, qual é a minha cama?
Hangisi benim yatağım?
Preciso de uma cama.
Yatak lazım bize.
- Preciso daquela cama.
O yatağa ihtiyacım var!
Há muito tempo que já não dormia numa cama assim.
Böyle bir yatakta uyumayalı bayağı olmuştu.
Por mais tentador que seja dormir numa cama verdadeira num quarto verdadeiro, acho que estamos mais seguros aqui em cima. Juntos.
Her ne kadar gerçek bir yatak odasında, gerçek bir yatakta olmak çekici gelse de bence burada, yukarıda daha güvendeyiz.
Podes até fazer saltar uma moeda da cama dele.
Yatağından bozuk para sektirebilirsin.
Gina, tens de voltar para a cama.
- Gina, yatağına geri dönmelisin.
Posso ajudar-te a ires para a cama?
Seni yatağa götüreyim mi?
Desculpa por não ter saído da cama.
Kusura bakma, yataktan çıkamadım.
Não pode ser porque aquilo é uma cama, logo isto é um quarto.
Olamaz çünkü yatak var. Bu da onu yatak odası yapıyor.
Havia fezes frescas perto da minha cama.
Hazır seni görmüşken, karyolamın yanında yeni oluşmuş bir birikinti vardı.
Preciso da tua cama.
O yatak bana lazım.
Resolvemos isso quando estivermos a dormir juntos num saco-cama.
Bu konuyu uyku tulumunun fermuarını birlikte çektiğimizde konuşuruz.
Eu sei que estás com pressa para ir para o bar ver futebol, mas primeiro quero que coloques as crianças na cama.
Barda maç izlemek için acele ettiğini biliyorum ama önce çocukları yatırmanı istiyorum.
O Rahal está prestes a levar a Sabrina para a cama.
Rahal, Sabina'yı yaramazlık odasına götürmek üzere.
Vai para a cama a sofrer e acorda de manhã a sofrer.
Yatmadan önce ve uyandığınızda sizi bekleyen bir acı.
Se não te levantares da cama agora mesmo, Vou até lá, levo-o para dentro de uma divisão da casa de banho, e fodo com ele desalmadamente.
Hemen yataktan çıkmazsan işe gidip onu tuvalete çekeceğim ve onunla çılgınlar gibi düzüşeceğim.
Quando o devo meter na cama, como vesti-lo...
Onu ne zaman yatıracağımı, onu nasıl giydireceğimi...
Jesse, para debaixo da cama, já.
Jesse, yatağın altına, hemen.
Pu-lo debaixo da cama. Tenho a certeza.
Yatağın altına koyduğumdan eminim.
Debaixo da cama?
Yatağın altına mı?
Deixaste um telefone com linha direta ao Trono Celeste debaixo da cama?
Cennet Tahtı'na direkt hattı olan bir telefonu yatağın altına mı koydun?
Quem é que ainda vai ver debaixo da cama?
Bu devirde kim yatağın altına bakar?
Eu talvez vou para a cama.
Sanırım uyumam gerek.
Parece que o Mayordomo acordou do lado errado da cama.
Mayordomo yatağın ters tarafınan kalkmışa benziyor.
- Estávamos na cama...
- Yatakta birlikteydik...
Raios, já foste para a cama com ele.
Adamım, onunla çoktan yatmışsın.
Posso ajudar-vos a levá-los para a cama, se quiserem.
- Yatırmak isterseniz yardım edebilirim.
Nem sequer partilhas a cama com o meu irmão.
Daha kardeşimin yatağına bile girmiyorsun.
O Skinny, a pagar cama e alimentação.
- Skinny, yatak için ödeme yapmıştı.
Se vais dar-me algum conselho, já sei o que acontece na cama.
Öğüt vermek için buradaysan, zaten yatakta yapılan şeyi biliyorum.
Foi para pagar cama e comida.
Yatak ve yiyecek için ödemiştin.
Ninguém estava aqui quando cheguei em casa, e a cama parecia tão boa, eu fui... Chiça penico, e você deve ser Reagan!
Eve geldiğimde kimse yoktu ve yatak o kadar güzel görünüyordu ki, ayı ailesinin evine giden küçük kıza döndüm, sen Reagan olmalısın!
Acho que o Cameron não gosta que usemos a cama dele.
Cameron'un bizi yatağının üstünde istediğini sanmıyorum.
Isso vai dar-nos 23 minutos antes de ela sair da cama, até chegar ao laboratório e partir o pé nos nossos rabos.
Öyleyse o yataktan çıkıp laboratuvara gelip kıçımızda ayağını kırana kadar 23 dakikamız olacak.
Quando eu era ainda criança, andei pelo quarteirão e voltei para a cama sem ter percebido o que aconteceu.
Bak çocukken bir kere birkaç sokak yürümüştüm, ve bunun olduğunu bile bilmeden yatağa dönmüştüm.
- Acho que vou cair na cama.
Gidip direk uyuyacağım.
Meu, tive um na faculdade que insistia em escrever os trabalhos completamente nú sentado na minha cama. Depois disso, jurei "nunca mais".
Dostum, ilk yılımda bir oda arkadaşım vardı ödevlerini çıplak olarak yatağımın üstünde yapıyordu, bunu görünce'Bir daha asla'dedim.
Estou desesperado por uma cama a sério e uma refeição decente.
Yumuşak bir yatağa ve iyi bir yemeğe çok ihtiyacım var.
Henry, mais cinco minutos nessa coisa, e depois cama, está bem?
Henry, o şeyi beş dakika da oynayıp sonra yatıyorsun, tamam mı?
Vou para a cama.
Ben yatacağım şimdi.
- Não saias da cama, Winston.
- Yataktan kalkma Winston!
- Volta já para a cama.
Lütfen yatağına dön.
Querida, és bem-vinda aqui até te reergueres, mas poderias levantar-te da cama de vez em quando?
Tatlım, ayaklarının üzerinde durmayı başarana kadar bizimle kalman çok güzel ama önce gerçekten kendi ayakların üzerinde dursan?
TV, vinho e cama.
- Televizyon, şarap ve yatağım.
Ver-te gatinhar de volta para a cama não é assim tão mau.
Yatağa geri dönmeni izlemek kötü bir şey değil.
Deixa-me sair da tua cama.
Yatağından kalkmama izin ver.
A minha cama está bloqueada na posição de sesta. Calma.
Akıllı yatağım şekerleme modunda kaldı şimdi.
Vamos para a cama.
Yatalım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]