English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Carlsen

Carlsen tradutor Turco

45 parallel translation
HENNING CARLSEN diretor de fotografía :
HENNING CARLSEN görüntü yönetmeni :
KRZYSZTOF KOMEDA dirigido por HENNING CARLSEN
KRZYSZTOF KOMEDA yönetmen HENNING CARLSEN
- Tenente Carlsen, senhor.
Sen kimsin? - Teğmen Carlsen efendim.
Entendido, Carlsen.
Tamam, Carlsen.
Fiquem onde estão. Churchill, aqui é o Carlsen.
Churchill, ben Carlsen.
Tragam-no já para aqui.
Onu hemen buraya getirin! Albay Carlsen?
Coronel Carlsen?
Sizi bekliyorlar, efendim.
O Coronel Carlsen parece exausto.
Albay Carlsen çok bitkin görünüyor.
- Que sonho, Carlsen?
- Ne gördün?
Fale-nos acerca do sonho, Carlsen.
Bize rüyanı anlat. Anlatamam.
Carlsen, já alguma vez foi hipnotizado?
Hiç hipnotize edildin mi?
Se ela está em contacto com a sua mente, Carlsen... talvez também esteja em contacto com a dela.
O senin zihninle iletişim kurabiliyorsa belki sen de onunkiyle kurabilirsin.
Este é o Coronel Carlsen, da Força Aérea Americana.
Bu Albay Carlsen, Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri'nden.
Carlsen, fica comigo.
Carlsen, benimle ol.
Eu sou o "feminino" da tua mente, Carlsen.
Ben senin zihnindeki dişiyim.
Toca-me, Carlsen.
Benimle bütünleş, Carlsen.
É o S.R.C... para si e para Carlsen.
Bu S.R.C. Size ve Carlsen'a.
Entendeu, Carlsen?
Anladın mı, Carlsen?
- Está aí, Carlesen? - Sim.
- Orada mısın Carlsen?
Carlsen, e você também, Caine... Eu acredito... que as lendas de vampiros nasceram de criaturas como estas.
Carlsen, ve sen de, Caine inanıyorum ki vampir efsaneleri bu tür yaratıklardan geliyor.
Está a ouvir-me, Carlsen?
Beni duyuyor musun Carlsen?
Carlsen, tens que me contar o que se passou na realidade na Churchill!
Churchill'de gerçekten neler olduğunu bana anlatmak zorundasın.
Senhor, tenho aqui o Coronel Caine e o Coronel Carlsen para si.
Albay Caine ve Albay Carlsen geldiler efendim.
Eu sou o Coronel Caine, Serviço Aéreo Espacial... e de certo que já ouviu falar do Coronel Carlsen da Churchill.
Ben Colonel Caine, Özel Hava Kuvvetleri eminim Churchill mürettebatından Albay Carlsen'ı da duymuşsunuzdur.
Sou o Coronel Caine, Serviço Aéreo Especial... e este homem é o Coronel Tom Carlsen, da Força Aérea americana... e anterior comandante da Churchill.
Ben, Özel Hava Kuvvetleri'nden Albay Caine bu da Birleşik Devletler Hava Kuvvetlerinden Albay Tom Carlsen ve Churchill'in eski kumandanı.
Onde está ela, Carlsen?
Kız nerede?
Carlsen acredita que pode localizar a fonte.
Carlsen asıl kaynağı bulabileceğini düşünüyor.
- Está à procura de Carlsen.
- Carlsen'ı arıyorsun.
- O Carlsen está atrás da rapariga.
- Carlsen kızın peşinde.
- O Carlsen sabe. - Onde, Fallada?
- Carlsen biliyor.
Eu sabia que virias, Carlsen.
Geleceğini biliyordum.
Una-se a mim, Carlsen.
Benimle gel Carlsen.
Vocês desenham durante a aula de Ciências da Sra. Carlsen... - quando deviam prestar atenção.
Bu resimleri Bayan Carlson'un bilim dersinde ders dinlemeniz gerekirken yapıyorsunuz.
A Sra. Carlsen é uma boa professora. Mas é chata e tem uma cabeça esquisita.
Yani, Bayan Carlson nazik bir öğretmendir ama çok sıkıcı ve tuhaf şekilli bir başı var.
Desculpe, Sra. Carlsen.
Affedersiniz Bayan Carlson.
Não conforme Bob e Margie Carlsen.
Bob ve Margie Carlsen'a göre öyle değilmiş.
Eles disseram-nos que, quando o teu pai suspeitou que a tua mãe estava atraída por Bob Carlsen, incendiou um caixote do lixo e atirou-o no quintal deles.
Söylediklerine göre baban annenin Bob Carlsen'a karşı bir şeyler hissettiğinden şüphelendiğinde çöp kovasını ateşe verip verandalarına atmış.
- HENNING CARLSEN com PER OSCARSSON e GUNNEL LINDBLOM
- HENNING CARLSEN
Estão à sua espera, senhor.
Albay Carlsen, efendim.
O Coronel Carlsen, Sr...
Tom.
O que sentes por ela, Carlsen?
Ona karşı bir şey hissediyor musun?
Da maneira antiga, Carlsen.
Eski yöntemle, Carlsen.
Onde está o Carlsen?
Carlsen nerede?
Sou o campeão mundial de xadrez, Magnus Carlsen.
Tamam o zaman.
Magnus Carlsen... o meu primo.
Hayır, bitmedi!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]