Translate.vc / Português → Turco / Chair
Chair tradutor Turco
31 parallel translation
"Lembras-te desta velha canção, Rocking Chair Blues?"
" O eski şarkıyı anımsa, Rocking Chair Blues?
Then he holds me in the rocking chair
* Sonra kollarına alırdı sallanır koltukta beni *
- O que vai rebentar é "Sharon's Chair".
- "Sharon's Chair" patlayacak.
A nossa história passa-se em Inglaterra na pequena cidade de Drop-A-Chair-Upon-Top-Snot, onde um jovem rapaz louro chamado Pip estava prestes a visitar os seus pais.
Hikayemiz, İngiltere'de "En Sümüklü Olanın Kafasına Sandalyeyi Fırlat" kasabasında, Sarı saçlı bir gencin, anne ve babasını görmeye gidişiyle başlar.
Eles diziam rocked in storms like a big rocking chair.
Fırtınalarda sallanan sandalye gibi sallandığını söylüyorlar.
" There's a chair that freakin'talks
"Çılgınca konuşan bir sandalye var"
This chair is really... incredible
Bu koltuk muhteşem... İnanılmaz.
Acomodem-se, pois hoje é noite de talentos no Rocking Chair.
Öyleyse yakına sokulun çünkü bu gece, Sallanan İskemle'de Yetenek Gecesi.
- Como vamos pousar em breve, verifiquem se a mesa está travada e a poltrona está na posição vertical.
As we should be landing shortly make sure that your tray table is locked and your chair is in the upright position.
Rocking Chair continua a sorrir.
"Sallanan Sandalye" hâlâ onaylıyor.
Em parte porque é basicamente uma espreguiçadeira com um balão no topo, e em parte porque eu posso ver onde vai estar a minha cabeça.
Partly because it's basically a deck chair with a balloon on top, and partly because I can see where my head's gonna be.
Preciso do nome do Procurador dos EUA do distrito do norte de Illinois e do nome dos dois advogados do caso ( chair = cadeira ).
İhtiyacım olan şu. Bana gereken şey Kuzey Illinois bölgesi savcısı ve birinci ve ikinci sandalyedekilerin adları.
Preciso de Violet Sedan Chair.
Mor tahtırevanıma ihtiyacım var.
Minha querida, Violet Sedan Chair é uma banda.
Tatlım, Violet Sedan Chair bir albüm.
A tamara, a cadeira havaiana, não foi criada somente para casa.
Tamara, Hawaii Chair yalnızca ev için tasarlanmamıştır.
Para saber o que os empregados acham da cadeira havaiana, pusemos Erin Lee a trabalhar.
O yüzden ofis çalışanlarının Hawaii Chair hakkında ne düşündüğünü öğrenmek için Erin Lee'yi işe yolladık.
Nunca ouviu falar dos Violet Sedan Chair?
- "Violet Sedan Chair" i hiç duydunuz mu?
Porque se separaram os Violet Sedan Chair?
"Violet Sedan Chair" grubu neden dağıldı?
A ideia da Agência 23 é esculpir um terreno virgem. Querem encontrar a garota de 14 anos que vai ser a próxima super modelo.
Damages.S05E09 "I like Your Chair"
Daria qualquer coisa para mudar essa única coisa, e o meu ponto, senhora Presidente, o meu ponto é, que é o que sinto, é como os pais de todos os meninos perdidos para a malária se sentem.
Benimde en büyük isteğim bu, keşke geri gidip...,... tek bir şeyi değiştirebilsem. Bunu yapabilmek için her şeyden vazgeçerdim. Benim hissettiğim, Bayan Chair...,... benim hissettiklerim...,... bu dünyada sıtmadan ölen her çocuğa beslediğim bir duygu.
Big Chair Chess Club.
Big Chair Satranç kulübü.
Nós acabamos de ler "The Mermaid Chair".
En son The Mermaid Chair'i okuduk.
Chegamos ao lote cinco, "Smiling Woman in a Chair".
Beşinci Lot. Sandalyede Gülen Kadın.
Um gigante, que me pareceu ser o rei, estava sentado numa cadeira ao fundo do salão.
Devlerden biri, ki onun Kral olduğunu sanıyorum... * he sat alone in a chair at the end of the hall.
Pessoal, é com prazer que apresento a titular da Cadeira Dorot em Estudos Judaicos e do Holocausto na Universidade de Emory e autora de "Negando o Holocausto"
Millet,... sizlere Emory Üniversitesi'nden Yahudi dilinde Dorot Chair'ın ve Soykırım Çalışmaları'nın sahibini tanıtmaktan zevk duyarım.
Não queria dizer "Chair Force"?
"Sandalye Kuvveti" mi demek istediniz efendim?
Não, obrigado, Chair Force.
Yok almayayım, sağ ol Sandalye Gücü.
Vai à merda, Chair Force.
Siktir git Sandalye Kuvveti.
La Chair Brûlée.
La Chair Brûlée.
- The Lawn Chair -... InSUBs...
Çeviren :