Translate.vc / Português → Turco / Charlie
Charlie tradutor Turco
20,436 parallel translation
Não és uma das Charlie's Angels.
Dizlerini kır. Bu "Charlie'nin Melekleri" değil.
- Sou o Charlie Sampson.
Charlie Sampson.
É o Charlie.
Konu Charlie.
Vamos comer. - Charlie, lembras-te...
Charlie, onu hatırladın mı...
Danny, os pais discutirem não irá ajudar o Charlie.
Danny, anne babasının kavgasının Charlie'ye bir faydası olmaz.
O Charlie vai derrotá-lo de novo.
Charlie onu yine yenecek.
O que me diz, Charlie?
Ne dersin Charlie?
- E o outro é o Charlie.
Diğeri de Charlie.
Portanto, mentiste e disseste-me que o Charlie não era real.
Sen de bana yalan söyleyip Charlie gerçek değildi dedin.
Portanto, mentiste e disseste-me que o Chalie não era real.
Charlie gerçek değil diye yalan söyledin.
Não há ninguém aqui. Charlie.
Burda kimse yok.
Charlie!
'Charlie!
Charlie, não!
Charlie, yapma!
Eu amo-te, Charlie, e sempre te vou amar.
Seni seviyorum, Charlie. Ve hep seveceğim.
Provável suspeita vista a entrar numa carrinha prata, matrícula de Washington, Charlie Romeu 73...
İddia edilen şüpheliler gümüş bir Chevy kamyonete binerken görüldü. Plakası CR7...
Por falar no teu filho.
Laf oğlundan açılmışken, Charlie nasıl?
Conhece Henry Talbot, e acho que conheceu Charlie em Brancaster.
Henry Talbot'ı tanıyorsun. Charlie Rogers'la da Brancaster'da tanışmıştın.
Este é Charlie Rogers.
Bu Charlie Rogers.
Boa sorte, Charlie.
İyi şanslar Charlie.
Vamos lá, Charlie!
Hadi Charlie!
Rogers tomou a liderança, vejam!
Charlie Rogers liderliği ele geçirdi!
Charlie!
Charlie!
Volte! Charlie!
Charlie!
Charlie!
- Charlie!
Temo que seja o Charlie Rogers.
Ne yazık ki Charlie Rogers.
Eu tenho de falar com a família do Charlie.
Charlie'nin ailesiyle ilgilenmem gerek.
Pense no Charlie, não em nós.
- Charlie'yi düşün, bizi değil.
O Charlie ouvir-me-ia.
Charlie öyle yapardı.
Quando disseram que foi o Charlie e não o Henry que tinha morrido, fiquei tão feliz!
Ölen kişinin Henry değil de Charlie olduğunu öğrendiğimde sevinmiştim!
A fazer o luto do Charlie Rogers.
Charlie Rogers'ın yasını tutuyor.
Charlie Isaacs.
Charlie Isaacs.
Talvez ela esteja em conluio com o Charlie Isaacs.
Belki Charlie Isaacsle işbirliği içindedir. Belki...
Ele faz com que o Richard III pareça o Richard II.
Charlie en azından kötünün iyisi.
Não vamos fazê-lo pelo Charlie.
Bunu Charlie için yapmıyoruz.
Não me parece que te vão deixar fazer o teu telefonema, Charlie.
Telefon hakkını kullandıracaklarını pek sanmıyorum, Charlie.
Soa-me um tanto ao quanto Buck Rogers, Charlie. - Quem é que vai disparar?
Bana bu biraz hikaye gibi geldi, Charlie.
Muito bem, quer a arma, Charlie? - Irei entregar-lha.
Peki, silahı istiyor musun, Charlie?
Nem sequer consegue encontrar as gravações dele aqui, pois não, Charlie?
Plaklarını bile bulamazsın değil mi, Charlie?
- O meu nome não é Charlie.
- Benim adım Charlie değil.
Queres responder directamente ao Charlie Isaacs?
Doğrudan Charlie Isaacs'e mi cevap vermek istiyorsun?
Prefiro reportar a um tipo que reporta a outro tipo que tem, apenas, que ver a cara bonita dele uma vez por mês.
Charlie'nin o güzel yüzünü ayda bir kere görecek birine iletecek başka birine söylemeyi tercih ederdim.
Foi apenas sexo, Charlie. Ultrapassa isso.
Sadece seksti Charlie, aş artık.
Honestamente, o Charlie e eu nunca estivemos tão felizes.
Doğrusu, Charlie ve ben hiç olmadığımız kadar mutluyuz.
Não importa aquilo que penses do Charlie Isaacs.
Charlie Isaacs hakkında ne düşündüğün önemli değil.
Por isso é que preciso que mantenha o controlo, Charlie.
Bu yüzden ipleri senin eline alman gerekecek Charlie.
Estou-lhe a dar a autoridade, Charlie.
- Ben seni yetkilendiriyorum Charlie.
- Charlie!
Charlie!
Charlie?
Charlie?
Como é que está o Charlie?
Durumu nasıl?
- Charlie.
- Charlie.
Charlie.
Charlie!