English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Cheetos

Cheetos tradutor Turco

135 parallel translation
Comemos Cheetos em Albuquerque.
İyi. Albuquerque'da Cheetos. Sabırsızlanıyorum.
Smithers, os Cheetos.
Smithers, Çitos.
Deus, agora eu vou poder beber toma 20 dólares e compra 4 bedidas e não compre muito álcool e traz me alguns Cheetos e um Litron
Güzel, şimdi içkimi alabilirim. Dördümüze 20. Fazla içki alma.
mas aqui estão os Cheetos
Cheetos'u mu almışsın ama.
Só me dirigiste a palavra para pedir Cheetos!
Ama benimle tek kelime etmedin.
Por que não escolheram "Encosto, moribundo, arrasado, desempregado, em casa o dia todo, devorador de Cheetos, em frente à TV?"
Neden bilinçsiz-işsiz-tembel - bütün gün evde oturup durmadan Cheetos yiyip TV seyreden denmesin ki?
Recuso-me a ouvir conselhos médicos, de uma pessoa que come Cheetos às 8 da manhã.
Sabah saat 8'de cips yiyen birine muayene olmayı reddediyorum.
Não vais sair desse ringue até que rebentes com esses quilos de cheetos do teu rabo.
O Cheetos'ları kıçından atana dek bu ringden çıkmayacaksın.
Passa aí os Cheetos.
- Cheetos'u uzatır mısın?
Tipo, data de validade de "Cheetos".
Cheetos gibi.
Não, um Cheetos.
Hayır cipsmiş
Larga o Shorty e eu dou-te Funions e Cheetos.
Onu yere bırak, ben de sana Funyons ve Chee-tos vereceğim.
- Quero dizer, "Cheetos".
- Yani cips.
A verdade é que os Cheetos são tão bons como os Doritos.
Bana kalırsa sonuçta bu cips de diğeri kadar iyi
"Cheetos" para o jantar?
Yemekte Cheetos, ha?
- Eu tenho Fritos, Cheetos... - Não, Joy... - Ah, Timmy... bolas de neve.
- Ben de Fritos, Cheetos, Snowballs var...
Ontem estava sentado numa cadeira de baloiço, nu, a comer Cheetos.
Dün evde armut koltuğuma çıplak bir vaziyette oturmuş çitos yiyorum..
Ele disse : "Estás sentado numa cadeira de baloiço, nu, a comer Cheetos?"
"evde armut koltuğa çıplak bir vaziyette oturmuş çitos mu yiyorsunuz" deyince..
Eles têm gosto de Cheetos.
Tatları, Cheetos gibi.
Um homem pode ter uma vida boa sem Cheetos e o Dr. Phil.
Cheetos ve Dr. Phill'siz bir adam bunu yapabilir.
Sim, bons cheetos. A sério?
Evet, güzel Cheetos
Quer biscoito?
Cheetos ister misin?
Pareces um Cheetos!
Melezlere benzemeye başladın!
Quer uns Cheetos para a viagem?
Yolda Cheetos yemek ister misin?
Para petiscar, um copo de Tang e uns Cheetos.
Daha sonra "Cheetos" atıştırdım ve bir bardak "Tang" içtim.
Ouviste acerca de mim e do Cheeto?
Cheetos'u ve beni duydun mu?
Estava a comer Cheetos e falhei a boca com um, escorregou-me pelo queixo e para o ombro, e depois rolou-me pelo braço e voltou a cair no saco.
Cheetos yiyordum, bir tanesini kaçırdım ve çenemden sekerek önce omuzuma çarptı sonra da kolumdan aşağıya yuvarlanarak, tekrar poşetin içine düştü.
- Tenho meio saco de Cheetos picantes.
Yarım paket Red-hot Cheetohs çerez var.
Estava a comer Cheetos, eu esfreguei-lhe as costas, uma coisa levou à outra e beijámo-nos.
Bir hataydı.Teselli etmeye çalışıyordum.Burton'ın bir sevgilisi olduğunu öğrenmişti.
E se fosse forçado a sair de casa por uma guerra, só para voltar e encontrar alguém em sua poltrona, comendo os seus Cheetos, assistindo sua TV?
Ya savaş yüzünden evinden ayrılmak zorunda kalsan, geri döndüğünde birini kanepene uzanmış senin cheetos'unu, senin TV'ni izlerken bulsan ne olurdu?
Porque é que está um leopardo no pacote dos Cheetos?
Neden Çitos paketlerinin üzerinde leopar resmi var?
Cheetos.
Çitos.
Não contes a ninguém, mas a cozinheira esconde Cheetos para mim atrás do papel da toalha na despensa.
Kimseye söyleme ama Cheesaritos zulam benim için vazgeçilmezden de öte birşeydir.
- É quarta-feira, portanto ele está no prédio de biologia por mais 20 minutos, e depois ele vai buscar o seu sumo de limão com cereja e os seus Cheetos, o que irá levar de 8 a 11 minutos dependendo do tráfico de pedestres.
- Bugün çarşamba, o şu anda biyoloji binasında, 20 dakika orada duracak sonra da kirazlı limonatasıyla cipsini alacak, ki bu da yaya trafiğine bağlı olarak 8 ile 11 dakika arası sürecek.
Eu vou buscar uns Cheetos.
Gidip "Cheetos" alacağım.
Não é o Cracker Jacks.
Bu cheetos değil.
Ei, Doritos ou Cheetos?
Hey, Doritos mu Cheetos mu?
Cheetos.
Cheetos.
Tenho palitos de queijo e cheetos.
Peynirli cips var. Yer misiniz? Parmaklarınız yağlanırsa kâğıt mendil de var.
Já estou a ver. 16 mil sacos de Cheetos depois, vais acordar com 35 anos, gorda, a lamentar a tua vida a ver novelas.
Evet, görebiliyorum... 60.000 Cheetos paketi sonrası uyanacaksın ve 35 yaşında, şişman, pembe dizilere ağlayan biri olacaksın.
Talvez ele seja viciado em Cheetos.
Belki cips dokunmuştur.
Abby, vi o tipo com o estômago cheio de Cheetos.
- Merhaba Luka. Abby, cips bağımlısı hastayı gördüm.
Tenho um batido e metade de um pacote de Cheetos.
Bende kremşanti ve yarım torba cips var.
Posso voltar com Cheetos e bolinhas de chocolate se quiseres viajar e ouvir a minha cassete de fazer chorar.
Kafayı kırıp kaset dinlemek istersen Cheetos ve çikolataları kapıp gelirim.
Cheetos, isso é como um pedido de ajuda.
Cips. Bu bir yardım çığlığı.
Penny, tens Cheetos no cabelo.
Penny, saçında Cheetos var.
Ofereceste-me Cheetos.
Bana cips almıştın.
Fi-la com Cheetos, tal como tu gostas.
Onları Cheetosla yaptım, tıpkı sevdiğin gibi.
O macaco adora Cheetos.
Maymun çereze bayılıyor.
Também encontrei batatas fritas e um bolo nos bolsos.
Pantolonum bu yüzden havuç suyu kokuyor. Aslında Cheetos ve Ho-Ho istiyordum... ama onların bedava karidesleri varmış. Yani şanslıyız.
Dos Cheetos.
Peynir bozuğu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]