Translate.vc / Português → Turco / Chief
Chief tradutor Turco
219 parallel translation
- Isto é um Midland Sky Chief.
- Bu bir Midland Sky Chief.
Chefe Gould, o Sr. Vargas.
Bay Vargas, bu Chief Gould.
Chefe Gould... Carregue o botão para o 2 ° andar. Encontramo-nos lá em cima.
Chief Gould... 2. katın düğmesine basın, ben sizi yukarda karşılarım.
- Chief...
- Ama, şef...
- Qual "chief", qual quê!
- Şef, mef yok!
Chief Yeoman, 12, Peerless Pal 20... e Mariato, 40.
Chief Yeoman, 12 ; Peerless Pal 20 ; ... ve Mariato, 40.
Tu és um Chief.
Sen bir Chiefs'sin.
Depois havia o Phillips, o chefe.
Ve bir de Phillips vardı, Chief.
Poderia ser a minha missão, mas o chefe do barco era ele.
Bu görevin benim olması lazımdı, fakat bu Chief'in botuydu.
Vamos dar uma vista de olhos, chefe.
Bir bakalım Chief.
Yo! Chefe! Chefe!
Hey Chief, Chief!
- Chef, acende isso meu.
- Chief, ateşle şunu. Haydi.
- Estamos os dois na selva, nus.
- burada ağaçların arasında çıplaktık. - Hey, Chief.
Chefe, arranja espaço aí atrás para a prancha.
Hey, Chief, Kayak için arkada biraz yer aç.
Vamos ter de ficar aqui até escurecer, Chefe.
Karanlık çökene kadar burada kalmalıyız Chief.
É secreto, Chef. Não te posso dizer.
Gizli bilgi Chief, şu anda söyleyemem.
Chefe, vou agora apanhar aquelas mangas, ok?
Hey, Chief, Şu mangolardan biraz almaya gidiyorum, tamam mı?
Eu coleccionei todas as fotos dela desde que foi Miss Dezembro, Chefe.
Aralık güzeli olduğundan beri onun her resmini biriktiriyordum Chief.
O que achas Chefe?
Sen ne düşünüyorsun, Chief?
Nope, playmate do ano, Chefe.
Hayır, yılın Playmate'i için Chief.
Fiz o acordo para todos nós.
Hepimiz için pazarlık yaptım Chief.
Eles estão em toda a parte, Chefe.
Seni görmemeleri için. Onlar her yerdeler biliyorsun Chief.
Que se passa Chefe?
Ne oldu Chief?
Está limpo, Chefe.
Temiz Chief.
Dois gajos foram pelos ares.
Hey, Chief, şimdi iki adam köprüden aşağı uçtu.
Já sabe por onde...
Hangi tarafa olduğunu biliyorsun Chief.
Chefe sinta o cheiro.
Hey, Chief, biraz temiz hava al.
Não está autorizado a para este barco, Chefe.
Duruyoruz. Botu durdurmak için yetkili değilsin Chief.
Atenção aqui, Chefe.
Dikkat et buraya Chief.
Chefe, diga-lhes para cessarem fogo.
Sessiz! Chief, Onlara ateşi kesmelerini söyle!
Não precisas de uma mota, precisas de um comboio Super Chief.
Motosiklete ihtiyacın yok. Koca bir tren gerek sana.
Tenho uma surpresa para ti, Chefe.
İhtiyar Chief, sana bir sürprizim var.
É melhor habituares-te, Chefe.
Ona alışsan iyi olur, Chief.
É um cheiro que nunca senti antes, Chefe.
Daha önce... hiç koklamadığım bir şey, Chief.
Eu não me perco, Chefe.
Kaybolmayacağım, Chief.
Anda, Chefe.
Haydi, Chief.
Não com o Chefe por perto.
Oh, hayır. Yaşlı Chief oradayken olmaz.
Dentuça, eu e o Chefe vamos ensinar-te a caçar.
Pekala, Copper, ben ve yaşlı Chief sana avlanmakla ilgili her şeyi öğreteceğiz.
E se desses de caras com o Chefe?
Chief'le karşılaşsaydın ne yapmayı planlıyordun?
Se tu és tão esperto e o Chefe é tão burro, por que consegue o cão afugentar a raposa?
Madem sen bu kadar kurnazsın ve Chief de bu kadar aptal o zaman neden bu av köpeği tilkiyi kaçırdı?
Vá lá, Chefe.
Haydi ama, Chief.
Ele é não é de mais, Chefe?
O iyi, değil mi Chief?
Irei de noite, quando o Chefe estiver ferrado a dormir.
Bu gece Chief ve avcı uyuduğunda gideceğim.
É bom voltar a casa. Certo, Chefe?
Yeniden evde olmak harika, öyle değil mi Chief?
Vá lá, Chefe!
Haydi ama, Chief.
Não brincamos há tanto tempo.
Uzun zamandır dövüşmüyorduk. Haydi, Chief!
- Chefe?
- Chief?
Não me chateies, Chef.
Kapa çeneni Chief.
- Tudo controlado Chefe.
- Anlaşıldı Chief.
Não sei, Chefe.
Bilmiyorum, Chief.
O Chefe?
Chief.