English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Cinque

Cinque tradutor Turco

40 parallel translation
- Enzo Molinadi, Canale Cinque.
- Enzo Molinadi, Canale Cinque. - Merhaba.
Foi planeado por uma mão cheia de negros que se rebelaram num navio... liderados por um negro Africano, chamado Cinque.
Bu planı, bir köle gemisinde isyan çıkaran bir grup yapmış başlarında da Afrikalı bir zenci, adı Cinque.
Olá, Cinque, o meu nome é Roger Baldwin.
Merhaba Cinque. Adım Roger Baldwin.
Não posso explicar isto de uma forma que você compreenda.
Bunu senin anlayabileceğin bir şekilde açıklayamam, Cinque.
Não sou um grande orador, nem um grande conselheiro, Cinque.
Ben büyük bir hatip veya akıl hocası değilim Cinque.
Os outros dizem que sim, Cinque.
Cinque, ötekiler yapabilirsin diyor.
Concordaria consigo, se não estivesse a esquecer-se de algo.
Sana katılıyorum Cinque ama bir şeyi unutuyorsun.
O Amistad. A revolta.
Amistad'ı, Cinque.
Mas o sequestro de homens livres na Serra Leoa, e o seu transporte ilegal para o Novo Mundo, não é desconhecido.
Buna rağmen İngiltere himayesindeki Sierra Leone'dan adam kaçırmak ve Cinque'in tarif ettiği gibi yasadışı olarak taşınmaları
Diga-me o que considera credível no relato de Cinque, se é que há algo.
- Ne yazık ki sıradışı bile değil. Bu sorgulamada duyduklarınızdan neler size inanılır geldi?
Por relatos, entende histórias como aquela que Cinque aqui veio contar?
"İfade" yle, Cinque'in bize anlattığı türden şeyleri mi kastediyorsunuz?
O Cinque refere o assassínio de muitos escravos a bordo do Tecora.
Cinque, Tecora gemisinde pek çok kişinin soğukkanlılıkla öldürülüşünü anlattı.
Em conjunção com o depoimento de Cinque, significa isto :
Cinque'in ifadesi bağlamında düşünürsek bence bunun anlamı şu :
Sei que é difícil compreender. Eu próprio não compreendo.
Bunu anlamanın zor olduğunu biliyorum Cinque.
Veja se entende o que estou a dizer.
Cinque! Dinle beni. Dediğimi anlamaya çalış.
Sim, mas nem sempre.
Evet, Cinque. Ama her zaman değil.
" De um homem corajoso chamado Cinque, actualmente a ferros,
" Şu anda zincirlenmiş durumda Cinque adında cesur bir adam
- Que disse Cinque?
- Cinque ne dedi?
Cinque, eu compreendo que não queira pensar nisto, mas dá-se conta de que sou a sua única ajuda?
Cinque, bu konuyu düşünmek istemediğini biliyorum ama tek şansının ben olduğumu hiç fark ettin mi?
Cinque pediu-me para lhe perguntar se já pensou na questão da jurisdição.
- Evet? Cinque, size... yetki alanı konusunu düşünüp, düşünmediğinizi sormamı istedi.
O Cinque deseja saber, se ele é considerado propriedade do Ruiz e do Montes, como pode um tratado entre a Espanha e a América ser válido?
- Evet? Cinque, Ruiz ve Montes'in yasal malıysa, Amerika ile İspanya arasındaki antlaşmanın nasıl geçerli olabildiğini soruyor?
Cinque sabe quem eu sou?
Cinque... Kim olduğumu biliyor musun?
Como eu gostaria que isso cá fosse verdade, Cinque!
Ah, keşke burada da öyle olsaydı Cinque.
Escute, Cinque.
Şimdi dinle, Cinque.
- Não percebi bem.
Üzgünüm, anlayamadım. Cinque, bak.
- Escute, Cinque. Estou a ser-lhe sincero.
Sana karşı açık konuşuyorum.
Cinque, levante-se, por favor. Para que todos o vejam.
Cinque, mümkünse ayağa kalk, böylece herkes seni görsün.
Uma noite destas tive uma conversa com o meu amigo Cinque.
Geçen gece, dostum Cinque'le konuşuyordum.
Cinque regressou à Serra Leoa, e encontrou o seu povo envolvido também numa guerra civil.
Cinque, Sierra Leone'ye döndü ve halkının iç savaşta olduğunu gördü.
- Enzo Molinari, do Canale Cinque.
- Enzo Molinadi, Canale Cinque. - Merhaba.
Ela queixava-se sempre quando éramos adolescentes... desde Cinque Terre em Northern Dolomites e o caminho todo de volta até Roma.
Birlikte büyürken, Roma'ya gidiş ve dönüşte... sürekli mızmızlanırdı.
Deram-nos uma página de um livro, o Profeta Cinque. "O Quinto Profeta".
Bize bir kitabın bir sayfası verilmişti. Profeta Cinque. Yani beşinci kehanet.
Ir de malas feitas até Cinque Terre, e talvez um fim-de-semana em Veneza.
Bilirsin Cinque Terre'de yolculuk, belki Venice'te bir haftasonu.
Cinque Terre e Veneza ou talvez, Florença, também? Estás nervoso, não estás?
Peki sadece Cinque Terre ve Venice ya da belki Florence'da mı olacak?
- Estou óptimo. - Não, "cinque mille dollari".
Harikayım.
Mestre de Buckhounds. Lorde Warden de Cinque Ports.
Buckhounds'un Yöneticisi, Cinque Limanları'nın Müdürü.
De Sir Thomas Cheney, Administrador dos Cinco Portos.
"Sör Thomas Cheney, Cinque Liman Grubu Başkanı'ndan."
Preciso que me conte como veio aqui parar.
Cinque... bana buraya nasıl geldiğini anlatmalısın.
Se ao menos pudéssemos corroborar o relato do Cinque...
Keşke Cinque'in öyküsünü bir şekilde... kanıtlarla destekleyebilseydik.
E isto é-me destinado.
Ve bu, bu da, Cinque, benim için.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]