Translate.vc / Português → Turco / Cities
Cities tradutor Turco
42 parallel translation
Aposto que também ficou encantada com Um Conto de Duas Cidades.
Sanırım siz de A Tale of Two Cities'i okudunuz.
Está a ler Tale of Two Cities. nos bastidores.
Bir gece, sahne arkasında, "İki Şehrin Hikayesi" ni okumaktadır.
Os programas de papagaios seguem com a terceira parte de A Tale of Two Cities, especialmente adaptado para papagaios por Joey Boy.
Papağan programlarımız İki Şehrin Hikayesi'nin 3. bölümüyle sürüyor. Joey Boy tarafından papağanlara uyarlandı.
- Grandes jogadores das Três Cidades?
- Tri-Cities'ten büyük oyuncular mı?
Chegámos agora das Três Cidades.
Tri-Cities'ten yeni geldik.
Olha, A Tale of Two Cities.
Şuna bak. İki şehrin hikayesi.
Vive há muito tempo na área de Twin Cities, Sr. Pfaster?
Twin Cities bölgesinde uzun süre mi yaşadınız, Bay Pfaster?
Que Twin Cities pode ter um fetichista perigoso entre mãos.
Twin Cities'de bir fetişist olabilir.
Olha-me só para aquilo. As Cidades Gémeas.
Şuraya bak, Twin Cities.
- Olá. Antes de começarmos, queríamos recordar aos nossos espectadores que em Março, pelo segundo ano consecutivo, a Katie e eu vamos liderar um passeio de barco de duas semanas, pelo Nilo. É muito divertido.
Buraya dönmeden önce, evlerinde bizi izleyen tüm seyircilerimize hatırlatmak istiyoruz, bu Mart, bu yıl ikinci kez Katie ve ben Twin Cities'e 2 hafta sürecek bir nehir gezisi düzenleyeceğiz.
Eles disseram que iam para as Cidades Gémeas.
Twin Cities'e gideceklerini söylediler.
Estou cá nas Cidades Gémeas e estava a ver uma reportagem sobre as mortes de Brainerd e vi-te no noticiário.
Evet. Twin Cities'deyim. Televizyonda Brainerd'daki şu silahlı olayları izliyordum ve bir anda haberlerde seni gördüm.
Tinha uns assuntos para tratar nas Cidades Gémeas e vim saber como vai a investigação sobre o Shep Proudfoot.
Twin Cities'de yapılacak birkaç işim var. Shep Proudfoot'la ilgili USFI araştırmasına, birlikte bakalım diyecektim.
Uma versão musical do A Tale of Two Cities.
İki Şehrin Hikayesi'nin müzikal versiyonu
Grandes Esperanças, Um Conto de Duas Cidades, A Pequena Dorrit... foram todos influências importantes para Leo Tolstoy.
Büyük umutlar, A Tale of Two Cities, Little Dorrit... Leo Tolstoy'un en çok etkilendiği eserlerdir.
Perpétua, sem condicional, pelos crimes sexuais premeditados e sádicos de cinco mulheres de Twin Cities, em 1994.
1994 yılında Minneapolis'li beş kadını kasten ve cinsel şiddet uygulayarak öldürdüğü için şartlı tahliye olmaksızın müebbet hapse mahkum edilmişti.
Ei, Kansas Cities!
Hey, Kansaslı!
- para duas das cidades alvo.
- Acele et. for two of the target cities.
E ele está a ser um chato acerca do facto de eu ainda não ter entregado o meu relatório de "A tale of two cities".
Stres düzeyim had safhada ve "İki Şehrin Hikayesi" kitabının özetini hazırlamadığım konusunda tam bir sürtük gibi davranıyor.
Mas mais que uma captura histórica sobre divisões, "A tale of two cities" faz-nos examinar a moralidade na nossa própria vida e o verdadeiro significado de sacrifício.
Bölümlerin tarihsel enstantanelerinden daha çok, sınıflar arasındaki "İki Şehrin Hikayesi", bizi kendi hayatlarımızdaki ahlakı sorgulamaya ve fedakarlığın gerçek anlamını kavramaya zorluyor.
Cities is a pity half of y'all won't make it,
Şehir, yazık valla, yaşamaz yarınız *
Leia "A Tale of Two Cities".
"İki Şehir" hikâyesini oku.
É como se tivesses sido apagada dos livros.
Sanki kayıtlardan silinmiş gibi oluyorsun. Hiç var olmamışsın gibi. Neyse ki The Twin Cities Leader'dakiler hâlime acıdı.
Estão a 15 minutos de entrarem para o ringue com o Twin Cities,
Ringde İkiz Şehirler'in karşısına çıkmanıza 15 dakikanız kaldı.
Twin Cities!
İkiz Şehirler!
O adversário do Twin Cities, na sua primeira luta profissional, de origem desconhecida.
İkiz Şehirler'in rakibi ilk profesyonel maçına çıkacak olan geldiği yer bilinmeyen...
Obrigado, Twin Cities.
Sağol İkiz Şehirler.
Adorei o seu trabalho no projecto Bay Cities.
Bay Cities projesinde yaptıklarını çok sevmiştim.
Ele está em Twin Cities para uma...
Evet. Hayır, şu an şey için İkiz Kentler'de...
- Other Desert Cities.
- Hangisine? - Other Desert Cities.
Peggy, antes de começares a fazer planos, tenho uma equipa forense que chega de Twin Cities, de manhã.
Peggy. Plan yapmaya... Plan yapmaya başlamadan önce, sabaha Twin Cities'ten olay yeri inceleme ekibinin geldiğini bilmen gerek.
Há impressões do livro Tale of Two Cities que me deste.
Bana verdiğin İki Şehrin Hikayesi kitabından alınmış parmak izleri var.
Queremos concentrar-nos em comprar publicidade, mais no mercado de Quad Cities, menos em Des Moines.
Yani Dört Şehirler pazarında daha çok, Des Moines'de daha az reklam alacağız.
Ao conceder permissão para a Capital Cities filmar o julgamento de Eichmann em solo israelita, farão parte do evento televisivo mais importante da história. Passado, presente e...
Capital Cities için izin alıp İsrail toprakları üzerinde Eichmann'ın duruşmasını filme almak için televizyon tarihindeki en önemli olayın parçası olacaksın geçmişin şimdinin ve...
- Se não derem, a Capital Cities perde os 500 mil que gastaram na produção, os trinta e sete países a quem prometemos as gravações nunca verão o julgamento de Eichmann e, bem, os nossos nomes tornar-se-ão na
Vermezlerse Capital Cities yapıma harcadıkları yarım milyon doları kaybeder. Film için söz verdiğimiz otuz yedi ülke asla Eichmann duruşmasını göremez.
Umas cartas hostis no escritório da Capital Cities.
Capital Cities'in bürolarına birkaç deli zırvası mektup.
- Esta é uma produção Capital Cities.
Capital Cities yapımı.
O "Furacão Murray" a esgueirar-se pelas escadas de serviço como uma prostituta feia e barata.
Saati 25 dolarlık Twin Cities fahişesi gibi hizmet merdivenlerinden gizlice inen Murricane gibisiniz.
Há uma data de transferências em cada uma dessas cidades, nas datas correspondentes a 26 crimes.
26 tane şuç ile çakışan tarihlerde, bu şehirlerde... of wire transfers in each of these cities, inanılmaz miktarda kablolu aktarım yapılmış.
Bashir e o homem dele estavam a planear ataques em três cidades.
Bashir and the men with him were planning attacks on three cities.
Comidinha de Bay Cities, que maravilha.
Çörekler.
Felizmente, o pessoal da The Twin Cities Leader tiveram pena da minha situação, e ficaram com os meus 20 dólares.
20 dolarımı da aldılar tabii.