English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Português → Turco / Claudette

Claudette tradutor Turco

244 parallel translation
" Ann, Betty, Claudette...
"Ann, Betty, Claudette... "... Dorothy.
Ali está a Claudette Calvin.
Claudette Calvin bu.
A prima Claudette hoje tem um bouffant.
Kuzen Claudette'nin bu gece bir şeyleri var.
- A prima Claudette.
Kuzen Claudette.
- E quem é a prima Claudette?
- Kuzen Claudette de kim?
Muitos beijinhos para os dois e também para a Claudette.
Sizi ve tabi Claudette'i çok seviyorum.
Vamos, Claudette "Deus odeia mentirosos".
Dinle Claudette... Annem "Yalancıyı Allah sevmez" derdi.
Sabe, Claudette é uma mulher muito bonita.
Claudette bence sen... çok güzel bir kadınsın.
Sabe, Claudette. Acho que não sabia mesmo onde ele está.
Biliyor musun, sana gerçekten inandım.
- Boa noite. - Onde está a Claudette?
- Marla, Colette bu gece nerede?
- A minha colega, Claudette Wyms.
- Bu ortağım, Claudette Wyms.
A Claudette vai voltar a fazer turnos.
Claudette rotasyona geri dönecek.
Você e a Claudette conduzirão a investigação.
Soruşturmayı Claudette'le sen yürüteceksiniz.
Obrigado pelo bom trabalho desta manhã, Claudette.
Bu sabah iyi iş çıkardınız, sağ ol Claudette.
- A Claudette tem tudo sob controlo.
- Claudette onu halleder.
Claudette, veja o que me obrigou a fazer.
Claudette, bak ne yaptırdın bana.
Claudette.
Claudette.
Esperei muito tempo para conhecê-la, Claudette.
Seninle tanışmak için çok bekledim, Claudette.
Fala a Detective Claudette Wyms.
Ben Dedektif Claudette Wyms.
- Claudette, posso falar consigo?
- Claudette, seni ödünç alabilir miyim?
Só a Claudette.
Claudette yeter.
E, uh, a Lisa e a Claudette, tipo, uh... entraram a meio.
Ve Lisa ile Claudette... tam ortasında içeri girdi.
A Claudette... Ela viu-a no meu bolso.
Claudette onu cebimden sarkarken gördü.
Oh, olá, Claudette.
Selam Claudette.
A Claudette diz que andas temperamental, distraído...
Claudette canın sıkkın ve dalgınsın diyor.
Qual é a tua teoria, Claudette?
Nedir o teori, Claudette?
Claudette, eu não vi a cara dele.
Claudette, yüzünü görmedim.
- Ou a Claudette.
- Veya Claudette.
- Onde está a Claudette?
- Claudette nerede?
Encontra a Claudette e vão para lá.
Claudette'i bul ve oraya git.
A Claudette?
Claudette mi?
- Claudette Wyms.
- Claudette Wyms.
Claudette Wyms, Lanie Kellis.
Claudette Wyms, bu Lanie Kellis. - Merhaba.
Perguntei-te se havia razões para não envolver a Claudette.
Claudette'i bu işe bulaştırmamak için bir sebep var mı diye sordum.
Sim, e temos de ter cuidado ao lidar com a Claudette.
- Claudette'e dikkat etmeliyiz.
- Claudette, tens um segundo?
- Claudette, bakabilir misin? - Şimdi mi?
Ora, Claudette, queremos tanto apanhar este pulha como tu.
- Biz de bu piçi yakalamak istiyoruz.
Claudette,
Claudette...
- A Claudette só pode observar.
- Sen sadece gözlemleyeceksin.
- É o ex-marido da Claudette?
- Bu Claudette'in eski kocası mı?
O ex-marido da Claudette foi alvejado e morto.
Claudette'in eski kocası vurularak öldürüldü.
Mantenha os outros polícias, sobretudo a Claudette, longe de mim.
Diğer polisleri, özellikle Claudette'i benden uzak tut.
Eu e a Claudette vamos apanhá-lo.
Ve Claudette ile ben onu yakalayacağız.
- A Claudette?
- Claudette mi?
A Claudette, não.
Sen değil.
Talvez com alguém como a Claudette a tomar conta disto, as coisas mudem.
Senin gibi biri başlarındayken işler değişebilir.
Disseste à Claudette que eu tinha saído uma hora?
Claudette'e bir saat yok olduğumu mu söyledin?
Claudette, o Vic é um dos nossos.
Claudette, Vic aramızdan biri.
- Claudette, uma testemunha trouxe um braço amputado recentemente.
- Claudette bir tanık taze kesilmiş bir kol getirdi.
Que tal Claudette Colbert?
Peki ya Claudette Colbert?
A Claudette adora lá ir.
Claudette oraya bayılır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]