Translate.vc / Português → Turco / Cliff
Cliff tradutor Turco
1,019 parallel translation
O crime de Cliff Irving pode ter sido a maior truque do século, mas este não é, seja como for, o século do truque.
Cliff Irving'in suçu yüzyılın dalaveresi olabilirdi... Ama aslında, bu, bilirsiniz, pek de yüzyılın dalaveresi değil.
François refere-se, claro, a Elmyr. Mas sobre Hughes. Quem poderia acusar Cliff Irving por acreditar que Hughes queria que nós acreditássemos em quase tudo.
Ama konu Hughes olunca... kim Cliff Irving'i Hughes'un kendisinin bizi nerdeyse herşeye inandırmak istediğine... inanmış olduğu için suçlayabilir ki?
Cliff Irving teve mais coragem do que nós tivemos. E seguramente eu criei ficção.
Cliff Irving bizden daha cesur olduğu kesin... ve eli de yatkın - hikaye uydurmaya tabii ki -.
Cliff Irving chegou ao topo de isso tudo e parou de repente. Com uma confissão.
Cliff Irving, itiraf ederek... bütün bu meseleyi kapattı.
Em dois anos Cliff escreverá um livro sobre o livro.
Cliff, iki yıla kalmaz "Kitap Hakkında Bir Kitap Hakkında Kitap" diye bir kitap çıkarırsın sen.
Cliff, estão prontos para começar o ensaio técnico?
Cliff, teknik provaya başlamaya hazır mısın?
Cliff!
Cliff!
- Cliff, toma conta de ti.
- Cliff, kendine dikkat et.
- Cliff, tudo bem? - Sim, estou bem.
- Hey Cliff, iyi misin?
É um tanto deserto, mas a solidão até lhe faz jeito para encontrar inspiração.
West Cliff biraz ıssızdır. İlham aradığınız için yalnızlığı tercih edeceğinizi düşündüm.
Lembra-se daquele morto a tiro junto à Cliff House?
Uçurumda penisinden vurulanı hatırlıyor musun?
Tens cá um jeito, Cliff.
Gerçek yumuşak, Cliff.
Cliff.
Cliff.
Cliff!
Ooh, Cliff!
Estás a falar do quê?
Sen neden bahsediyorsun, Cliff?
Cliffie, vá lá. É simples, tive quando era miúdo.
Saçmalama, Cliff, gayet basit bir ameliyat bu.
Não percebem que desde que a mãe dele foi para a Florida, somos o grupo de suporte?
Korkunç! Annesi Florida'ya taşındığından beri Cliff'in tek desteğinin bizler olduğumuzun farkında mısınız?
O Cliff está no Nova Inglaterra.
- Evet. - Bir dakika.
É a minha ronda, tenho que ir lá.
Cliff, New England Presbiteryan Hastanesi'nde.
Óptimo, vai comprar um cartão e data de ontem, assina os nossos nomes, ok?
Bu akşam uğrayıp Cliff'i görebilirim. Harika! O halde bir kart al, dünün tarihini at ve hepimizin ismini yaz.
Esqueci-me do meu casaco.
Yine de dinleyeceksin, Cliff.
Caramba, Cliff, só quero ajudar.
Yardım etmeye çalışıyoruz, Cliff. - Yardım etmek ister misin?
E todos estão mal por isso, Cliff.
Hepsi de bu yüzden kendini berbat hissediyor, Cliff. Meşgul bir hayatları var.
- Foi porque era eu.
Ben olduğum için. - Hayır, Cliff.
- Não, Cliff.
- Yapma, doktor.
Estamos a falar de mudança de personalidade, Cliff.
Burada büyük bir kişilik değişiminden bahsediyoruz, Cliff. Sigarayı bırakmıyorsun ki.
Detesto esta mensagem. Não tanto o conteúdo dela mas o facto do Cliff cantá-la no ritmo de "Volare".
Ama içeriğinden çok Cliff'in mesajı "Volare" melodisiyle okumasından.
Cliff, deixa-me relembrar-te, é extremamente não ortodoxo usar o tratamento de choque fora da clínica.
Cliff, tekrar hatırlatıyorum klinik dışında şok terapisi. ... uygulamak alışılmadık bir şey.
Pessoal, olhem, é o Cliff.
- Çocuklar, bakın. - Unutmayın, ameliyattan beri ilk kez geliyor. Cliff döndü,
- Olá, pessoal.
- Cliff, hoş geldin.
Bem-vindo, Cliff.
Hoş geldin, Cliff.
Cliff o que se passa aí?
Cliff, neler oluyor?
Vá lá, Cliff.
Hadi, Cliff.
Cliff.
Cliff!
Não faria isso se fosse a ti, Cliff.
Yerinde olsam bunu yapmazdım, Cliff.
É triste dizer que as crianças que não são aceites pelos colegas, não aprendem a relacionar-se com as pessoas no mundo real. - Porquê isso, Cliff?
- Üzücü ama arkadaşları arasında kabul görmeyen çocukların yetişkin dünyasında da insanlarla ilişki kurmayı başaramadığı söylenir.
Porque ficam a chatear e a enlouquecer todos com longos discursos e estatísticas sem sentido?
- O neden, Cliff? Anlamsız istatistiklerle dolu uzun konuşmalar yaparak herkesi sıkıntıdan öldürdükleri ve deliye çevirdikleri için mi?
Ela não te pode ouvir, Cliff.
Seni duyamaz, Cliff.
Para mim, isso parece um elogio, Cliff.
Bence bu bir iltifat sayılır, Cliff.
Cliff, alerta de novato.
Çaylak alarmı, Cliff.
- Com licença, Cliff Clavin?
- Affedersiniz. Cliff Clavin mi? - Evet, benim.
Cliff, em honra dessa música, porque é que não pões uma boina verde, vais lá para fora e sentas-te numa mina terrestre?
Cliff, o şarkının şerefine yeşil bereni takıp cepheye çıksan ve bir mayına otursan nasıl olur?
Aí estás tu, Cliff.
- Buradasın, Cliff.
Agora é Cliff?
- Demek artık Cliff oldu.
Só te quero dizer, Cliff, que não conseguiria sem ti.
- Bilmeni isterim ki Cliff eğitimi sensiz tamamlayamazdım.
"Um Lugar ao Sol"... com Elizabeth Taylor e Montgomery Cliff? É o meu favorito.
Teresa...
Aonde vais, Cliff?
- Nereye gidiyorsun, Cliff?
Onde está mesmo o Cliff?
Bu arada, Cliff nerede?
Ele tem vários desses.
Cliff'te daha çok var.
Cliff.
- Cliff!
- Sector Charlie?
- Kapa çeneni, Cliff.