Translate.vc / Português → Turco / Combine
Combine tradutor Turco
137 parallel translation
Agora ela gostaria de um bracelete... que combine com a presilha.
Şimdi de klipsi olan bir bilezik istiyor.
Combine os outros 7 estilos e relaxe.
Diğer 7 sitille birleştir ve, rahatla
Para ser sincero, criei o meu guarda-roupa para o ano inteiro e não tenho nada que combine com isso.
Açık konuşursak bu yıl için gardırobumu yeniledim ve bunlara uygun bir şeyim yok.
Algo que combine com a casa.
Eve yakışacak bir şeyler.
Depois do jogo, vou comprar um par que combine melhor comigo.
Maçtan sonra kendime göre bir tane alacağım.
Não tenho um que combine com este vestido.
Bu elbiseye uyacak ceketim yok.
Para ganhar o prêmio, combine 5 bolas brancas com a vermelha.
İkramiyeyi kazanmak için, beş beyaz topu ve kırmızı topu bilmelisiniz.
Lembre-se, para ganhar o prêmio, combine 5 brancas... com a vermelha.
... 4 numara. Unutmayın, kazanmak için beş beyaz topu ve kırmızı topu bilmelisiniz.
" Combine sangue de coruja com a erva de cor carmim.
Baykuş kanı ve kırmızı baharat.
Pai, tenho a certeza que esta peça é muito especial para ti, mas não me parece que combine com nada aqui.
Bu koltuk senin için çok değerli olabilir ama bu evdeki eşyalara hiç uymadı bence.
Não, um que combine com as letras dos nossos nomes.
Hayır çünkü soyadlarımızın harflerinden Smith veya Jones çıkmıyor. Tabii.
Alguém que combine com a sua personalidade.
Onun kişiliğiyle uyuşan biri.
A pior mão que podes ter é só teres uma carta alta e mais nada que combine.
Şimdi, en kötü el senindir eğer senin bir yüksek kartın varsa ve hiçbir tane uyan yoksa.
Vou deixar que Helen combine com a senhora os detalhes.
Helen sizinle kalıp, ayrıntılar hakkında konuşsun.
Então, Duffy, alguma teoria que combine com essa gravata?
Eee, Duffy kravatına uygun toerilerin var mı?
Há que admitir, qualquer desporto que combine ginástica, dança e mini-saias, está bom para mim.
Jimnastik, dans ve mini etek birleşiminden oluşan her spor bana uyar.
Acredito que isto combine com isso.
Yanılmıyorsam bacak, buna ait.
Então você sente saudades dos bons e velhos tempos. Mesmo existindo pessoas pobres que morreram sem saberem porquê. E pessoas ricas que gastam pilhas de dinheiro para que a decoração da casa combine com gato.
Dolayısıyla, her ne kadar fakirler gereksiz yere ölüyor ve zenginler de kediye uydurmak için ev dekorasyonuna ağza alınmayacak meblağlar harcıyorduysa da o eski güzel günleri özlüyorsun.
Não tenho roupa que combine.
O kadar yakışıklı birine göre kıyafetim yok.
"um penteado de cerimónia que combine um tradicionalismo elegante com uma abordagem moderna para produzir um resultado elaborado", diz aqui.
'Yaratıcılık ve zarafetin... günlük resmi giyimimizle uyum içerisinde... olan ve çarpıcı gece giyimi'olduğu yazıyor burada.
Porque é que não te levo a ti para passear a uma loja de mulheres... para te comprar uma blusa que combine com o traje de criada... que usarás de agora em diante? Porque esse é o teu novo trabalho!
Neden aşağıdaki bayan mağazasına kadar yürüyüp... sana bir mazohist bluzu almıyoruz bundan sonra onu giyersin... çünkü bundan sonra senin, yeni işim o olacak!
Não voltes até que tenhas um marido que combine com o filho.
Çocuğuna uyan bir koca bulmadan da buraya geri dönme.
Deve haver alguém que combine com ela.
Mutlaka onu evlendirecek birilerini bulabilirsin.
Ela precisa de outro que combine com o fato de vaqueira.
Kovboy kostümünü tamamlamak için yenisine ihtiyacı var.
- A menos que o combine com dilaftin.
- Tabi onu dilaftin ile karıştırmadıkça.
Combine um novo encontro.
Yeni bir buluşma noktasına katılıyorum.
Não tem Tom, uma cara que combine com esse sorriso?
Öyle değil mi Tom?
"os detalhes do acordo de troca celebrado entre a Coca-cola..." "e a VEB Drink Collective Combine Leipzig."
Coca Cola ile VEB İçecek Birliği Karteli Leipzig arasında yapılmış olan antlaşmanın detayları.
"Vergonhosamente, a imprensa capitalista censura a perda que o poderoso..." "grupo Coca-Cola sofreu contra a VEB Drink Collective Combine Leipzig..." " no processo de patente...
Kesinlikle, kapitalist basın, Coca Cola'nın VEB İçecek Birliği Karteli Leipzig karşısında patent prosedürü sebebiyle ezilmesini... ve utanmasını sansürlerdi.
"à Collective Combine, que o sabor original da Coca-Cola..."
Coca Cola'nın orijinal özü 50'li yıllarda
Na verdade, não há nada que combine com a descrição da sua filha.
Aslında kızınızın tarifine uyan kimse yok.
Eu já posso te dizer, não tenho nada que combine com isso.
Buna uygun bir kıyafetim olmadığını şimdiden söyleyeyim.
Parabéns, dois mortos, também pode ficar com um conjunto que combine.
Tebrikler. Setinizi tamamlayabilmenizi iki kişinin ölümüne borçlusunuz.
Olhe, tem alguma coisa que combine com botas de combate?
Bak, savaş botları ile giderdim şey var mı?
Combine o que descobrir com informação sobre a família que já tenha.
Ailesi hakkında elinizde olan araştırmalarla birleştir yeter.
Não tenho um fato que combine com isso.
Bu maskeye gidecek birşeyim yok.
Não volte até que tenha um marido que combine com o filho.
Çocuğuna baba olacak bir koca bulmadan da gelme bu eve.
Deve haver alguém que combine com ela.
Ayarlayabileceğin birisi olmalı.
Combine os detalhes com Marcie, minha assistente... e envie um rascunho de Londres, na próxima semana... e o artigo ficará pronto antes da exposiço.
Ayrıntılar için asistanımla görüşün, Bize önümüzdeki hafta Londra'dan bir taslak gönderin ve bu bebek sergi için zamanında hazır olsun.
Nada que combine.
Benzer bir şey yok.
Boa sorte para achar um machado que combine com essa camisa.
Sana da o gömlekle bir balta bulma konusunda başarılar.
Uh, nenhuma que combine com a cápsula.
- Kovanlara uyan bulamadık.
Aquele que tiver a máscara que combine com este pedaço, será considerado o Krrish.
Elimdeki bu parça ile maskesi birebir uyan kişinin Krrish olduğunu anlayacağız.
Agora só precisamos de uma amostra que combine.
Şimdi tek yapmamız gereken karşılaştırmak.
- Combine isto com a carteira em falta...
- Kayıp cüzdanla birleşince...
Estás à procura de arte que combine com a tua mobília?
Mobilyalarına uygun olsun diye sanat eseri mi almaya geldin?
Se isto lhe parece interessante, a sua secretária que combine.
Eğer ilgini çekiyorsa sekreterin gerekli ayarlamaları yapsın.
Por que não usas uma gravata que combine com os meus olhos?
Gözlerimle uyumlu olan bir kravat taksan olmaz mı?
Ela deve conhecê-la a si, encontrar alguém que combine. É melhor do que feito pelo pai. Vamos ver.
o biliyor olmali kimin kimle iyi bir cift olacagini babanin bilmesinden daha iyi gorecegiz nasil devam edecek ki gercek bir iliski ailenin nefesini ensende hissederken.
Algo que combine com a cor do cabelo dele, que é... semelhante à cor do topo do seu cabelo.
Onun saçının rengine uyan ki tam sizin saçınızın üstüyle aynı renkte bir şey.
Desejais que combine?
Ayarlama mı...