Translate.vc / Português → Turco / Constant
Constant tradutor Turco
20 parallel translation
Berlim não volta a existir, disse-me o Constant.
Berlin bir daha eski haline gelmez demişti bana.
Constant, tens as polaróides?
Polaroidleri çektiniz mi?
O rei Constant foi o primeiro monarca cristão da Inglaterra.
Kral Constant İngiltere'nin ilk Hıristiyan kralıydı.
Eu matei o pai dele, o rei Constant.
Babası, Kral Constant'ı öldürdüm.
O rei Constant era um tirano.
Kral Constant bir tirandı.
- Ah, tu pensas que sim? - O rei Constant não era.
Öyle düşünüyorsun demek?
Tu terias de ser melhor que o teu pai.
Kral Constant öyle değildi. Babandan daha iyi olmak zorundasın.
Tenho Constant Carmine.
Tamam, çay olarak Constant Comment ve mide- -
É a Sra. Parker, a assistente do Jeff Constant.
Bayan Parker, Jeff Constant'ın yardımcısı.
Sr. Constant. - Veja quem cá está.
- Bay Constant bakın kim geldi.
Eu também leio jornais, Sr. Constant.
- Elbette bende gazete okuyorum bay Constant.
É amigo do Jeff. São conspiradores.
- Sen Jeff Constant arkadaşısın.
Todas as semanas a Lexi retirava uma carta do cesto da Planck's Constant. E enviava essa carta por correio prioritário, de avião.
Lexie Persimmon her hafta Planck Kafe'deki sepetten mektupları alıyordu ve mektubunu mühürlenmemiş zarfta a.p.s ile gönderiyordu.
Há mirtilo, framboesa, ginsengue, Noite Tranquila, chá verde, chá verde com limão ou com limão e mel, chá para o fígado, gengibre com mel ou sem mel, baunilha-amêndoa, trufa branca, mirtilo-camomila, baunilha-noz, Constant Comment e Earl Grey.
Bizde çayüzümü, ahududu, ginseng, Sleepytime, yeşil çay, limonlu yeşil çay, limonlu ve ballı yeşil çay karaciğer felaketi, ballı zencefil, balsız zencefil, vanilya-badem, beyaz yer mantarı, çayüzümü-papatya, vanilya ceviz, Constant Comment
Irmã Mary Constant, 83 anos de bondade calma e humilde, como uma freira.
83 yaşında mütevazi, sessiz ve sadece iyiliği olan bir rahibe.
Era ali que viviam o Benjamin Constant e Madame de StaëI.
Benjamin Constant ve Mme de Stael burada yaşamışlar.
A casa ficou reduzida a metade.
Constant evin yarısı gitmişti...
Benjamin Constant.
Benjamin Constant.
Ouve isto...
Şunu dinle Rahibe Mary Constant.
A Irmã Mary Constant.
Rahibe Mary Constant.