Translate.vc / Português → Turco / Corrê
Corrê tradutor Turco
43 parallel translation
Se os pego soltando fogos antes do 4 de julho... vou corrê-los como mulas!
Eğer bir daha maytaplarla oynarsanız,... hepinizi hapse tıkarım.
Tivemos de corrê-los á tacada.
Onları kovmak zorunda kaldık.
Mas vale a pena corrê-lo!
Tamam riskli ama bu riski almaya değmez mi?
Não acha que deve ser ela a decidir se quer corrê-lo ou não?
Alıp almama kararını vermesi gerekenin o olması gerekmez mi sizce de?
Sejam quais forem os riscos, a nave deve corrê-los
Gemi için ne tür bir risk varsa, göze alınmalı.
Vai-me obrigar a corrê-lo a pontapé.
Kıçına tekmeyi basmak zorunda bırakacaksın beni.
- Estou mais do que disposto a corrê-lo.
Almaya çok istekli olduğum bir risk.
Por isso, quando a decisão de corrê-la é feita, a dedicação é essencial.
Bu yüzden, koşmak için bir kez karar verildiğinde, kendini tamamen adamış olursun.
Estou a corrê-la no AFIS neste momento.
Parmak izi veri tabanında araştıracağım.
Posso corrê-lo outra vez, mas...
Tekrar deneyeceğim, ama...
E voltaria a corrê-los, para te proteger.
Güvenini sağlayacaksa, gözümü kırpmadan tekrar alırım.
Estou a corrê-la pelo programa de reconhecimento de massa corporal.
Vücut yapısı tanıma programından geçiriyorum.
Vou corrê-lo.
Ben ilgilenirim.
Era um risco, mas não tínhamos outra opção senão corrê-lo.
Bu bir riskti ama kabul etmekten baska secenegimiz yoktu.
É um risco, mas eu estou disposto a corrê-lo.
Bak, bu bir risk, ama ben bu riski almaya razıyım.
"subaquático" e "SQM" e corrê-los no meu programa de reconhecimento facial.
.. sitelerini buluyorum ve.. .. yüz tanıma programım..
Estou a corrê-los a todos para ver o que temos.
Biliyorum. Elimizde ne olduğunu görmek için daireler çiziyorum.
Da próxima vez que vier aqui, vou corrê-lo com a minha vassoura.
Bir daha buraya gelirse, süpürgeyle yere yapıştıracağım onu.
Assim, quando criei o BASIC, o desafio não era só corrê-lo em 4 "kbytes", mas também deixar espaço para os utilizadores correrem os seus programas em 4 "kbytes".
Yani BASlC'i yazarken sadece 4 kbaytta çalışması önemli değildi. Başkalarının yazdığı programların çalışması için de yer olmalıydı.
- Vamos corrê-los a tiro. - Não, não te atrevas.
- Vurarak!
Vou corrê-los.
Göze almaya hazırım.
- Vamos corrê-los a tiro.
- Vurarak!
Creio que estás mais do que disposto a corrê-los, para te proteger e à tua família das repercussões disso.
- Herhâlde bu riskleri almayı istiyorsundur? Kendini ve aileni bütün bunların sonuçlarından korumak için.
- Sim, mas porquê corrê-los?
Evet ama neden onlari yanina aldin?
- Decidi que vou corrê-lo ao pontapé.
Bay Sportello'yu atmaya karar verdim.
Isto chega à Internet, e vais corrê-las à paulada!
Bu internete düşünce hatunları sopayla kaçırman gerekecek.
A frota de Sua Majestade levaria 100 anos a corrê-las todas.
Hepsini arastirmak donanmanin 100 yilini alir.
Porquê corrê-lo?
Neden aldın?
- Acho que terão de corrê-lo.
- Almak zorunda kalacağınızı düşünüyorum.
Estamos todos a correr riscos, mas estamos a corrê-los juntos.
Hepimiz riske giriyoruz ama bu riske hep birlikte giriyoruz.
Vou corrê-la no sistema. Vai levar uns minutos.
Sistemden kontrol ediyorum şu an.
Ele já aqui está há 2 dias e a Minnie quer corrê-lo daqui.
Çünkü iki gündür burada ve Minnie artık gitmesini istiyor.
Mas, ela também tinha noção dos riscos e estava totalmente disposta a corrê-los.
Ama o da riskin farkındaydı. Canından çok istiyordu risk almayı.
Vou corrê-lo através do qr-18, a ver onde é que o Rowan nos leva.
Bunu QR-18'de taratacağım. Bakalım Rowan bizi nereye yönlendirecek.
Estou disposto a corrê-lo.
Ve bu riski alacağım.
O nosso coração, a nossa vida. Mas quero corrê-lo, graças a vós.
Kalplerimiz, yaşamlarımız ama istememe neden oldun.
Se usar esse conhecimento foi um risco, não me importo de corrê-lo.
Eğer bu bilgiyi kullanmak istediğimi almak için bir riskse, - o zaman bu riski alıyorum.
Estou a corrê-la agora. Para que é essa caixa?
- Sistemde aratıyorum şu an.
- Dinheiro que recuperaria aos montes. - Espero que sim. Mas isto envolve muito risco, e seria eu a corrê-lo todo.
Umarım öyle olur ama çok riskli ve bütün riski ben alıyorum.
Então, não deva corrê-lo.
Belki de hiç risk almamalısın.
Só quero corrê-lo.
Onu tepelemek istiyorum.
Vou corrê-lo no intervalo que temos esta tarde.
- Öğleden sonraki boşluğumda halledeceğim.