Translate.vc / Português → Turco / Covers
Covers tradutor Turco
54 parallel translation
Já preparámos tudo o que é necessário.
Sizin için, I have put out the correct number of bedding covers for you. * * *
Por falar nisso, Carla, conheço uma banda de'covers'óptima.
Bu arada, Journey müziklerini çalan harika bir grup biliyorum.
Eu sei que a única coisa de que alguma vez foste responsável foi escolher qual a banda de covers dos Duran Duran tocaria na festa do teu círculo estudantil feminino.
Bak! Şu ana kadar sorumlu olduğun tek şeyin, kızlar birliği partisinde hangi Duran Duran cover şarkısını seçmek olduğunu biliyorum ama bu çocuklara bir şeyler öğretmelisin.
Trouxe antes uma banda de covers dos Foreigner.
Foreigner taklit grubunu getirdim onun yerine.
Parece mais uma má banda de covers.
Daha çok kötü bir müzik grubu adı gibi Sam.
Eu gosto da banda de covers cristã, AD / BC.
- Ben dini müzik grubu ADBC'yi severim.
Os Hot Lead tocavam covers dos Heavy Caliber.
Pekâlâ, Hot Lead Heavy Caliber'in taklidiymiş.
Banda de covers dos Heavy Caliber.
Heavy Caliber'ın taklit grubu.
Somos os Hot Lead, a banda de covers dos Heavy Caliber.
Biz'Hot Lead'iz! Biz Heavy Caliber grubunun devamıyız. Bu biziz.
Meu Deus, vais deitá-lo a baixo, como quando te convidei para ver a minha banda de covers.
Sen ne... Aman tanrım, onu paramparça edeceksin. Aynı seni benim Cover Grubumu * görmeye davet ettiğim zamanki gibi.
Fazemos covers de bandas de raparigas e cantamos as músicas das Pussycat Girls.
Kızlardan oluşan bir çeşitleme grubundayım ve... ve biz Pussycat Girls şarkıları söylüyoruz.
Isso, meu amigo são 15 covers da canção Islands in the Stream.
- O dostum "Islands in the Stream" in 15 farklı versiyonu.
Os condutores da caravana, uma banda de covers de Osmond, foi libertada.
Karavandakiler ve Osmond Ailesi Grubu salıverildi.
Tu sabes, música. Originais ou covers.
Bilirsin, müzik... orijinal ya da yeniden yorumlama.
Três músicas. Sem covers. Quero que arrasem hoje à noite.
Üç şarkı ama düzenleme değil.
Nós cantamos covers de algumas musicas, mas fazemo-lo sem usar nenhum instrumento.
Şarkılara cover yapıyoruz ama enstürman kullanmadan.
Somos apenas um grupo de rapazes que cantam um monte de covers de musicas, ok?
Biz sadece şarkıları coverlayan bir grup erkeğiz, tamam mı?
Naquele tempo, só tocávamos covers.
O günlerde başkalarının şarkılarını çalardık
O primeiro álbum era só de covers.
İlk albümü tamamen Cover parçalardan yaptık.
Não podemos fazer outro álbum de covers. "
Cover şarkılarla bir albüm daha yapamayız. "
Foi gratificante porque só tínhamos feito covers.
Başkalarının şarkılarını söylediğimiz için epey tatmin ediciydi.
Bem, fazemos covers.
- Cover yaparız.
A vocalista principal da fantástica, 10ª melhor banda de covers dos anos 80 no Sul da Califórnia.
Güneybatı Kaliforniya'nın onuncu en iyi 80'ler grubu Totally Awesome'un solisti.
Este ano serão todas bandas covers híbridas.
Bu yıl hep melez cover grupları var.
Faz parte de uma banda de covers.
Adamın amatör müzik grubu var.
Led Zepagain, é uma banda de covers.
Led Zepagain. Kapak grubu.
A banda de covers do Zeppelin com o Mouch e a Platt. Por favor, tira-me a vida.
Mouch ve Platt ile bir çakma Zeppelin grubu.
Fazemos covers de rock alternativo.
Alternatif rock coverları yapıyoruz.
Agora somos uma banda de covers.
Biz şimdilik saklı bir grubuz.
Porque tocamos covers e este é o nosso ofício.
Çünkü gizli çalıyoruz ve bunlar da bizim zanaatimiz.
Muito bem, esta multidão está prestes a experienciar a magia especial de uma banda de covers. A emoção da música ao vivo sem o medo de ouvir uma novidade.
Tamam, bu kalabalık saklı grubun özel sihirli, yeni bir şey işitme korkusu olmadan canlı müzik heyecanını yaşamak üzere.
A marcar bandas de covers para Bar Mitzvahs.
Bar mitzvahlar için müzik grubu ayarlamak.
Vai ter comigo ao salão junto à banda de covers do J. Geils.
J. Geils cover grubunun oradaki salonda buluşalım.
Eu era o Freddie Mercury numa banda de covers dos Queens, mas depois fui despromovido a Brian May.
Önceden bir Queen Grubunda Freddie Mercury olurdum. Brian May seviyesine indirildim.
Para ver como está a correr a viagem à Costa Leste e para lhe dizer que as galinhas expandiram o leque musical que, agora, inclui a Peggy Lee e as covers da Dolly Parton.
Doğu Yakası nasıl geçiyor diye soracaktım. Ayrıca, tavuklar müzik arşivlerini genişlettiler. Artık Peggy Lee de var.
Estou a formar uma banda de covers da Dolly.
Bir Dolly cover grubu kuruyorum.
O da direita até começou uma banda de covers dos Fleetwood Mac.
Sağdaki Fleetwood Mac grubunun şarkılarını yorumluyor.
O meu pai tem um banda de covers.
Babam bir cover grubunda.
E a propósito, vocês não são uma banda de covers.
Hem siz cover grubu değilsiniz.
- A sério. Todas as escolas tem uma banda de covers.
Her okulun cover grubu vardır.
Todos os bares tem uma banda de covers.
Her barın cover grubu vardır.
Todos os casamentos tem uma banda de covers.
Her düğünün cover grubu vardır.
E todas as bandas de covers tem um membro de meia idade que nunca saberá se poderiam ter conseguido, ou não, singrar na indústria musical, porque nunca tiveram os tomates para escrever uma canção a alguém.
Her cover grubunda orta yaşlı bir adam vardır. Zamanında başkası için şarkı yazacak cesareti olmadığından müzik sektöründe yükselip yükselemeyeceğini düşünür durur.
Acho que estás apenas zangado por eu não ter ido ver a tua banda de covers dos Pretenders.
Bence manyağın birisin. Senin Pretenders cover grubunu görmeye gelmedim.
Não paguei uma fortuna para ver uma banda de covers de brancos.
Beyaz Roots cover grubu izlemek için para dökmedim.
Desculpa, onde toca a banda de covers dos The Roots?
Merhaba, affedersiniz. Roots cover grubunun çıktığı yeri biliyor musunuz?
Pensei chamá-lo Underneath the Covers ( debaixo dos lençóis ).
Coverların Altında adını koymayı düşünüyorum.
Nós somos os "Covers"!
"Kobralar" ız biz.
São uma banda de covers.
Bir taklit grup.
As miúdas enviam cuecas ao vocalista de uma banda de covers?
Kızlar, grubun solistine donlarını mı gönderiyorlar?
Porque são só covers.
- Çünkü tüm şarkılar cover. Evet.