Translate.vc / Português → Turco / Crate
Crate tradutor Turco
68 parallel translation
Depois vais a Crate Barrel para comprar uma faca um garfo, uma colher e um copo, já agora.
Sonra Crate Barrel'a gidip, bir bıçak bir çatal, bir kaşık ve gitmişken bir de bardak al.
- O "Crate Place"?
- Evet, bunların hepsi krep parasıyla oldu. Krep parası mı?
Registado em Crate e Barrel, os pratos, toalhas de mesa, terrina para o sabão.
Crate and Barrel'a kaydolmuşsun Tabaklar, masa örtüleri, çorba kaseleri..
Agora, a caixa.
Now, the crate.
Mil cavalos, motor especial, suspensão reforçada.
Bin beygir gücünde, crate motor, özel süspansiyon.
Posso ir ao Crate Barrel.
Hemen CrateBarrel'a gidebilirim.
Fui à Crate Barrel e comprei outro trem.
CrateBarrel'a gittim ve kendime yeni bir takım aldım.
Vamos ao Crate and Barrel.
Bak. Crate Barrel'a gideriz.
Porque é que a Crate Barrel não te deixa registar para uma torradeira cheia de dinheiro?
Neden beyaz eşyacı ekmek kızartıcı karşılığında para vermiyor ki?
Foi por essa razão que fomos pela Crate Barrel.
O zaman bu Crate and Barrel'ı dolaşmaya gidebilmemiz için bir sebep.
A marca das balas é Crate City Arsenal.
Sizin merminin üreticisi City Arsenal.
Encontrámos uma bala de Crate City onde os dentes da frente dele estavam.
Bir tane Crate City mermisi bulduk. Tam iki dişinin arasındaydı.
Mas, oito das dez vezes que te vi o ano passado, só falavas em comprar um sofá na "Crate and Barrel" ou na "Pottery Farm".
Geçen yıl seni on görüşümün sekizinde konuşabildiğin tek konu kanepeyi "Crate and Barrel" den mi yoksa "Pottery Farm" dan mı alacağındı.
Crate and Barrel.
Kasa ve namlu. Hayır.
São da Crate e Barrel?
Crate Barrel'den falan mı?
- Não é da tua conta. Acabei de pagar o teu encontro com uma das peças da "Crate e Barrel" da Rebecca.
Evlat, biraz önce borcunu Rebecca'nın orijinal Crate Barrel marka vazosuyla ödedim.
algo da Crate Barrel, não sei.
Crate Barrel'dan bir şey alırız işte, ne bileyim.
Não é nada, é só algo da "Crate Barrel", a Agência cuidará disso.
Hayır, sorun değil. Crate Barrel'dan almıştım. Ajans onunla ilgilenecektir.
Sim, no outro dia deixei um cocó mesmo no meio da "Crate and Barrel", voltei 45 minutos mais tarde e já tinha desaparecido.
Evet, geçen gün bir Crate Barrel'ın ortasına bokumu yaptım ve 45 dakika sonra geri döndüğümde gitmişti.
Da Crate Barrel.
Crate ve Barrel, Crate ve Barrel.
Quando eu ainda estava no Sector, os Humanos enviaram o meu pai para a Jaula.
Ben Sektördeyken insanlar babamı Crate'e gönderdi.
Também tens alguém na Jaula?
Crate'de bir yakının var mı?
Os Montroses conhecem a empresa que faz a segurança da Jaula.
- Montrose'ların Crate'in güvenliğini sağlayan şirketle bağlantıları varmış.
Se querem vê-lo outra vez, vão usar a influência que têm, para garantir a libertação dos cinco Atrianos prisioneiros da "Jaula".
Eğer onu tekrar görmek istiyorsanız, bağlantılarınızı kullanıp bu beş Atrian esirin, Crate'den çıkarılmasını sağlayacaksınız.
Estávamos a caminho de libertar os Atrianos da "Jaula".
Atrianları, Crate'den kurtaracaktık.
Crate e Barrel, os tipos que estou à procura.
Edi ile bücü, ben de sizi arıyorum beyler.
Estou de Pai Natal, Barrel. Crate.
Noel babayı oynuyorum, al bakalım.
Harry, porque trocaste com o Crate e o Barrel e não viste comigo?
Harry, niye elemanlarla takas yapmak istedin? Ve niye ilk benle konuşmadın?
É o que você compraria numa Crate Barrel.
- Crate Barrel'den alabileceğiniz şeyler.
Dar-te-ei o que quiseres, se puderes conseguir a libertação do prisioneiro 337 da "Jaula".
Eğer Crate'deki 337 nolu mahkumun bırakılmasını sağlarsan istediğin şeyi yapacağım.
Sei que queres ajudar o Drake, mas não há forma de conseguires tirar um prisioneiro da "Jaula", pois não?
Drake'e yardım etmek istediğini biliyorum ama bir mahkumu Crate'den çıkaramazsın değil mi?
Estou-lhe a pedir para libertar alguém da "Jaula".
Crate'deki birinin serbest bırakılmasını istiyorum.
Libertar um prisioneiro da "Jaula" hoje seria... um gesto que o meu povo não esquecerá.
Crate'den bir mahkumu serbest bırakmak, halkımın asla unutmayacağı bir jest olur.
Há muitos Atrianos na "Jaula" que não merecem lá estar.
Crate'de, orada olmayı hak etmeyen bir sürü Atrian var.
- Não posso fazer isso. - Você é do Comité de segurança que supervisiona a "Jaula", e o meu pai disse-me que tem imensos contactos.
- Crate'in güvenlik denetleme komitesindesiniz ve babam bağlantılarınızdan bahsetmişti.
Traduzido por Flávia D. e Filipa : ) Eu estou a pedir-lhe que liberte alguém do Crate.
Crate'deki birini serbest bırakmanı istiyorum.
Deve ser estranho estar de volta depois de estar no Crate durante oito anos.
Crate'de sekiz yıl kaldıktan sonra geri dönmüş olmak garip gelmiştir.
Anos atrás, ela foi enviada para o Crate por posse de armas ilegais.
Yıllar önce yasadışı silah bulundurduğu için Crate'e gönderildi.
Sou eu a responsável por te terem libertado do Crate.
Crate'den serbest bırakılmanı sağlayan kişi benim.
A Vega prometeu libertar-te do Crate, e cumpriu.
Vega seni Crate'den çıkaracağına söz vermişti, sözünü de tuttu.
Eu vou ter-te enviado para a Caixa... tal como fiz com a Saroya à muitos anos atrás.
Seni Crate'e göndereceğim. Tıpkı yıllar önce Saroya'ya yaptığım gibi.
O mirzan... ou a Caixa.
Mirzan Veya Crate.
Se não fosse por ela, todos nós estaríamos na Caixa.
Eğer o olmasaydı, hepimiz Crate'de olurduk.
Quando ameacei expô-lo, ele tentou enviar-me para a "Jaula".
Onu açığa çıkarmaya çalıştığımda, beni Crate'e göndermeye çalıştı.
Se os "Hwatab" descobrirem que ele tem os explosivos, ele será enviado para a "Jaula".
Eğer Hwatab, onda bomba olduğunu öğrenirse, onu Crate'e gönderecektir.
Há uma razão para a Vega se ter esforçado para libertá-la da "Jaula".
Vega onu Crate'den çıkarmak için boşuna bu kadar adım atmamış demek ki.
Ela é a única funcionária do Governo em quem confiamos para que os "Trags" sejam os únicos Atrianos enviados para a "Jaula".
Sadece Tragların Crate'e gönderilmesini sağlayabilecek güvenebileceğimiz tek yetkili
E cada dia que passei na "Jaula", jurei que nunca deixaria isso acontecer novamente.
Ve Crate'de olduğum her gün bunun bir daha olmayacağına dair yemin ettim.
E os "Hwatab" e a minha mãe serão enviados para a "Jaula".
Hwatab ve annem de Crate'e gönderilecek.
Vais mandá-lo para a "Jaula" também?
Onu da Crate'e gönderecek misin?
Crate Barrel fica a cerca de quatro quarteirões nesta direcção.
Crate Barrel 4 sokak ilerde.